(Ryujin'den)
Kilitli kalmıştık burada hepimiz tamamen kırmızı bir odada volta atıyorduk.Ve ben artık kırmızıdan nefret ediyorum.Her şey çok karışmaya başlamıştı benim en çok merak ettiğim şey ise sonumuzun nasıl olacağıydı.Ben bu düşüncelerimden arınmaya çalışırken diğerleri de benim gibi bir köşeye çekilmiş düşünceli düşünceli bir yerleri izliyorlardı.Yanımda daha çok dibimde Felix vardı ve Yuna olayından sonra ağzını dahi açmamıştı çocuk ve onun bu halleri beni nedensiz olarak endişelendirirken göz göze geldiğimizde bu düşüncelerimle bir kaç dakikadır onu izlediğimi fark etmiş oldum ama normal Ryujin'in yapmayacağı bir şey yaparak utanıp gözlerimi kaçırmadım çünkü ben kendimde değildim ve ne yaptığımı da bilmiyordum ama iyi ki yapmışım bunu dedim çünkü Felix bir dakika falan yüzüme baktıktan sonra bana sarılmıştı öyle iyi hissetmişti ki şu durumda bile duvara sırıtmama neden olmuştu.Aynı bu sabah Minho'nun Lia'ya sarıldığı gibiydi.Ve o an dediğim şey şuan gerçek olmuştu...
Tabi herkes bir yerlere odaklandığı için kimse bizim bu anımızı görmemişti ama öyle güzel bir histi ki bir kaç dakika öylece kaldıktan sonra sonsuza kadar sürmesini istediğim bu an bitmişti.Benden ayrıldıktan sonra sadece benim duyabileceğim bir ses ile devam etti:
-"Her durumda yanımda olduğun için teşekkür ederim Ryu iyi ki varsın..."
"Ryu iyi ki varsın..." kafamın içinde sadece bu söz yankılanıyordu.Bunu duymamla bu olaylar olmaya başladığından beri koruduğum ciddi ve soğukkanlı halim yıkılmaya başlamıştı.Çünkü ne kadar kendime içimden bir sürü özgüven yükseltici motivasyon konuşması yapsam da içten içe yıkılmaya devam ediyordum artık iyice çöküyordum ruhsal olarak.Ama bir kaç dakika önce ki sarılma benim çökmek üzere olan mentalime çok iyi gelmişti.Ve bir karar aldım; ne zaman yeniden yıkılmaya başlasam Felix'e sarılacağım...
(Lia'dan)
Buradaki kaçıncı günümüzdür sizce?İnanın bende hiç bilmiyorum buradaki hiç kimse de bilmiyor.Zaten bilsek ne işimize yarayacak ki?Ama ben daha umudumu kesmedim.Bacağım yavaş yavaş düzeliyordu ve harika bir haberim var artık yavaş da olsa yürüyebiliyorum.Hepimiz perişandık buradan çıkmak için bir yol arıyorduk ama nafile hiçbir şey bulamıyoruz ve benim aklım Yunada Jeongin o fotoğrafı gördükten sonra çok kötü oldu odayı neredeyse yıktı ve şuan elinde fotoğrafla beraber sessiz sessiz ağlıyordu.Akşam olmuştu anladığım kadarıyla ve neredeyse herkes uyumuştu.Ben ve Minho hariç tabi.Bir anda yerimden kalkmak için hareketlenince bakışlarını bana çeviridi.
-"Bir sorun mu var iyi misin?"
-"İyiyim iyiyim bir şey yok öylesine kalkmıştım."
Kırık camın olduğu tarafa ilerledim ve camın önünde durdum dışarıyı izleyerek içimi dökmek adına ağlamak istiyordum ve yapacaktım da tabi bana arkamdan sarılan Minho olmasaydı.Hayır ben ağlamıyorum gözlerim ağlıyor.İçimden kendi kendime 'hayır ağlayıp bu muhteşem anı mahvetmeyeceğim' desem de çoktan gözümden yaşlar akmaya başlamıştı bile.Ellerimle gözlerimi sildikten sonra bir süre öylece neredeyse 1 haftadır göremediğimiz gökyüzünü izlemiştik.İnanın bana unutmak üzereydim gökyüzü isimli şeyi...
İçimi dökmüştüm uzun süre sonra ve biraz daha rahatlamıştım.Bir kaç dakika sonra sarılmayı bırakıp eski yerine dönmüştü bende bir kaç saniye daha bakıp yanına oturmuştum.Herkes uyumuştu zaten benim de artık gözlerim kapanıyordu başımı omzuna koyup uyumaya çalışmıştım bende...
....
Uyandığımda hala hava karanlıktı ve büyük ihtimalle bir kaç saat uyumuştum galiba telefonumu alıp saate baktığımda saatin gecenin ikisi olduğunu gördüm saatler geçmek bilmiyordu.Benim de uykum iyice açılmıştı zaten bende oturup buradan çıkmak için bir şeyler bulmak umuduyla odaya gezmek istemiştim daha sonra aklıma ilk girdiğimizde çalan telefonu gördüm hiçbirimiz açıp da içini açmamıştık bende telefonu aldım ve içini kurcalamaya çalışacaktım ama şifre vardı tabiki benim de aklıma ilk önce buraya geldiğimiz tarih gelmişti.Hızlıca sayıları girdim:
![](https://img.wattpad.com/cover/346604249-288-k256564.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE IDOL HOTEL | SKZ & ITZY
Mystère / ThrillerBu 13 gencin tek amacı yorucu hayatlarından uzaklaşıp biraz kafa dinlemek için tatile çıkmaktı bu düşüncenin ve kaldıkları otelin başına bunları getireceğini kim bilebilirdi ki ...