Yazarın anlatımından
Elindeki kitaplarla ikinci defa ayrıldı marketten. Neyse ki tekrardan geri dönüp olayla ilgilenmiş sorun çıkarmaya çalıştıklarında bir hukuk öğrencisi olarak itiraz etmiş, onları dava açmakla tehdit etmişti. Onlarda kullandığı tüm cümlelere sadece yutkunarak ve birbirleriyle bakılarak geçirmişlerdi.
Kitapları sağ elinden sol eline verdi ve cebinden çıkardığı telefonundan en yakın restorant için navigasyonu açtı.
Buraya yeni taşınmıştı ve dolabı bomboştu. Marketten bir şeyler alıp atıştırır diye düşünmüştü. Ama o olaydan sonra istemedi.
"Yirmi metre ileriden sağa dönünüz"
Verilen komuta itaat ederek dönüş aldı. Bir yandan da aklına mavi elbiseli kız ve markette karşılaştığı ev arkadaşı Büge geliyordu. Kız kendisine defalarca kez saçma bir şekilde aynı soruyu tekrarlayıp kahkaha attı.
"Dur bir saniye ne yani Çisemin bahsettiği olay gerçek miydi? Yok artık. " Ve bir kahkaha bombardımanına kapılmıştı.
Savaş ise hayatı boyunca yaşayamayacağı tüm tesadüfleri ve saçmalıkları yaşadığını düşünüyordu.
"Durunuz! Durunuz! Durunuz!"
Navigasyonun sesiyle irkildi. Nasıl da dalmıştı öyle. Hemen çevresini kontrol ettiğinde restoranı geçtiğini fark etti. Hemen geri dönüş alıp içeriye girdi ve bir masaya oturup siparişini verdi. Bu sırada telefonuyla ilgilenirken yabancı bir arama düştü telefonuna.
Tereddüt dahi etmeden açtı. Çünkü numarasını kaydetmediği çok insan vardı. Aslında çekirdek ailesi ve iki yakın arkadaşı dışında kaydettiği numara yoktu.
"Evet?"
"Size de Alo! Neyse Vizyon Restoran mı orası acaba?"
"Anlamadım?" Oturduğu sandalyede dikleşti. Bu kadın nerden biliyordu orda olduğunu?
"Neyi anlamadın acaba ? Orası Vizyon değil mi kardeşim?"
"Evet hanımefendi ama bunu siz nerden biliyorsunuz? Hem ben sizin kardeşiniz falan değilim ayrıca, lütfen biraz daha mesafeli konuşun"
Karşı tarafta bulunan Çisem sıyırmak üzereydi. Adamın verdiği cevaplar onu çıldırtacaktı.
"Nerden mi biliyorum? Vay canına . Yoğğğ yauuvv... Abicim sen benimle dalga mı geçiyorsun?"
"Hayır" dedi net bir sesle " Ama sizin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hem sizin abinizde değilim ben"
Çisem saçını çekiştirmeye başlamıştı bile.
" Ya bak arkadaşım, canım evladım çıldırtma beni. Tamam abi kardeş demek yok. Sen yenisin sanırım bak bakim etrafına Vizyon kebapta mısın?"
"Evet"
Küçük bir çocuğa anlatır gibi konuşmaya devam etti
"Çok güzel şimdi restoranın her neresindeysen git ve sana söylediğim yemekleri sana atacağım adrese yolla sadece yarım saatin var kapiş. Yoksa gelir seni patronuna şikayet ederim. Aksi halde Büge beni çiğ çiğ yiyecek."
O an hangisine şok olacağını şaşırdı. Büge ismini duymasına mı? Yoksa yüzüne kapanan telefona mı?
Ya da hayır en kötüsü. Sonrasında atılan mesaja.
"Hassiktir lan burası benim apartman"
*******
Yoooğğğğ yauuuv gerçekten mi Savaş? Obcphcphfpfypfyğug
