Feryat/Kazımcan Karataş

Beni kalbine koy

Miusa ve Riven çıktığında ekranı gösterdim. "Böyle olalım mıı?"

"Saçlarımı mor lahana rengine boyatmamı isteme kurbanın olurum" Güldüm. "Yok yok istemem" Biraz daha izledikten sonra Miusa ve Rivenin ilişkisini daha detaylı gördü. "E bu bildiğin dağ ayısı baksana kıza nasıl davranıyor. Ben sana böyle davranamam ki kurban olurum sana ben" Diyerek beni göğüsüne yatırdı. "Dağ ayısı falan ama çok seviyor biliyor musun?"

"Benim sevgi anlayışımla uyuşmuyor güzelim bana göre bu aşk değil"

"Ney peki aşk?"

"Sensin"

Dediğinde gözlerinin içine bakakalmıştım. İlk defa birisi bana gerçekten aşkla bakıyordu. Ben söylemeden böyle şeyler yapıyordu. İş yine öpüşmeye gitmeden bakışlarımızı ayırdım ve televizyona bakmaya devam ettim. Koskoca bir sezonu tek oturuşta bitirmiştik. Hiç sıkılmadan izlemişti. "Havuza girelim mi?" Dedi film bittikten sonra. "Kıyafetlerimle mi atlayayım?"

"Ceren boş gelmedik herhalde bedenine göre mayo da var kıyafette"

"Oha bu kadar düşündün mü?"

"E yani. Git giyinde gel" Yukarı çıktım ve mayomu giydim. Tam rahat edeceğim cinstendi. Giyinip aşağı indiğimde o bahçedeydi. Altında şort vardı üstünde ise birşey yoktu. Bigboy değildi ama tam bir Starboy du.

'Bu boyla bu kiloyla herkes sana bigboy bücür'
'Kes sesini içses sevgilimi süzüyorum'
'İyi be sustuk'

Fiziği taş gibiydi. Sapık gibi incelemeyi bırakıp bahçeye gittim. Beni döndüğünde bana dönüp gülümsedi. "Gel girelim hadi"

"Ben girmesem" Anlamsız bakışlarla baktı yüzüme. "Neden?"

"Şey ben sudan korkuyorum ve yüzme de bilmiyorum" Utanmıştım bunu söylerken ama söylemem gerekti. Of aptal kız şurda 4 ay sonra 18 olacaksın hala yüzme bilmiyor musun? Diyeceğini düşünürken o beklemediğim bir hamle yaptı. "Ben öğretirim sana" Doğru adamı bulmuştum ben. Hiçbir eksiğimi yargılamayıp benimle beraber doldurmaya çalışan adamı. Çocukken boğulduğum için sudan korkuyordum. Başımı salladım. "Hayır olmaz gerçekten korkuyorum"

"Neden peki?"

"9 yaşındayken denizde boğulmuştum. Can kurtaran anında görmese ölüyordum o yüzden. Ben korkuyorum ben girmesem" Elini yüzüme koydu ve yanağımı okşadı. "Korkunu beraber yenelim mi?" Öyle bir soru sormuştu ki. Ona kıyamıyordum ama boğulmaktan da çok korkuyordum.

'Ya salak şey sence boğulacak olsan çocuk seni kurtarmaz mı bi düşün'
'Doğru'
'Salaksın'

İç sesimle kısa bir konuşmadan sonra "Peki tamam" Diyerek cevap verdim. Yanağımı öpüp elimden tuttu ve havuzun kenarına getirdi. İlk kendisi girdi sonra kollarını bana uzattı. "Gel. Tutacağım" İlk önce oturup suya ayaklarımı soktum. Biraz soğuktu. Kendimi biraz daha ileri ittim. Belimden tuttuğunda tamamen suya girdim. İlk başta hafif tutup dalmamı sağladıktan sonra hemen çıkartmıştı. Girmemle titremem bir olmuştu. Çok soğuktu ve ben şuan çok çirkindim. Yüzümdeki suyu temizleyip gözlerimi açtım. "Çok soğuk" Dedim titreyen sesimle. "Alışınca sıcak geliyor. Şimdi bak havada durmak için önce bi kendini rahat bırak. Kasma su seni kaldıracak" Kendimi tamamen ona bırakmıştım zaten şuan. "Bıraktım zaten"

"Şimdi ben bırakıcam sakın korkma rastgele çırpınma" Başımı salladım ve omuzlarına daha sıkı tutundum. "Hayır. Hayır bırakma"

"Korkma. Boğulacak olursan kurtaracağım seni bırakır mıyım" Yanımda olması güven veriyordu. "Peki tamam"

"Hazır mısın?" Derin nefes alıp sakinledim. Yanımdaydı. Asla zarar görmezdim. "Hazırım bırakabilirsin" Dediğimde "Ağzınla burnunu kapat" Dedi. Kapattığımda bıraktı. Sakin olmalıydım. Su kaldırıyordu. Su üstüne çıktığımda tekrar batmadan tuttu belimden. Yüzümdeki suyu temizleyip gözlerimi açtım ve tekrar yeşilleriyle buluştum. Islak hali ayrı bir karizmatikti ama ben şuan fazlasıyla çirkin ördek yavrusuna benzediğime emindim. "Ya of, Kazımcan çok çirkinim şuan bakma şöyle yüzüme" Dediğimde kaşlarını kaldırdı. "Anlamadım?" Dedi. "Diyorum ki ıslakken çok çirkinim bakma öyle" Dememle beni tekrar batırıp çıkartması bir olmuştu. Ben gözlerimi açmadan konuşmaya başladı. "Ceren şuan kendine benim gözümden baksan görürdün güzelliğini. O kadar güzel ve tatlısın ki şu an. Sen benim gözümde her halinle prensessin bunu sakın çıkartma aklından" Böyle söylemesi rahatlamıştı beni. Her halimle güzel görünüyordum ona bu halimle bile.