1.4

8.9K 436 147
                                    


Yarım saati aşkın bir süredir odamın kapısının dibinde oturuyorum. Az önce yaşananlar yüzünden vücudumda garip bir heyecan var. Ellerim buz kesti mesela. Bacaklarım tir tir titriyor. Kafamdan Akın'ın surat ifadesini atamıyorum.

Saniyeler içinde gerçekleşmişti olay. Akın'ın beni öyle görmesi ve benim koşarak odama kaçmam on saniye bile sürmemişti.

Bakışları gözümün önüne geliyor yine. Yutkunuşu ve bir adım geriye atışı...

Şu anki halim utançtan mı yoksa başka bir duygu mu bilmiyorum. İç sesim sessiz. Halbuki şu an susmuyor olması lazımdı.

Beş dakika daha olduğum yerde kaldıktan sonra mantığımı devreye sokarak ayağa kalktım. Onun görüş açısından açıkta kalan vücudum gözüküyor muydu bilmiyordum bile. Boşuna telaş yapıyor olabilirdim.

Üzerimi değiştirip yatağıma uzandım. Aklımdan olanları atmaya çalışarak gözlerimi kapattım.

***

Gözlerimi açtığımda güneşliğime rağmen odam oldukça aydınlıktı. O kadar sıcaktı yani. Duvar saatime göz attım. Öğlene geliyordu ve aşağıdan gelen seslere bakacak olursam uyanık olanlar vardı. Hafif bir gerinişin ardından yataktan kalktım ve perdemi açtım.

Dün yaşanan şey aniden aklıma gelmiş ve utançtan yüzümü ellerimle kapatmama sebep olmuştu. Şu an istediğim tek şey Akın'ın gitmiş olmasıydı. Olay daha çok tazeyken onunla yüz yüze bakabileceğime olan inancım sıfırdı.

Aşağı inmek zorundayım çünkü açlıktan ölüyorum. Dün akşam da yemek yemediğim için zil çalan karnımı doyurmam gerekiyor ve bunu aşağı inmeden yapamam.

Pijamalarımı çıkartıp rahat kıyafetler giydim, derin bir nefes alarak odadan çıktım. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmak konusunda kendimi tembihleyerek adımlarımı hızlandırdım.

Mutfağa vardığımda Batur'un kahvaltı hazırladığını görüp şaşırmıştım. Yumurta kırmış ve çay demlemişti. Adam olana çok bile. Geldiğimi henüz görmediği için ses çıkarmadan izlemeye başladım. Elinin tersi ile alnını sildi.

"Yav Allah'ım şunu biraz kıs ya. Biz de sana inanıyoruz lütfen kıs ya." Kahkahamı tutamadığım zaman geldiğimi anlamış ve bana dönmüştü. Yüzü kan ter içindeydi.

"Sıcak. Bayılmak üzereyim." Gülüşümü durdurup sandalyelerden birine oturdum.

" Onu fark ettim merak etme. " Yüzünü işaret ederek konuştuğum için ofladı ve bir peçete alarak yüzünü sildi.

Merdivenlerden ayak sesi duyduğumda istemsizce gerilmiştim. Üzerimde hissettiğim bakışlar da hiç yardımcı olmuyordu.

"Günaydın kardeşim." Batur, umarım bir ikizi olduğunu ve onu çok sevdiği aydınlanması yaşadığı için Bartu'ya kardeşim diyordur.

"Günaydın size de." Akın'mış.

Vücudum gerim gerim gerilmeye devam ederken bakışlarımı ona çeviremiyordum. Allah'ım umarım bir şey görmemiştir. Ben kendi kendime paranoya yapıyorumdur. Amin.

Akın masada karşıma oturduğunda bakışlarımı zar zor ona çevirdim. Göz göze geldiğimiz an başka yöne bakmıştım. Gözlerimi hemen kaçırdığım için tepkisini görememiştim.

"Bartu uyanmadı mı hâlâ?" Abimin Akın'a yönelttiği soru cevapsız kaldığı için cesaret göstererek gözlerimi yine ona çevirdim. Tekrar göz göz gelmiştik. Bakma artık ne olur bakma...

"Alo!! Sana diyorum." Batur, onu omzundan sarstığı an başını hafifçe salladı ve cevapladı.

"Pardon abi duymamışım. Ne dedin?" Batur oho de gibi elini salladı ve boş ver diyerek masaya oturdu. Zaten Bartu da iki dakika sonra aşağı inmiş, kendine bir yer seçmişti.

Kod'umun Aşkı || Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin