~FİNAL

919 39 12
                                    

Asel'i anaokuluna yazdırmıştık. Okula gidiyordu artık. Çıkışından almaya gittiğimizde yanında bir çocukla çıktığında Kazımcan'ın yumuşak yüz hatları sinirle kasılmış, kaşları çatılmıştı. Kolunu tuttum. "Sakin ol o daha çocuk" Dediğimde bana döndü. "Çocuksa çocuk Ceren kıskanıyorum işte kızımı" Dediğinde yüzünü okşadım. Yine yumuşamıştı. "Ama sen böyle yaparsan ben yumuşarım hemen" Dediğinde gülümseyip yanağına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktım. Asel arkadaşından ayrılıp yanımıza geldi. Ben kollarımı açsamda o "Babaa" Diyerek Kazımcan'ın kucağına atladı. Sinirinden eser kalmamıştı Kazımcan'ın.

Küserek kollarımı bağladım ve kaşlarımı çattım. "Hanımefendiye bak. Dokuz ay annesi taşısın cefasını annesi çeksin Asel hanım baba desin" Bana dönüp güldüler. "Üzülme güzel karım sende gel" Diyerek beni ve Bulut'u da aldı kollarına ve beni öptü. "Ölürüm ben size ölürüm"

Eve gittiğimizde Bulut ve Asel futbol oynamak istemişti. Yorgun olmasına rağmen onları kırmayıp bahçeye çıkarttı. Yanına gittim. "Çok yorgunsun yarın oynasanız"

"Çocuklarımız benim enerjim oluyor güzelim. Hiç yorulmuyorum o yüzden" Diyip dudaklarıma kısa bir öpücük bırakarak bahçeye çıktı. Arkasından gülümsedim. Bir süre onları camdan izledim. Daha sonra bahçeye çıktım. "Ya abla dikkat etsene ya" Dedi Bulut. Hiç anlaşamıyorlardı hiç. Ama birinden biri zarar gördüğünde ilk onlar koşuyordu...

Geç olduğunda çocuklarımızı uyutmuş, balkona çıkmıştık. Birbirimize sımsıkı sarılıp eski günlerin hayalini kuruyorduk ikimizde. Sağ gözümden bir damla mutluluk gözyaşı süzülmeye başladığında yüzümü ona çevirdim. "Başardık mı?"

"Başardık" Diyerek göz yaşımı sildi. "Bu güzel gözlerden mutluluk göz yaşı bile akmayacak artık. İzin vermiyorum" Dediğinde gülümsedim. "Kocam ne derse o"

"Aferim güzel karıma" Diyerek dudaklarıma yaklaştı ve senelerdir asla eksik etmediği öpücüğü tekrar bıraktı dudaklarıma... Nazik, aşk dolu öpüyordu. Aynı şekilde karşılık veriyordum ona. Uzun süre sonra çekilmiştik ama yüzlerimiz hala dip dibeydi. Gözleri hala dudaklarımdayken elini çeneme koyup baş parmağını dudaklarımda gezdirdi. Kısık sesle konuşmaya başladı. "Bu dudaklar..." Bakışları yüzüme tırmandığında ondan önce ben başladım konuşmaya. "İlk ve son kez senin dudaklarınla buluştu. Senden başkasıyla da buluşmayacak. Hem ilk hem son aşkımsın Kazımcan"

Memnun olmuşça sırıttı ve bir öpücük daha bıraktı dudaklarıma...

Her güzel şeyin bir sonu var...
Özel bölüm atacağım bu kısa oldu ama o uzun olacakk
İyi okumalarr

Feryat/Kazımcan KarataşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin