Bölüm 1:...

121 8 13
                                    

Merhaba arkadaşlar.Bu benim ilk hikayem olduğu için çok acemiyim. Ama yine de beğeneceğinizi umut ediyorum . Keyifli okumalarr.. :)

"Ben niye lise 4'e gidiyorum yaa" diyerek mutfağa girdim. Annem karşılık olarak "Gitmen gerektiği için" cevabını verdi. Evet her zaman ki klasik cevabımı almıştım. Bu bizim için bir nevi günaydın sayılırdı. Ve tüm yılı böyle geçirdiğim için bu artık beni sinir etmiyordu. Okulun son haftasının ilk günüydü. Off şu pazartesileri sevmeyenler ölsün diyeceğim ama sanırım dünyada bir tek ben kalırım o zaman. Evet bugün en sevdiğim gündür çünkü patates kızartması günüm. :) Evimiz biraz uzak olsa bile pazartesi öğle arası kesinlikle eve gelip annemin o leziz kızartmalarından yerim. Ben patates için yaşarım ya da patates benim için. Aklım da üniversite planlarımla yemeğimi bitirdim. Salona gittim ve çantamı aldım babam hazırlanmış beni bekliyordu. Anahtarları kaparak
"Bugün araba bende yakışıklım" diyerek sırıttım babama. Babam da Ayşe Sultan gibi beni kıramayarak
"Tabi ki prensesim, geç bakalım koltuğa" dedi. Babam ile annemin aşkı gerçekti. Annem çok şanslıydı; yakışıklı ve oldukça başarılı bir iş adamına sahipti. Babam da aynı şekilde çok şanslıydı; mankenlere taş çıkartan bir güzellik ve hamarat bir kadına sahipti. Birbirlerine 17 yaşından beri yol arkadaşlığı ediyorlardı. 23 yaşın da ise evlenmiş ve bende aralarına 1 yıl sonra katılmıştım. Düşündüm de acaba bizde Okan'la böyle olacak mıyız. Kafam da deli sorular ??!!!
Okan benim çok yakın arkadaşımdı. Her şeyi beraber yapardık. Beraber eğlenir, güler, çılgın şeyler yapardık. Sonra nasıl oldu bilmiyorum ancak sevgili olduk. Kankadan sevgili yani. Bu yüzden midir bilmem hala birbirimize arkadaş gibi davranıyoruz. Yani anlayacağınız ilişkimiz biraz seviyeli. En azından kavga, tartışma yok! Nedendir bilmem bu durum beni rahatsız etmiyor. Sanki normal sevgililerin yaptıkları bir rutin haline geldi bizim için.
Okula geldiğim zaman gözlerim ilk olarak Kübra'yı aradı. O benim 2. kardeşim gibiydi. İlk okuldan beri arkadaşız ve aramız da ki bağ 9. sınıftan beri kuvvetlendi. Birbirimizin her şeyini biliriz. Hatta bizim sayemizde ailelerimiz dost oldular. Kaç gece birlikte kaldık, kaç defa birbirimizin omzunda ağladık, kaç kere kahkahalarımız birbirine karıştı. Kısaca O benim her şeyim. Düşüncelerimden sıyrılıp Kübra'yı bulduğum da onu Doruk'un dudaklarına yapışmış gördüm. Onları rahatsız etmemek için hemen ordan uzaklaştım. Okul binasına girip tuvaletin olduğu tarafa yöneldim. Aynada kendine bakıp güzel göründüğüme emin olduktan sonra dışarı çıktım. Zaten evde sarı düz saçlarımı hafif dalgalandırmış, mavi gözlerime de göz kalemi ve hafif rimel sürmüş ayrıca dudaklarıma nemlendirici kullanarak kendimi okula hazırlamıştım. Tuvalet katından inip kantine gelince Okan'ı orda bulmayı umut etmiştim. Ancak orda göremeyince tekrar bahçeye çıkmak durumunda kaldım. Kapıdan çıkınca onu aynı yerinde gördüm. İşte oradaydı. Tek koluna duvara dayamış arkadaşlarıyla hararetli bir şekilde konuşuyordu. Her zaman ki gibi çok çekici ve yakışıklıydı benim öküzüm. Siyah saçları ve kahverengi gözleriyle !
Kirli sakalları ona daha da serserilik katıyordu. Gözlerimiz birleşince ona küçük bir tebessüm ettim. O tatlı sesiyle bana seslendi "Derinn "ve iki parmağıyla gel işareti yaptı .Gerçeği söylememi isterseniz arkadaşları pek tekin değildi. Birkan,Mert,Mete ve İlker. Mert ve Mete ikiz kardeşler annelerinin ve babalarının öldürüldüğü için içleri kinle dolu yani arkadaşlarının arasında en belalıları diyebiliriz. Belalı ve serseri tipleri hiç sevmem ama Okanla niye çıkıyorum o zaman diye de çok düşündüm. O sırada kendimi Okan'ın kolunun altında buldum.Ben bu belalı tiplere bakmamak için yerdeki taşları sayarken Okan'ın sesiyle bakışlarımı ona çevirdim.
"Canım bizim bi işimiz var sınıfta görüşürüz."
"Pekii."(yanağımdan makas alarak uzaklaştı)
Yine bi vukaat peşindeler yapıcak bir şey yok derken birisi yere flash disk attı.Kıza baktığımda o suratın Gizem olduğunu anladım .Bu kızdan ilk gördüğüm andan beri nefret ediyordum. Çünkü çok ukala ve ayaklı fondotendir kendisi. Lanet girsin ki birde aynı sınıftayız doğrusu bu kız bu beyinle nasıl bu okula gelmiş anlamıyorum. Yere eğildiğim sırada Gizem yine ukalaca sırıtıp yanımdan uzaklaştı. Yere attığı flash diski alıp inceledim.İçinde ne olduğunu deli gibi merak ediyordumm... KAFAMDA DELİ SORULAR !!!???!??!??!

Yorumlarınızı vee votelerinizi eksik etmeyin . Yeni bölümde görüşmek üzeree .. :) #seviliyosunuz :)))

SİL BAŞTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin