Nihayet görüş alanıma girmişdi . Yaklaşık yarım sattir onun havalanının karşılama salonuna girmesini bekliyordu . Kalbim tıpkı bir serçe kuşu gibi ötüyordu . İlk kez böyle bir şey yaşıyordum ve nihayet gözgöze gelmişdik . İkimizde koşa koşa birbirimize doğru ilerlemiş ve sıkıca sarılı vermişdik . Birden belimi sıkıca kavramış ve beni kucağında döndürmeye başlamışdı . Bu o kadar hızlı olmuşdu ki sadece ayaklarımın yerden kesildiğini anlaya bilmişdim. Etrafdaki insanların gözlerini dikip bize baktıklarından emindim ama onların hiç biri umrumda değildi . Ben sadece sevdiğim adama odaklanmış ona sıkıca sarılarak yanağına öpücükler bırakmışdım . Şuan kendimi dünyanın en mutlu insanı olarak görüyordum .
Bir kaç tur beni kucağında döndürdükten sonra yavaşca yere indirmiş ve boynuma yumulmuşdu . Önce boynuma bir kaç öpücük bırakmış sonra kokumu içine çekmişdi büyük bir zevkle . Aynı anda ben de onun meftun edici kokusunu içime çekiyor kendimi çok farklı bir dünyadaymış gibi hiss ediyordum .
İlişkimizin başladığı günden beri ilk kez birbirimize sarılıyor birbirimizi öpüyorduk . Bu hissin ne demek olduğunu size anlatamam sadece yaşayarak anlaya bilirsiniz bunları .
Birbirimize sıkıca sarılmışken ilk ayrılan o olmuşdu . Havalanı görevlisinin yardımıyla getirdiği valizleri de almış elele çıkışa doğru ilerlemişdik . Biran önce eve varıp sevdiğim adamı doya doya öpüp , kokusunu içime çekmeyi düşünürken duygularımın karşılıklı olduğunu taksiye binerbinmez anlamışdım . O haylaz bakışlarını üzerime dikerek " Biran önce başbaşa kalacağımız anın gelmesini istiyorum" demişdi . Bunu söylediğinde kızardığımı hissetmişdim , Mavi de bunu görmüş ve "Utanacak bir şey yok sevgilim " diyerek daha çok kızarmamı sağlamışdı .
Taksi bizi Mavinin evine doğru götürürken size mesafeleri aşan aşk hikayemizi anlatmak isterim.
Söylediğim gibi ilk kez birbirimize sarılmış ilk kez birbirimizi bu denli hisetmişdik . Bunun sebebi ilişkimizi sadece sosial medya üzerinden sürdürmemizdi. Bir çoğu bizim ilişkimizin asla yürümeyeceğini düşünürken biz herkesi hüsrana uğratmışdık .
İlişkimiz herne kadar sosial medya üzerinden başlasa da Ali'yi ilk görüşüm üniversitemizin yüksek lisans programı ile ilgili düzenlediği seminere tesadüf ediyor. Bu seminerde yurt dışında üniversitemizin yönlendirmesiyle yüksek lisans yapan öğrenciler elde ettikleri yeni bilgiler , yüksek lisansın artıları hakkında konuşma yapıyorlardı . Bu öğrencilerden biri de Ali idi . Birinci yılını büyük başarılarla bitirmiş olan Ali bu seminerde yer alma hakkı kazanmışdı . Bu seminerden sonra yüksek lisansın önemini bir daha anlamış ve baş vuru yapıp sınavlardan geçmek için hemen çalışmam gerekdiğini kanaatine varmışdım.
Eğer Ali'yi bu seminerde görüp ona vurulduğumu falan düşünüyorsanız üzülerek yanıldığınızı bildirmek isterim . Aslında bu seminerde şuan Mavilerine bakmaya doyamadığım adam pek dikkatimi çekmemişdi . Ben işin sadece yüksek lisans ve yurtdışında eğitim kısmına kaptırmışdım kendimi.
Aliyle birbirimizi tanımamız ve ilişkiye başlamamız o seminerden 2 ay sonra ağustos ayının sonuna tesadüf ediyordu . Bu tesadüfü ise canım arkadaşım Tuğçeye borçluydum .
Üniversitede ki üçüncü yılımı bitirip güzel bir tatille kafamı toparlamış ve ağustos ortalarında yüksek lisansla ilgili derin araştırmalar yapmaya koyulmuşdum . Fakat her ne kadar araştırma yapsam da yine de sınavlarla ilgili sorunlar yaşayacağım düşüncesi peşimi bırakmıyordu . Bir gün yine kafamda bu sorular Tuğçeyle cafe de otururken aniden sesi kulaklarımda yankılanmışdı . Birden "Vay anam vay annaler neler doğruyor " diye konuşmaya başlamışdı . Fakat ses tonu kendisi de fark etmeden biraz yüksek çıkmışdı . Buna hiç aldırış etmeden keşfetine düşen bir fotoğrafı bana göstermişdi . Fotoğrafı gördükten sonra bu tepkisine hak veremeden edememişdim . Kaslı vücudu, 1,85 boyu ve masmavi gözleriyle Ali Mertoğlu karşımdaydı . Denizden yeni çıkmış, ıslak vücudu ve dağılmış saçları ile oldukça seksi duruyordu .
