Nerdeyse bir saat boyunca havuz kenarında bir şeyler içerek oturup müzik dinlemiştim ve terapi gibi gelmişti.Böyle anları romantize etmeyin çok seviyordum.
Bir yandan da o çocuk acaba bu saate kalır mıydı,buradan geçer miydi diye düşünmekten kendimi alıkoyamamıştım.Bir süre daha bekledikten sonra artık odaya çıkma vaktiydi,bir yandan kartı kaybettiğimi sanarak telaşlanırken bir yandan da karşıdan gelen o çocuğa bakıyordum.
Evet,o geliyordu.
Telaşlı şekilde kartı ararken son anda hatırlayıp telefonumun kılıfını açıp çıkarttım kartı,yan masalardaki bardakları toplarken sıra bana geldiğinde telaşlı yüzümle karşı karşıya kalmıştı.Yüzüne baktığımda hafiften gülümsedi.O an ne kadar mal gibi göründüğümü tahmin bile etmek istemiyorum.
Ama bana gülmüştü.Ne oluyor bana ya?Kendine gel.Normal biri o,neden heyecanlanıyorsun ki?İç sesimle olan kavgamı odaya çıkarken devam ettirmiştim.Kartla kapıyı açıp içeri girdim,ardından kartı yuvasına yerleştirince odanın bazı yerlerindeki ışıklar yanmıştı.
"Nereye gittin ya?"
"Hemen şurdaki şezlonglarda oturdum." dedim yatmaya hazırlanırken.
"Hee tamam." dedi ve hiç garipsemeden uykusuna geri döndü abim.
Gerçekten o çocuğu her gördüğümde heyecanlanacaksam boku yemiştim,ama bir yandan tatil crushı yapmak eğlenceliydi.Ben de kendime bir eğlence bulmuştum sanırım.
&
Öğlen sıcağında yemekten sonra denize gitmek için hazırlanıyorduk.Her yer her yerde olduğu için eşyaları toplamam zor oluyordu,bi kere bile şu oda düzgün olamaz mı ya?Her neyse şimdi dağınıklığa takılmanın sırası değildi.Gideceğimiz yer İçmelerin kıyı kısımlarında kalıyordu ancak havanın sıcaklığından dolayı arabayla gitmeyi tercih ettik.Eğer yürüseydik sıcaktan ölebilirdim,ve sıcaktan nefret ediyordum.Sadece burayı sevdiğim için katlanıyorum.
"Ya of yerinde dur abi ya!"
Güneş kremini abimin yüzüne bocalarken bir yandan da oyun oynaması beni sinir ediyordu,bir insan bu kadar oyun bağımlısı olamazdı.
"Araba zıplıyo' ben ne yapayım!"
"Sen şu oyunu bırak ve bana dön,yoksa gün sonunda pişmiş tavuğa döneceksin!"
Çok geçmeden deniz kenarına gelmiştik.Kendimi Ege'nin serin ve tuzlu sularına bıraktığımda rahatladım.Havuz ne kadar güzel olsa bile deniz başkaydı.Biraz ilerlediğimde suyun aniden derinleşmesi üzerine geri döndüm.
Yok artık,burda da o çocuğu düşünemezsin kızım...Ne alakaydı bilmiyorum ama o burada olsaydı boyunu çok geçmezdi yüksek ihtimalle...
Salak salak düşüncelere kapılmayı bırakıp anın tadını çıkarmam gerektiğini düşündüm.
Denizden çıkıp kurulanmıştım,aklıma Erva'yı aramak gelmişti.Dünden ber konuşmamıştık,şimdi de deniz kenarında volta atarken onunla konuşacaktım.
"Sen beni arar mıydın ya?"
"Of be kızım,bunu söyleyeceğini biliyordum ama bak yine aradım.Ee ne yapıyorsun?" dedim oflayarak.
"Asıl sen anlat,yediğin içtiğin senin olsun sen ne yapıyorsun bakalım?Çocuğa ilan-ı aşk yaptın mı?Eğer yapmadıysan tam şu an kapat telefonu bak sinirleneceğim."
"Ya daha ilk günden...Saçmalama ne aşkı ne ilan etmesi sen de aaa.Eğleniyorum sadece,öylesine."
"Ben seni biraz tanıyorsam eğer,sen bu çocuğa kafayı takacaksın.Benden söylemesi kızım."
