Bölüm 5

23 1 0
                                    

Ne dediğini anlamam tam 5 dakikamı almıştı. Kendime geldiğim anda itiraz etmek için tam ağzımı açıyordum ki kelimeleri ağzıma tıktı. Ve
-İtiraz istemiyorum. Burada kalacağım. Eğer burada istemessen bizim evde sen kalacaksın. Ama seni bu koca şehirde yapayalnız bırakmam, dedi. Aslında tam olarak ne diyeceğimi bilmiyorum. Ama yine de yanımda kalması biraz iyi olabilirdi çünkü buraya geleli daha 3 gün olmuştu ve ben birazcık korkuyor olabilirim. Bunları düşünürken bana
-Ne düşünüyorsun?, dedi. Sandalyeye otururken
-Tamam, kalabilirsin. Ama...
-Ama ne?
-Oturma odasında yatacaksın. Benim odama gelmeyi aklından bile geçirme, dedim . Bu dediğime gülmeye başlayınca neye güldüğünü merak ediyordum. Çünkü bu söylediklerim de gülünecek bir yan yoktu. Gülmeye devam ederken suratım asılmaya başlamış ve kaşlarımı çatmıştım.
-ne gülüyorsun be. Şansını fazla zorlama istersen. Seni kapı dışarı ederim görürsün, dedim. Kahkahasını durdurmak için dudaklarını birbirine bastırdı ve kalkıp yanıma geldi.
-EE. Ne yapacağız şimdi. Ben sıkıldım. Zaten saatte çok erken, dedi. Kaşlarımı kaldırıp
-Erken mi? Emin misin?, dedim. Sonra masadan telefonu alıp telefondan saati gösterip gözünün önünde sallamaya başladım. Suratıma bakarken
-Saat 11.Neredeyse gece yarısı geliyor. Yani geç falan değil, dedim. Sırıtarak yüzüme yaklaştı ve
-Galiba bu küçük hanım biraz ev kedisi, dedi. Yüzüme yaklaşmaya devam ederken iyice telaşlandım. Ve hemen kenara çekildim. Buna bayağı şaşırmıştı çünkü suratında komik bir ifade vardı. Suratına bakınca gülmeye başladım. Gülüşünü görünce o da güldü ve kolların gögüsünde birleştirip,
-Neye gülüyorsun hayalperest, dedi. Işaret parmağımla suratını işaret ettim ve
-Suratın, dedim ve konuşmaya devam ettim.
-Suratında acayip komik bir ifade vardı, dedim. Gülerek
-Demek öle, dedi. Daha sonra
-Ben sana bunu sorarım ama, dedi. Sırıtarak
-Tabii, tabii, dedim.

Kısa süre sonra yorgan, yastık, ve çarşafları dolaptan alıp yanına geldim. Sanki kendi eviymiş gibi yayılarak koltuk ta yattığını gördüm. Ellerimde ki eşyaları yere atıp
-Ne yapıyorsun. Sanki kendi evin kalkta biraz yardım et bana. Yoruldum, dedim. Aheste bir şekilde kalktı ve
-Ne yapmamı istersin?, dedi. Çarşafı işaret edip
-Onu getir, dedim.

Yaklaşık 10 dakika sonra yatağını hazırlamıştık. Yatak hazırlamaktan nefret ediyorum diye iç geçirmeye başlamıştım. Yoruldum için esnemeye başlamıştım. Suratına uykulu gözlerle bakıp
-Ben yatıyorum. Gece acıkırsan falan mutfağı biliyorsun, dedim. Odadan çıkarken sesini duydum ve
-Iyi geceler, Hira, dedi. Gülümseyip
-Sana da iyi geceler, dedim ve odadan çıktım. Yavaş adımlarla yatağıma yatıp gece lambasının kapattım. Bugünün ne kadar eğlenceli olduğunu düşünürken uykuya dalmaya başladım.

Sabah güneşin suratıma gelmesinden dolayı yavaş yavaş gözlerimi açtım. Tam ayağı kalkarken üstümde hissettiğim kolla irkilmiş ve çığlığı basmıştım....

Hayalperest (Kısa Süreliğine Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin