"Taehyun."
"Efendim?" Taehyun mu? Ne kadar fark ettirmesem de saniyesinde garipsemiştim Beomgyu'nun bu davranışını. Tanıştığımız günden beri "Tyun"diye seslenirdi bana, kendi bulmuştu bu lakabı. Çok sevmişti kendisi, bana da sevdirmişti. Onun ağzından çıkan bir sözü sevmeme ihtimalim var mıydı ki? Neredeyse ismimin o olduğuna inanmıştım bir süre sonra.
Karşıma geçmiş, sinirli olduğunu anlatan bakışlarla dimdik durmaya çalışıyordu. "Konuşmamız gerek." Niye bu kadar net konuşuyordu? Sorduğum soru size garip gelebilir, ama Beomgyu'yu tanıyan biri onun en ciddi konuda bile her şeyi şakaya vurduğunu bilir. Böyle davrandığına göre kalbini kıracak bir şey yapmamışımdır umarım diye düşünüyordum, gerçekleşmiş olmasından korkarken.
"Konuşalım sevgilim, ama bir sorun mu var? Sesin niye bu kadar üzgün çıkıyor?"
"Daha ne kadar saklamayı düşünüyordun benden?"
"Efendim? Neyi sevgilim?"
"Taehyun, kendini aptal yerine koyma. Ne hakkında konuştuğumu çok iyi biliyorsun." Biliyordum, ama direk söyleyemezdim. Yine garip gelebilirdi size bu. Beomgyu arada gelir benle böyle bir konuşma yapardı, sorunun ne olduğunu kendi söylemeden. Ondan saklayabileceğimi düşündüğü bir şeyler varsa öğrenmek için. Ama bu sefer gözlerindeki kırgınlık, cidden bildiğini gösteriyor gibiydi.
"Hayırlı olsun Taehyun çıkış yapıyormuşsun."
"Gyu be-"
"Maşallah ben hariç herkes başından beri biliyor, söylesen seni yiyecek miydim beyfendi? Hah, korkmuşsundur belki seni kaçırırım falan. Deliyim ya ben."
"Deme öyle."
"Haksız mıyım? İlk başlarda bana deli diyen sendin zaten."
"Beomgyu isteyerek saklamadım bunu."
"Ne demek istiyorsun? Yoksa seni kaçırmayayım diye ikna etmeye falan mı çalışıyorsun şu an?"
"Beomgyu lütfen, deme öyle. Sen üzülme diye söyleyemedim."
"Pardon? Buna tam olarak niye üzüleyim? Ve bil diye söylüyorum, aşırı üzgünüm ama şimdi. Bir bok parçasıyım gibi hissettiriyorsun."
"Beomgyu gerçekten üzülmeni istemedim, ben çıkış yapıyorum ama sen-"
"Ciddi misin sen?"
"..."
"Siktir git Tyun."
"Ben ciddiyim, kopacağımızıda düşünüp daha çok üzülmeni istemedim."
"Benim ezikliğimi düşünüyordun yani. Sağol beni düşündüğün için."
"Yapma bana bunu."
"Neyi yapmayayım? Siktir et çıkışını, biz sevgili değil miyiz Taehyun? En güvendiğin insan ben olmam gerekirken, sen benden en mutlu anını bile saklıyorsun! Ne düşündün? Cidden sen çıkış yaptıktan sonra benim köşeye çöküp 'Ben niye çıkış yapamıyorum!' diye ağlayacağımı falan mı?!"
"Öyle düşündüm tamam mı Beomgyu? SİKEYİM SENİ SEVDİĞİM İÇİN SAATLERCE KAFAYI YİYİP ÖYLE DÜŞÜNDÜM!"
"Bağırma bana."
"NE BEKLERDİN? 'Aaa Beomgyu çıkış yapıyorum ben. Sen her gün saatlerce büyük sahnelerde konser vermeyi, seni sevip müziklerini dinleyen insanlar ile birlikte olmayı hayal ederken gelip gözüne sokmam gerek pardon.' DEMEMİ Mİ?"
"SANA BANA BAĞIRMA DEDİM."
O 'Bağırma!' lafından sonra aramızdaki her şeyin kopacağını biliyordum. Bunca yıl bana bir kere bile sesini yükseltmeyen sevgilime bağırmamasını söylemek çok kötü hissettiriyordu. Onun en güvendiği insan olmadığım gerçeği yüzüme vurulurken, ağlamamak için zor duruyordum.
"Siktir olup git hayatımdan tamam mı? Bana güvenmeyen insanların yanında durmaktan iğreniyorum. Hadi siktir git."
"Böyle dediğine pişman olacaksın Gyu."
"Olmayacağım. Git."
"Ciddi misin?" Gözlerinde ki o büyük nefret, göz göze olduğumuz iki dakikada bile kendimden tiksinmemi sağlamıştı. Ben bu kadar kötü birimiydim? Hayır. Bu benim sevgilim değildi. Benim sevgilim anlayışlıydı, kibardı, bağırmazdı. Benim Beomgyu'm değildi karşımdaki. Benim değildi artık.
"Ciddiyim. Ne bekliyorsun? Git hadi."
"Görüşürüz."
"Görüşmeyelim mümkünse."
Arkasını dönüp giderken bile yavaş adımlarının üstündeki kırgınlığı görüyordum. Beni üzmemek için demediğini biliyordum, sevgilimin bu dünyada en önemsediği kişi olduğumu biliyordum. Biraz daha konuşsak, bana özür dilese bir kez daha, affetmez miydim ki onu? Kıyamazdım ki ben ona, gözlerinin içine uzun süre nefret ile bakamazdım ki... Ama ona o gün gitme diyemedim.
☆彡★彡☆彡★彡☆彡★彡☆彡★彡☆
Helüüü~~Nabersiniz??? Artık ikisinin ayrılık sebebini de öğrendiğimize göre bir sonraki bölümü final yapacağım galiba😔
Arkadaşlar kavga sebebini mantıksız bulanlar olursa diye söylüyorum... İlla kavganın aldatma sonucu falan mı çıkmasını bekliyordunuz bilmiyorum ama kurguda bu kavga sırasında zaten 16-17 yaşında falanlar, nasıl aldatma senaryosu yazabilirdim? Güveni bir ilişkideki en büyük sorumluluk olarak görüyorum, o yüzden böyle yazdım. Kavgada ikiside haklı ama bunu anlayıp birbirlerini affedebilecek yaşta değiller. Zaten Taehyun 'hayatımda ettiğim en saçma kavga' diye bahsediyordu önceki bölümlerin birinde. Anlayacağınız o yaşta ki herhangi iki insanin biribiriyle edebileceği bir kavga. Beğenmediyseniz özür dilerim, bir dahakine daha iyi yazmaya çalışırım...
'Duvet' by bôa. Eskiden çok dinliyordum bu şarkıyı, insanların yeni yeni tiktokta keşfetmesine üzülüyorum...
"Ne yazık, dürüst bir adama benziyordun."
"Ve seni incitmek istemediğimi biliyorsun."
"Aklını okuyabiliyor olmam ne utanç verici."Kendinize dikkat edin, sağlıcakla ve taegyu ile kalın!
-mb
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oodal | taegyu
FanfictionAynı müzik grubuna düşen, kavga ederek ayrılmış iki sevgili. Sizce barışmaları ne kadar sürmüştür? 5 gün? 2 hafta? 10 ay? ✮ taegyu // yeonbin sunki // heekai