ÇARESİZLİK

106 7 6
                                    

Ortaokulun ilk yıllarıydı. İlkokulda aynı sınıfta olduğumuz kızların burada karşıma çıkmayacağını düşünerek yüzümdeki gülümsemeyle sınıfımın kapısından içeri adımımı attı-

Attığım anda o kızlardan biriyle göz göze geldim.

Aynı sınıfta olmamamız için dualar eden ben, şimdi onlarla aynı sınıfta olduğumu öğrendim. Dünyam başıma yıkıldı.

X : Aaa Leya değil mi bu? Tesadüfe bak, Zırlak Leya'yla aynı sınıftayız!

Y : Leya... Görüşmeyeli nasılsın? Gözlüğü çıkartmışsın bakıyorum? Ne o, yoksa dört göz dememizden sıkıldığın için takmamaya mı karar verdin?! deyip kahkaha attılar.

Arkamı dönerken içimden lanetler savurdum. Bunlar ilkokulda beni dışlayan kızlardı. Hiçbir zaman aralarına almayıp kendi aralarında oynayan ve beni ağlatıp ağlamamla da dalga geçen kızlardı. Onlara yanıt vermeden boş bir sıraya oturdum.

.

.

.

Ortaokulun ilk yılı bitmek bilmiyordu. O kızların bana yaptıklarına göz yummak canımı yakmaya başlamıştı artık...

Ama nasıl olduysa o an dilim mühürlenmiş gibi sesimi çıkaramıyordum. Keşke söyleseydim diye yakındığım cümlelerim onların kulağına ulaşamadan yok oluyordu. Sıradan bir çiçek gibiydim adeta... Sulanmayınca soluyordum ve kimse solduğumun farkında değildi.

Yangın merdiveninde kapının arkasına çökmüş, kitap okuyordum. Sınıfta okuyunca dalga geçiyorlardı. Burada kimsenin huzurunu bozmadan, rahatça kitabımı okuyabilirdim.

Beni burada da bulamazlarsa tabii...

Bulmuşlardı.

Merve, kapıyı açıp arkasına doğru eğildi ve beni gördü.

MR : Gel Ülkü! Bizim korkak kedi burada saklanıyormuş!

Kalkıp gitmeye yeltenirken kolumdan tuttu.

Ü : Dur dur daha eğleneceğiz, nereye?

Ülkü elinde makasla içeri girince gözlerim büyüdü.

Ü : Korkma bebeğim! Bu makasla karnını deşecek değiliz herhalde! Sadece o Rapunzel gibi görünmeni sağlayıp Deniz'i elimden almaya çalıştığın saçlarını biraz kırpacağız!

-B-Ben Deniz'i elinden almaya çalışmadım.

Deniz, geçen gün saçlarımın uzun ve yumuşak olduğunu söyleyip ''Keşke Ülkü'nünkiler de seninki gibi olsa.'' demişti ve Ülkü buna çok sinirlenmişti.

Korkuyla ne yapacağımı düşünürken Ülkü makası Merve'ye verip arkama geçti ve kollarımı tuttu.

Ü : Al bebeğim.

Çırpındım.

Ülkü, kollarımı daha sıkı tuttu.

Ü : Dur bebeğim, korkma! Sadece biraz keseceğiz! Sen bize inanmıyor musun?! dediğinde Merve cevap verdi.

MR : İnanmasan iyi olur zaten! deyip saçımın yarısına yakın bir kısmını eliyle tutup kulağıma yakın bir yerden kesti.

Saçlarım yerle buluşurken Ülkü kahkaha attı.

Merve de ona eşlik ederken başka bir tutamı omzumun hizasında kesti. Artık çırpınmayı bırakmıştım ve bu anın bir an önce bitmesini istiyordum.

Saçlarım umrumda değildi...

.

.

.

ZÜMRÜT VE KÖMÜR L&YHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin