Bil bakalım ben kimim?;D

43 2 0
                                    


Çok çok özür diliyorum.Telefondan yazıyorum.Telefonum bozulduğu için birkaç gün yb yükleyemedim ama uzun bir bölüm yazarak telafi etmeye çalıştım umarım beğenirsiniz. :)yorum ve votelerinizi bekliyorum.

Çınar arabayı durdurduğunda karşımda devasa bir kapı vardı.Ç Arabayı kaldırıma park ettikten sonra eşyaları alıp arabadan indik.

Büyük demir kapıya şifre diye düşündüğüm birşeyler tuşlayınca kapı ağır birşekilde sağ tarafa kaydı.


Kapı açıldığında karşımıza bir villa çıktı.Büyük bir ahşap ,oymalı,kahverengi bir kapı ve iki yanındada korumalar vardı.

Çınar
"Hakan kapıyı aç!"diye emir verince uzunboylu koruma kapıyı açıp bizim girmemiz için geriçekildi.

Çınar'ın arkasından eve girdim.Salon bizim bulunduğumuz yerden iki basamak aşağıda idi. Salonda mavi-gri-beyaz uyumunun kullanıldığı U koltuk ve koltuğun karşısında da plazma televizyon salonu şık göstermeye yetiyordu.

Bahçeye açılan bir şeffaf kapı ve kapının yanlarında etekleri yerlere kadar değen beyaz perdeler salona temiz ve ferah bir hava katmıştı.

Kapının girişinden sola dönüldüğünde ise mutfak göze çarpıyor.Mutfak kapısının çarprazında da yukarı çıkan bir merdiven vardı.
Merdivenlere yönelen Çınar

"Kızlar odalarınızı göstereyim"deyip merdiveni adımlamaya başladı.
Ellerimizde valizle bizde onu takip ettik.
Onbeş basamak merdiveni çıkıp sağa döndüğümüzde karşılıklı dört ahşap kapı çıktı.Diger tarafta ise üç kapı ve yukarı çıkan bir merdiven vardı.

Çınar bizi sağ taraftaki iki kapıya yöneltip.

"Birer tane oda alcaksınız işte seçersiniz aranızda.Eşyalarınızı yerleştirin ben aşagıdayım dedikten sonra geri dönüp merdivenlere yöneldi.

Köşedeki odayı ben alınca Buket'e mecburen diger oda kaldı.
Kapıyı açıp odaya(odama)girdim.
Odada tek kişilik bir yatak,bir pencere,gardorap,komidin, başka beyaz ahşap kapı sanırsam banyo ,ortaya serilmiş olan bir halı,kitaplık ve birde ders çalışma masası bulunuyor ve hepside lila ve beyazın uyumu içerisindeydi.

Ahşap kapıya ilerleyip açtım.Tahminim doğru çıktı bir banyoydu.Duşakabin,ufak lavabo,halı,klozet,sabunluk,dolap,kirli sepeti ve ayana vardı.Odam gibi burası da lila ve beyaz renkleriyle süslenmişti.

Kapıyı kapatıp odaya girdim.Odanın renkleri güzeldi sevdim.
Yatğa uzanıp gözlerimi kapattım.

Yatağım rahattı gerçi rahat olsa ne işe yarar.Bu zamana kadar hiçbir yatakta uyuyamadım ki bunda uyuyayım.Çoğu gece uykusuz kalırım,uyuduğum zamanlar ise ilaçların yardımıyla uyuyabiliyorum.

Bakalım bu yatak ne getirecek bana,bu yastık,bu ayna,bu gardorap,bu kitaplık...
Merakla bekliyorum.Uyuyabileceğim bir omuz bulabilecekmiyim hayatın derinliğine ,düşüncelerimin derinliğine ve hayatın korkunç şakalarına karşı.
Bunların hiçbirini düşünmeden.

Eşyalarımı gardorapa yerleştirip Buket'in yanına gittim.
Gittiğimde kıyafetlerini yerleştirmiş yatağa yatmış uyuyordu.
Yatağa yaklaşıp omzundan dürttüm

"Buket kalk bir aşağı inelim"

"Mmmmm"diye saçma saçma homurtular çıkartıp arkasını döndü.Bu kızdaki uyku kimsede yok yeminle,yedi yirmidört uyuyor.

"Kalk be"

"Kalkmayacağım.Sen git"deyince bende ısrar etmeyip aşağı indim.
Aşağı indiğimde koltuğun bir köşesinde yayvan bir şekilde oturup telefonuyla oynayan Çınar ,diger köşesinde ayak ayak üstüne atmış,bir elinde kumanda diğer elide koltuğun sırtın.İkiside uğraşlarına pür dikkat bakıyorlardı.

unutulmayanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin