Bahsi geçen yavrumuz yukaridaki resimde mevcut.
Güzel okumalaarr :))
Getirisiz hayatın tek getirisiydi başıma gelen her bir durum.
Memnuniyetsizliğim her geçen gün artsa da bir faydasını göremiyor, üstüne her geçen dakika aleyhime işliyor gibiydi. Saniyeler yok saatlere dönüşmüş sanki. Dakikalar yerini haftalara bırakırken o geçen tam bir saat ömrümden bir koskoca ayımı çalmış gibi geliyordu gözümde. Sıradan demek için canimi verecegim, bomboş saçma sapan bir hayatım vardı.
Üniversitenin yeni bir baslangiç olabilecegini düsünerek ne hayallerle gelmistim halbuki bu lanet olasi sehire. Otur oturdugun yerde ne isin var senin okulla. Kulaklarimda babamin sesinin yankilanmasi ile aklima o müthis cümlesi geldi "Okuyup basima profesör mü kesileceksin sanki " kendi kendime güldügüm sirada okulun önünde buldum kendimi. Al iste basliyoruz yine saçma sapan bir güne, gazam mübarek olsun.
Kendi kendime hayiflanarak girdim sinifa. Ya abi dedim elimi yüzümle kapatarak.. Benim ne isim var burada, kendi kendime iskence ediyorum resmen. Sirket yönetmek her gün bu eziyeti çekmekten daha kolay. En azindan öyle umuyorum, sabahin köründe kalkma zorunlulugu yok.
ilk ders bes on dakikaya baslayacakti. Okul ortaminda fazla takildigim olmadigindan dolayi pekte alternatifim yoktu yapacak. Pencere kenarinda en arka sirada oturuyordum ama tembellikle alakali degildi zevk meselesiydi. Bugün 5 dersim vardi art arda yarin ve ondan sonra iki günüm bostu. On, on bes dakikanin sonunda hocanin okula gelmediginin ve bugün toplantidan dolayi herkesin serbest oldugunu söyledi nöbetçi hoca.
Hay ben böyle isin.
Siniftakiler, ilk okul 1'ler gibi sevince dair garip garip sesler çikarirlarken, bende içimden hocalara saydiriyordum iste napim. Kitaplari siranin altina gelisine atip okuldan çiktigimda otoparka yol aldim. Sinir hastasi degildim ama en ufak saçma sapan bir olaya çildiran biriydim. Yani beni kendilerine sövdürtecekler zorla ya anlamadigim sey su; madem okula gelmeyeceksin be Müslüman evladi, okumus adamsin gelmeyeceksen haber versene. Yada müdüre ne demeli? Toplanti varsa yazsana gruba okul yok gelmenize gerek yok diye, seçilmis gibi bütün salaklar bir okulda toplanmis bende gele gele buraya gelmisim, salaklari çekiyorum benim suçum mu ?
Otoparka geldigimde kendi yerim bostu. Neden?
Çünkü evet, bugün fazla ders yapacagim diye gerek duymadim arabayla gelmeye. Nereden bileyim ben gelmemle gitmem bir olacak. Demek ki neymis Deniz Haným isini garantiye almayi ögrenecekmissin.
Çikisa dogru yol aldim tabana kuvvet . Disaridan bakinca nasil sert görünürdüm anlamiyordum, herkes sinir hastasi, üst düzey sizofrenik bir psikopat gözüyle bakiyordu. Neyse, isime de gelmiyor degil gereksiz insan toplulugu yok çevremde en azindan.
Evren bugün üstüme oynuyordu anlasilan sabir çeke çeke yürüdüm yagmurun altinda. Güzeldi yagmur, sevmedigimden degil bu memnuniyetsizligim. Islanmaktan hoslanmiyordum. Aldim telefonu elime yagmura tekrar söverek girdim Wattpad'e. Yazmiyor sadece okuyan taraftayim, zaten ne anlarim yazmayi diyerek açtim okudugum kitabi.
Neden benimde böylesi bir hayatim yok sanki diyerek iç geçirdim. Parasi olan, mafyacilik oynayan, , serseri bir hanýmefendi olsaydim. Bu düsüncem üzerine ufak bir güldüm. Yoluma devam ederken yagmur siddetini arttirdigi için telefonu cebime koydum etrafta göz gezdirmeye basladim. Eve gidene kadar sudan çikmis baliga dönmemek için bir yerde beklemeye basladim.
Ah Ares'im ah yoklugunda daha çok biliyorum kiymetini. Sevgilim olsa bu kadar sevmem herhalde. Arabam bir yana dünya bir kenara. Saat 10 buçuga geliyordu ve benim 11 buçukta spor salonunda olmam gerekiyordu. Okul olmayinca anlasip voleybol maçi yapariz demisler normal sartlarda çagirmazlar ama adam eksik olunca en son çare geldiler bana. Daha eve gidecegim de hazirlanacagim da bu yagmurda oraya gidecegim, isin yoksa ugras dur simdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umutsuz Vaka
Teen FictionEee dedim cevabını beklerken ben. Zaten biliyordum binmeyeceğini ama maksat tepkisini görmekti. İlk tekerlere göz attı hızlıca, ağır ağır süzüyordu bir insan bu kadar mı komik görünür dışarıdan bakınca. O baktıkça gözleri büyüdü, canavar g...