Merhabaa :) uzun bir geçiş bölümüyle karşınızdayım 2. Bölümde hikaye tam rayına oturacak ama bu bölümde uğraşlı güzel bir bölüm oldu hani ;) tüm okurlardan vote bekliyorum emeğimin karşılığı ehehh :)
Veee çok lafa tutmadan sizi hikayemle baş başa bırakıyorum.İyi okumalar....
Altı gün...
Hüzün, acı, çaresizlik ve yıkımlarla dolu altı gün...
Hayat dolu çocukluğumda ölmek istediğim altı gün...
Annesizlik ile mücadele ettiğim altı gün...
Yalnızlık ile savaş verdiğim altı gün...
Kimsesizlik ile sınandığım son altı günüm. Kişinin hayatını mahvetmet için zamana ihtiyaç olmuyormuş, bu altı günde çok iyi anlamıştım. Annemi aldılar, okulumdan ayırdılar, yalnızlıkla tanıştırdılar. Hepsini de bu altı günde yaptılar.
İki sarhoş yüzünden hayatım mahvoldu.
Hayatımda sadece annem vardı, babamı zaten hiç görmedim, annem bana hamileyken ölmüş. Bazen merak edip anneme sorardım fazla bahsetmez, konuyu geçiştirirdi. Bir de dayım vardı gözünü para hırsı bürümüş. Para için kendini bile satardı ama o kendini satmaya gerek duymadan beni satmıştı. Daha 16 yaşındaki yeğenini satmıştı.
O iğrenç günü hafızamdan silmek istedikçe yeniden hatırladım. İlk defa hafızam güçlü olduğu için hafızama da, kendime de lanet ettim.
*************
İKİ GÜN ÖNCESİ:
"Zeyneep, senden bir şey istesem yapar mısın?"
Cırtlak sesiyle kulağımın dibinde bağıran Gizem'i görmezden gelip yastıkla başımı kapattım. Bu kızın derdi neydi böyle? Dört gündür dayımın evinde kalıyordum. Yapayanlız dört koca gün...
Ağır hareketlerle yatakta doğruldum ve bıkmış gözlerle dayımın gıcık kızına baktım.
"Allah aşkına Gizem yine ne istiyorsun?"
"Küçücük bir şey isteyeceğim ama hemen itiraz etme. Tamam mı?"
"Sen ilk önce ne isteyeceğini söyle. Ona göre karar veririz. Şimdi seni dinliyorum."
"Bizim okuldan kızlar aradı, buluşup gezeceğiz ama küçük bir sorunumuz var. Babam bana izin vermez, sen söylesen? Evden beraber çıkarız. Sen kütüphaneye geçersin, okumadığın kitap kaldıysa okursun, ki hepsini okuduğunu tahmin ediyorum, olsun ikinciye oku. Hem aklında kalmış olur, yani diyorum ki babamdan sen izin al. Lütfen!"
"Gizem kaç gündür beni bıktırdın. Bu sefer beni bulaştırma."
"Lütfen.. hem bize geldiğinden beri dışarı adım atmadın. Hayat devam ediyor, kapatma kendini böyle."
Annemin ölümünü ima ediyordu. Hayır. benim için hayat durdu. Annemin bedeni yandı benim ise kalbim... Annesizlik yaktı yüreğimi.
"Son bir defa sana yardım ediyorum Gizem. Bundan sonra sakın beni böyle işlere bulaştırma."
"Tamam söz, bu son."
Yılgın bir şekilde yataktan kalktım. Lavoboya geçip rutin işlerimi hallettim. Kendime gelebilmek için bol suyla yüzümü yıkadım. Aynada yüzüme baktığımda kendimden korkmuştum. Geceleri biraz (!) ağladığım için göz çevrelerim kızarmıştı, pek bir şey yemediğim için son dört günde zayıflamıştım. Dört gün önce annemle çok güzel, mutlu bir hayatım vardı. İstanbul'da küçük bir mahallede kendi halimizde yaşıyorduk. Ama o yangın yüzünden ne yaşayacak bir evim, ne mutlu bir hayatım kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatanın Bedeli
RomanceBaşına gelen olaylar yüzünden oksijen çekmiyordu ciğerlerine küçük kız, çünkü annesi öldüğü gün oksijen yerine acı çekmeye başlamıştı... Ölüydü aslında O, canlı rolü yapan bir ölüydü... O'nun sahibi acımasız insanlardı. Satın aldılar küçük kızı. Baş...