6. Duygu Patlaması

247 25 57
                                    

Babamın tahammül edemediği tek şey vardı: Namus.

Söz konusu namus ise akan şelaleler dururdu. Bana vurmasının nedeni büyük ihtimalle bu konuydu. Ama ben bir şey yapmamıştım ki. 

"SEN NASIL BUNU YAPARSIN YA? AİLEMİZİN ADINI NASIL ÇIKARIRSIN? "

Ne?

Ailemizin adını çıkarmak mı?

"Frank! Sen ne yaptın? Daha dinlemeden etmeden ne diye çocuğa vurursun? Sen kendi kızını tanımıyor musun?" Annemin beni savunmak için bağırışlarına inat babam sadece bana bakıyordu.

"Ne dediklerini duymuyor musun Sultan? Kızım arka sokaklarda bir çocukla el ele gözükmüş, tamam gözüksün, sonuçta genç kız erkek arkadaşı olabilir. Ama sonra-" Sustu ve kafasını iki yana sallayarak tekrar konuştu. "Halka açık bir yerde, birbirlerini öpmüşler. Bunu nasıl yapabilir ya? Aklım ermiyor benim Sultan."

Duyduğum şeyler ile üstümden tır geçmiş gibi hissettim.

Ben? Ben babam için namusun ne kadar önemli olduğunu bilmiyormuş gibi sokak aralarında bir çocukla mı öpüşmüştüm?

Yediğim tokadın acısı hafiflese de ağlamamak için zor duruyordum. Ben buydum. Kendimi korumaya kalkışırsam ağlayacağımı biliyordum. Duygularımı dile getiremiyordum.

Ama bugün yapacaktım. Ağlamadan kendimi anlatacaktım.

Eğik olan başımı dikleştirerek tam gözlerinin içine baktım.

"Sen baba." Derin nefes aldım. "Kızının böyle bir şey yapmayacağını bilmiyor musun? Senin bu konu hakkında ne kadar hassas olduğunun farkında değil miyim ben baba?  Nasıl böyle bir şey yaparım  ben ya?" Gözlerim dolduğu için içimden küfrettim.

Babam dikkatle beni dinlerken anneme döndüm. "Sen söyle anne. Ben seninle her şeyimi paylaşmıyor muyum? Senden izin almadan dışarı çıkamıyorum ya ben! 25 YAŞINDAYIM BEN. 25!  Avukatım ben! Büyüdüm değil mi? Elimde bir mesleğim var. Ama ben sırf sizin baskıcılığınız yüzünden izinsiz dışarı adımımı attığımdan itibaren sen hemen arıyorsun. Yok 'Kızım neredesin sen?' yok 'Neden haber vermedin? İzin aldın mı benden? Seni babana söyleyeceğim.' Falan filan." Gözlerimden yaşların akmasını izin vermedim ve ellerimi gözlerime getirerek göz yaşlarımı sildim.

Başaramamıştım. Ağlamadan kendi anlatamamıştım. Lanet olsun!

 Annem ellerini ağzına götürüp gözleri dolu dolu beni dinlerken babama döndüm.

"Ben yetişkin oldum ya. Yetişkinliği bile geçtim. Bırakın artık beni. Dediğiniz çocukla yakından uzaktan alakam yok bile benim. Tanımıyorum bile. Evden işe, işten eve. Olmadı haftasonları Beren'le görüşüyorum ama sizin haberiniz oluyor."

Buruk bir tebessüm ettim.

"Milletin ağzında adımı duyduğunda beni savunacağın yere, gelip bana bağırıp çağırıyorsun baba."

Birinci hıçkırık.

"Bu muyum senin gözünde ben baba?" Annem hızla yanıma gelip destek olmak amacıyla kollarımı tuttu.

İkinci hıçkırık.

"Bana bu zamana kadar hiç vurmadın sen baba. Boktan bir sebeple, beni hiç anlamadan, dinlemeden ilk kez tokat attın sen baba." Cümlemin sonları fısıltıyla çıkmıştı.

Ve son olarak, üçüncü hıçkırık.

Bacaklarımın bağı çözülüp yere düştüğümde. Gözlerim hafifçe kısılmıştı ama etrafımı görüyordum.
Babam bir elini belimin altına uzattı ve diğer eli ile saçlarımda gezdi.

"Özür dileriz kızım."

Kulaklarımdan uğultu sesleri gelmeden önce babamın sesini duyduğumda bu özürünün çok geç olduğunun farkında değildi.

*******

SELAMLARRR

NASILSINIZZZ

BÖLÜM SONU NASILDII

BÖLÜMÜN ÇOK GEÇ GELDİĞİNİN FARKINDAYIM SORRY

ÇOK YOĞUNDUM BU ARALAR

AMA SONUCA BAKALIM EHEHE

O ZAMAN SORULARIMIZA GEÇELİİMM

Frank'ın (babasının) vurma sebebi?

Liva'nın ailesinin baskıcı olması? (Aynı sorun bende de var mlsf)

Liva'nın içindeki duyguları açığa çıkarması? (Lütfen bana da böyle bir güç gelsin noğlar. Aldım. Verdim. Bitti. Gitti. 777)

Artık kızımızın avukat olduğunu öğrendinizz sizcee?

SORULARIMIZ BU KADARDII

HADİ BEN KAÇARR

BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE.



MARKETTEKİ ÇOCUK-TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin