Ua ben geldim
Keyifli okumalarr
------------
(Chaer'den)
Aşırı şiddetli bir baş ağrısıyla olduğum yerden kalkmaya çalıştım ama başarısız oldum. Çünkü bilin bakalım ne? Fazla sert düşmüş olmalıyım ki ayak bileğim kırılmış muhtemelen ve ben ayağa kalkamıyorum. Tamam iyi tarafından bakalım burada can güvenliğimi tehlikeye atacak herhangi birşey yok. Yani görünürde birşey yok. Peki nerede olduğumu sorarsanız açıkçası bende bilmiyorum ama kırmızı bomboş bir oda. Hiçbir şey yok burada. Tanrı aşkına burada tek başıma bu halde ne yapacağım. Derken tavandan bir anahtar düştü, ardından da arkamdaki duvarın arkasından gürültülü bir ses geldi. Hadi bakalım buradan nasıl çıkıcam acaba şimdi...
(Seungmin'den)
Yaşıyorum.Nasıl olduğuna dair hiçbir fikrim yok ama yaşıyorum. Bu da birşeydir değil mi? En azından ölmedim. Ne mutlu bana. Şimdi şuanki durumumuza gelirsek bir yerlerimi kırmış olabilirim ama olmayadabilirim, onun dışında bir sandalyede ellerim bağlı oturuyorum yani hayatı sorguluyorum. Ve aklıma birşey geldi. Lan ölsem nolur ölmesem nolur buradan sonra ne olacaksa olsun artık ne yapacaksa yapsın o tavşan diyerek bağlı olduğum sandalyede zıplayarak duvara yaklaştım, sonra da olduğum yerde sandalye ile tepinmeye başladım. İnanamayacaksınız ama az önce yanlışlıkla ipi gevşeterek ellerimi çözmüş oldum. Anında yerimden kalktım ve bulunduğum odanın duvarlarını yumruklamaya başladım sinirimi bir şekilde atmam gerekiyordu sonuçta fırsat bulmuşum hiç kaçar mı benden, en son kurtulduğum sandalyeyi aldım ve tüm gücümle duvara fırlattım. Buradan sonrası daha da saçma olmaya başladı ki duvar kağıttanmış galiba ve söküldü sanırım karşımda da yerde oturmuş bana bakan bir chaer vardı. Hadi ama daha ne kadar saçmalayabilir ki bu tavşan cidden delirtecek!
(Ryujin'den)
Hyunjin: Gençler bi arkadaş böyle baya geriliyomuş da biraz sakin falan mı olsak ha?
Lix: Neyin sakininden bahsediyosun lan sen!
Yeji: Sanki yeterince sorunumuz yokmuş gibi birde sizin tartışmanızı mı dinlicez bağırmayın!
Ryujin: Şu sağ tarafta kapısı açık bir oda var galiba oraya koşun ve bağırmayın artık!
Hyunjin: Koş lan koş!
Bu manyaklar yine ne yapıyor diye soracak olursanız baştan anlatayım uyandığımda yeji hyunjin felix ben ve changbin bir koridorda yatıyorduk hepimiz ve yavaşça ayılıyorduk. En son felix de ayıldıktan sonra ne olduğunu anlamak için yerimizden kalktık ve tam o anda duvarın arkasından tavşan maskesinin ucunu gördüm, zaten gördüğüm gibi de yerimden fırlayıp peşinden koşmaya başladım. Benim ani hareketimle diğerleri de arkamdan koşmaya başladı. Cidden çok yaklaşmıştık gördüğüm bu tavşan maskesi herşeyin başı olan o kişinin onu yakalayıp sonunda kurtulacaktık ama ben son anda yerdeki bir kutuya takıldım ve yere düştüm ben düşünce arkamdakiler de üzerime düştü ama yeji hala koşuyordu, o düşmemişti. Koridorun soluna dönmüşlerdi ve yejinin onu yakalayacağına neredeyse tamamen emindim ama biz yejiye bakmak için kalktığımızda yeji çığlıklarla bize doğru geliyordu. Ne oldu diye sormaya fırsatımız olmadan yejinin arkasındaki tamamen siyah elinde bir bıçakla son hız bize doğru koşan birşeyi gördük ne olduğunu bende bilmiyorum aşırı biçimsizdi, ve yaklaşık 1 saatlik koşuşturmacanın ardından sonunda kapısı açık bir oda bulmuştuk.
WAR İS OVER!
Aynı anda içeri doluştuk ve hızlıca kapıyı kapattık ilk defa şansımız yaver gitmişti ve kapının üzerinde anahtar vardı. Bizim kapıyı kilitlememiz ile o şeyin elindeki bıçağı kapıya doğru fırlatması bir olmuştu. Felix oraya biraz daha yakın olsaydı ölecekti sanırım. Aynı anda hepimiz nefeslerimizi düzenlemeye çalışıyorduk ama kapıya atılan bıçağı biri geri çekiyordu. Girdiğimiz odanın kapısı tahtadandı ve bir kez daha saplandı o bıçak kapıya. Hızlıca birşey yapmalıydık. Etrafıma bakınıyordum ne yapabilirim diye ve sanırım tek bir çaremiz vardı. Karşımızda tamamen camdan oluşan bir duvar var. Hızlıca cama ilerledim ve aşağı baktım. Nereden baksan en az 50. kattaki bir odadaydık şuan. İki seçeneğimiz var: Ya bu camdan atlarız ya da bu ne olduğuna dair hiçbir fikrim olmadığı o şey tarafından kahrolası bir meyve bıçağıyla doğranırız.
Birincisi daha mantıklı gelmeye başladı benim cama bakmamdan diğerleri de ne düşündüğümü anlamıştı muhtemelen. Yejiyle göz göze geldik o an. Korku dolu gözlerle başını salladı. Sinyali hyunjin felix ve changbin de almıştı. Kapı artık neredeyse kırılmıştı buradan dışarıyı ve o canlıyı görebiliyorduk. Başka şansımız yoktu. Dışarıdaki o şeyin bıçağı son bir kez daha kapıya saplamasıyla hepimiz aynı anda cama doğru koştuk koşarken son bir kez arkama baktım ve son gördüğüm şey o şeyin elinde nereden bulduğunu bilmediğim bir baltayla içeri dalışıydı. Biz ise korkunç bir gürültü ile camın kırılmasını sağlamıştık...
(Lia'dan)
- Kız uyanırsa ne yapacağız?
-Sen nasıl bir gerizekalısın kız öldü eminim anla şunu artık!
-Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun be!
- O kadar yüksekten düştü tanrı aşkına bir zahmet ölsün!
Karanlık simsiyah bir odada sağ köşede ölü gibi yatıyordum. Bu iki adam ise masanın önünde küçük bir lambanın yanında bunu konuşuyorlardı. Muhtemelen bahsettikleri ölen kız da benim. Beni ölü sandıkları için elimden geldiğince hareket etmemeye çalışıyordum. Söyledikleri bu sözleri bile zar zor duyabiliyordum şuan sanırım başımı bir yere çarpmıştım. Hala konuşmanın devamında ne dediklerini anlamaya çalışıyordum ve duyduğum şeylerle gözlerimi açmam gerektiğine karar verip çaktırmadan yavaşça gözlerimi araladım.
- Ee ne yani şimdi cidden planın çocukların hepsini öldürüp Lia gibi buraya getirmek mi? Ne yapacaksın ki 13 cesetle kafayı mı yedin sen bırak artık onları!
- Saçmalamayı kes kuş beyinli hepsini öldürmeyeceğim tabi ki de özellikle Ryujin Jisung ve Felix. Felix'i biliyorsun zaten çocuk bana o kadar yardım etti onu öldüremem.
- Ah baştan bu işe hiç girmemeliydik biliyorsun değil mi?
- Artık bunun için çok geç.
Bu oydu. Herşeyin başı olan ve hayatlarımızı cehenneme çeviren o adam şuan karşımdaydı. Ama tek sorun bu değil, Felix bize ihanet mi etmişti?
--------------------------
Yb sanki birazcık geç geldi gibi ama çok az , okullardan dolayı aktiflik baya düşmüştü kusura bakmayın eğer bir sorun olmazsa düzenli yb atabilirim diye düşünüyorum. (o sırada sınavlar)
Sonra ki bölümlerde görmek istediğiniz şeyleri buraya yazabilirsiniz umarım beğenirsinizz yeni bölümde görüşelim kendinize iyi bakınn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE IDOL HOTEL | SKZ & ITZY
Mistério / SuspenseBu 13 gencin tek amacı yorucu hayatlarından uzaklaşıp biraz kafa dinlemek için tatile çıkmaktı bu düşüncenin ve kaldıkları otelin başına bunları getireceğini kim bilebilirdi ki ...