Kod'umun Aşkı || Yarı Texting

4.7

Direkt bölüme geçiyorum iyi okumalar <3

***************

Başım ellerimin arasında öylece oturuyordum dolabımın karşısında. Giyecek tek bir elbisem bile yoktu. Olanların hepsi sportif, günlük kıyafetlerdi ve ben bugün olabildiğince cesur olmak istiyordum.

" Böyle zamanlar için bir tane elbise almam lazım kendime." Ağıt yakar pozisyonda oturmaya devam ediyor, bir mucize olur da giysilerin arasında elbise var olur diye bekliyordum.

Yaklaşık yirmi dakikadır değişen bir şey yoktu.

Bana kalsa beklemeye devam ederdim fakat beklediğim ses gelmiş, zil çalmıştı. Geldi kurtarıcım.

" Çekil önümden Bartu. Acil desteğe geldim." Leyla'nın abimi ite kaka buraya doğru geldiğine tahmin etmek zor değildi.

" Hayırdır ne o elbise? " diyen Bartu'ya vereceği cevabı bekledim.

" Kız kıza eğlenmeye gideceğiz. Hâlâ önümde duruyorsun, çekil ya! Rezervasyonuma geç kalırsak alırım ayağımın altına. "

Canım arkadaşımın, abimin üzerinde yıllardır kuramadığım üstünlüğü birkaç haftada kurmuş olmasına bir tık bozulsam da hayran olmadan duramadım.

Odamın kapısı açıldı. Leyla beni bulmak için odanın içinde gözlerini gezdirdi ve son olarak yerde oturan beni buldu.

" Ay daha saçını yapmamışsın! " Sefil hâlde oturan benim yanıma geldi ve belimden kavrayarak ayağı kaldırdı.

" Kırmızı mı, siyah mı, haki yeşili mi?" Elindeki üç elbiseyi de sıra sıra bana gösterirken benden daha heyecanlı gözüküyordu.

Elbisem olmadığını fark ettiğim an yaptığım ilk şey ona yazmak olmuştu. Kendisinin dolabı tam bir moda ikonu dolabı olduğu için bana uygun kıyafet bulabileceğine olan inancım tamdı. Nitekim şu an elinde tuttuğu, birbirine benzer modellerde olan üç elbise haklı olduğumu kanıtlıyordu.

" Sence hangisi? " Onun zevkine güveniyordum. Tarzı çok güzeldi. Elbiselere ve vücuduma baktı kısa bir süre.

" Siyah sana fena yakışır bence. Akın'ın da aklı gider hem. " Cümle bitiminde askısıyla beraber bana uzattı kıyafeti.

" Hep benim mi aklım beyaz bayrak çekecek. Biraz da onun aklı gitsin. " Üzerimdeki tişörtü Leyla'dan çekinmeden çıkardım. O da bunu garipsemedi.

" Saçını nasıl yapacaksın? Düzleştirelim mi? "

Sorusuna karşılık hayır dedim. Akın saçlarımı bu hâliyle seviyordu. Elbiseyi tamamen üzerime oturttuktan sonra ayna karşısına geçtim.

Kim bu fıstık? Benmişim.

" Sana spor giyinmeyi yasaklıyorum. Şu hâline bak, çok yakıştı! " Omuzlarımdan tutup kendi etrafımda döndürdü beni.

Yalan söylemeyeceğim, beklediğimden de hoş gözüküyordum. Ben saçlarımın önlerini hafifçe örerek arkadan tokayla tuttururken Leyla makyajımı yapmaya başladı.

" Şu gözünü kısma. " Uyarısını dikkate almaya çalıştım fakat gözüme soktuğu kalem çok da yardımcı olmuyordu.

" Kırmızı ruj sürüyorum. İyi gider. " Makyaj ustası o olduğu için işine karışmadım ve saçlarım bittiğinde onun işini tamamlamasını bekledim.

Oldu deyip yüzümü serbest bıraktığı zaman aynaya baktım tekrar. Akın, ecelin geldi.

Ben aynada kendimle bakışırken arkamda giyinmeye başlayan Leyla'ya döndüm.