~ÇIKMAZ SOKAK~

4.8K 257 380
                                    

Keyifli okumalar
Yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayınız.

Not:Bölümler ve kurgu düzenlenmiștir.

Yorumlar spoi içerebilir

ÇIKMAZ SOKAK- 10

Gözlerimi araladığımda onun yüzünü gördüm. Uyurken bile kaşları çatıktı. Huzursuz gözüküyordu. Yattığım yerden doğruldum yavaş adımlarla yanına gittim. Hafifçe üzerine doğru eğildim. Anlında boncuk boncuk ter oluşmuştu. Kabus görüyor olmalıydı. Anlına yapışan saçlarını geriye doğru yatırmak adına elimi uzattım. Gözlerini hızla açtı ne olduğunu anlamama fırsat vermeden aniden kolumu tutup beni altın aldı.

Boşta kalan koluyla boynuma baskı yaptı. Boynuma baskı yaptığı için nefes almakta zorlanıyordum. Bakışlarımız keşiştiğin de koyulaşmış irisleri normal rengine dönmüştü.

Afallayarak bana baktı ne yaptığının farkına varmış olmalıydı. Boynuma baskı yaptığı kolunu çekti. Baskının azalması ile rahat bir nefes aldım.

"Ne diye sessizce yanıma yaklaşıyorsun. " dedi baskın bir sesle.

"Ben..." nefesim hala düzensiz olduğu için konuşmakta zorlanmıştım. Nefesimi düzene soktuktan sonra "Kabus görüyordun." dedim en sonunda.

Bakışlarım istemsizce dudaklarına kaydı. Bakışları dudağıma kaydığında yutkundu. Üzerime hafifçe eğildi, kalbim göğüs kafesimi delip çıkacakmış gibi hızla atmaya başladı. Aklımda onu öpmek fikri geçtiğinde kendime kızdım.

Dudaklarımızın arasında birkaç mesafe kala durdu. Nefesi dudağıma çarptığında karnıma çoktan kramplar girmeye başlamıştı bile.

"Ne olursa olsun bana sessizce yaklaşma. Bir dahi sefere bu kadar ucuz yırtamaya bilirsin." dedi. Üzerimden kalktığında derin bir nefes almıştım.

Bakışlarım bana dönük olan sırtını bulduğunda çıplak olduğunu o an fark etmiştim. Sırtının birçok yerinde izler vardı. Uzaktan daha önce görmüştüm ama yakından izler daha çok ve derindi.

Kaşlarımı çatarak yattığım yerden doğruldum. Parmaklarım istemsizce yara izlerinin üzerinde gezdirdim.

Parmaklarım her yaranın üzerinde gezdiğinde derinliklerini hissetmek mümkündü. Pamir boynunu hafifçe geriye doğru yatırdı.

"Bu izler nasıl oldu." diye sordum. Cevabından korktuğum bir soruydu bu.

"Çocukluk izleri, önemsiz." dedi. Ama sesinden önemsiz olmadığı belli oluyordu.

"Hiçbir çocuğun böyle derin izleri olmaz." diye fısıldadım.

"Olur ama kimse farkına varmaz." dedi.

İzlerin nasıl olduğunu merak etsem de üstelemedim. İzlerin derinliği kadar altında yatan sebepler de derindi. Bunu anlayabiliyordum.

Aniden kalkması ile elim havada kalmıştı. Sessizce elimi indirdim, ayağa kalkarak kendi yatağıma oturdum.

"Hazırlan kahvaltıya ineceğiz." dedi.

Pamir banyoya girerken bende hızla üzerimi değiştirdim. Bugün hava çok güzeldi bu yüzden üzerime beyaz yazlık bir elbise giymeyi tercih etmiştim. Elbise ile uyumlu olsun diye sandalet giydim. Saçlarımı da yukarıdan dağınık topuz yapmıştım.

Basit bir kahvaltı için bence yeterliydi. Yatağa oturup Pamir'in çıkmasını beklemeye başladım. Bugün ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Bütün günümü odada geçirmek istemiyordum.

İHTİZAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin