İHTİZAR

~SÖZÜM SÖZ~

Keyifli Okumalar.
Yorum ve yıldıza basmayı unutmayınız.
Not: Kurgu ve bölümler yeniden düzenlendi.
Yorumlar spoi içerebilmektedir.

Sözüm Söz:15

Bazı anlar olurdu; kelimelerin yetmediği cümlelerin tamamlanmadığı. O anlardan birini yaşıyorduk şuan. Elimde tuttuğum kağıtta yazan cümleyi defalarca kez zihnimin süzgecinden geçirdim seni sevdiklerinle yaralayacağım Pamir bu tam olarak ne demek oluyordu. Biri yada birileri açıkca Pamir'i tehdit ediyordu. Üstelik hedef olarak Pamir'in sevdikleri vardı.

Bir diğer sorusu ise bunu kim yazmıştı ayrıca neden benim çantama koymuştu. Beni tanıyor muydu yoksa kağıt şans eseri mi benim çantama girmişti. Tabiki de bu kağıt çantama şans eseri girmemişti. Bu kişi gayet beni tanıyordu.

"Kim bu götlek." dedi Fiko.

"Bir manyağımız eksikti. Aklını siktiğimin piçi yazıyı bilgisaraydan çıkarmış birde." sinirle sağa sola gitmeye başladı Yekta.

"Tehdit mi ediliyor yoksa tehdit mi ediliyoruz" dedi Nebahat. Hala Pamir'in ona olan yaklaşımından dolayı öfkeliydi ve onun tehdit edilmesini duymak onu mutlu edeceğine adım gibi emindim.

"Tehdit ediliyorum." dedi Pamir.

Nebahat aldığı cevaptan tatmin olmuş olmalı ki dudakları kıvrıldı. Onu gerçekten iyi tanıyordum.

"Neden bu notu Feyzoş'un çantasına koymuş. Ayrıca bu ne eski yöntem sms diye bir şey var.Karşımızdaki kişi yaşlı biri olabilir mi?" dedi Fiko. Söylediği şeye gözlerimi devirdim.
"Bir dahi sefere bunu ona iletiriz Fiko, hatta özellikle seninle göndersin tehditleri." Yekta sinirle sağa sola giderken Fiko'ya cevap vermekten geri kalmıyordu.

"Fiko bir konuda haklı." dedim. Adımları durdu bedenini yavaşça bana çevirdi "Sence neden benim çantama koydu." elimdeki kağıdı yukarıya doğru kaldırdım.

"Bir bilsem, ne boktan bir iş bu." dedi sinirle. Bakışları mı ondan çekip bu konuda hiç konuşmayan Pamir 'e çevirdim. Bakışlarını önüne sabitlenmiş, bir şeyler düşündüğü yüz ifadesinden belliydi.

"Ay yeter! Başım döndü." dedi Nebahat.

Yekta, yine sağa sola gitmeye başlamıştı."Ne o, bakışlarını benden çekemiyor musun?" dedi. Sırtını bize dönmeden önce Nebahat 'a imalı bir bakış attı.

"Ne izliyeceğim seni be!" dedi Nebahat. Bakışlarını ondan çekip önüne sabitledi.
Yekta, telefonun çalması ile adımları durdu. Cebine sıkıştırdığı telefonu eline aldığında bakışlarını Pamir 'e çevirdi. "Anıl arıyor." dedi.

Pamir ilk kez bakışlarını yerden çekmiş,Yekta'ya bakmıştı. Adımlarını bize doğru attı "Hoparlörü aç." dedi.

Yekta dediğini yaptı, telefonu ortamız da tuttu "Efendim Anıl."

"Abi iyi misiniz?" sesi endişeli gelmiyordu.

"İyiyiz merak etme, olaylardan haberin var anlaşılan."

"Evet, mekanın içi dahil çevresinin kontrolünü yaptım ama hiçbir şey bulamadım. Aslında her şey normal. Sado ile konuştum yerde herhangi bir mermi kovanına rastlanmamış." dedi Anıl.

Yekta ve Pamir birbirlerine kısa bir bakış attı. "Kafanda olan şey nedir?" diye sordu Yekta.

"Bence bunu bilerek yaptılar. Hedef şaşırtmak için ve ya tehdit amaçlı. Muhtemelen bir ses cihazına kaydettikleri silah sesini siz geldikten sonra devreye soktular."