Doğa, tanımadığı birinin arabasına binme konusunda biraz tedirgindi. Barlas yabancı sayılmazdı tabi ama yıllardır onu görmüyordu işte. Neyse ki Barlas, gidecekleri yerin çok yakın olduğunu, arabayla birkaç dakika içinde ulaşacaklarını söylemişti.
Öyle de oldu. Yalnızca birkaç dakika sonra Barlas, küçük bir dondurmacının önünde durdu. Yol boyunca hiç konuşmamışlardı. Barlas, Doğa'nın bu gerginliğini fark etmiş, o konuşmadığı sürece konuşmama kararı almıştı.
Barlas, arabadan inip Doğa'nın kapısını açmak için hızlı adımlarla yürüyordu ki Doğa, ona fırsat vermeden arabadan indi. Geldikleri yer, küçük bir dondurmacıydı ama içerisi müthişti. Barlas girişteki masalardan birine yaklaştı.
"Hangi dondurmadan istersin?"
"Böğürtlenli."
"Böğürtlen mi? İyiymiş."
Doğa cevap vermedi. Barlas dondurmaları almak için içeriye girdiğinde yakındaki masaya oturup çevreyi izlemeye başladı. Küçük, dört kişilik renkli masalar vardı. Dükkanın içi harika görünüyordu. Duvarlar açık mor renkteydi. İçeriden harika bir koku geliyordu. Saat geç olduğundan ve havalar soğuk olduğundan, içeride çalışanlar dışında neredeyse kimse yoktu.
Doğa'nın canı hiç dondurma istemiyordu. Ayrıca uykusu geliyordu. Dondurma yeme teklifini Barlas'ı kırmak istememekle birlikte kalabalıktan uzaklaşmak için de kabul etmişti. Uykusuzluktan neredeyse gözleri kapanıyordu ki telefonun sesiyle irkildi. Ezgi arıyordu. Sonunda.
"Alo, Doğa. Duyuyor musun? Dinle. Yanına Göktuğ ile birlikte gelmeyi planlamıştım. Beni almaya gelecekti. Onu evde dakikalarca bekledim ama gelmeyince evine gitmek zorunda kaldım. Yoldayken şarjım bitti. Göktuğ'un kedisi bir şey yutmuş sanırım. Onunla uğraşırken bizi unutmuş, evine gelir gelmez telefonumu şarja taktım. Şimdi veterinere gidiyoruz. Seni beklettiğim için özür dilerim, ve yalnız bıraktığım için. İşte, anlarsın ya-"
"Sorun değil."
"Sen iyi misin?"
"Evet, iyiyim. Yoruldum sadece, birazdan eve gideceğim zaten. Seni sonra ararım."
Doğa, Ezgi'yle vedalaşırken Barlas elinde iki tane dondurmayla geldi.
"Arkadaşın mı?"
"Evet, bazı sorunlardan dolayı gelememiş."
"İyi ki beklememişsin öyleyse." Elindeki böğürtlenli dondurmayı Doğa'ya uzattı.
Doğa dondurmayı alırken Barlas'ın diğer elindeki dondurmaya bakıyordu.
"Karamel mi? İyiymiş." Gülümsedi.
"Bence en lezzetlisi."
"Hayır, değil." Elindeki böğürtlenli dondurmayı gösterdi.
Barlas cevap vermedi. Yalnızca Doğa'yı izledi. Doğa dondurmayı isteksizce yiyordu. Barlas ise sanki yıllardır dondurma yemiyormuş gibi(daha dün yemişti.) keyifle, yediği dondurmanın tadını çıkarıyordu.
"Niye bu kadar acele ediyorsun?"
"Eve gitmem gerek."
"Bir şey mi oldu?"
"Hayır, uykum geldi. Eve gitmek istiyorum."
"Peki, kalkalım öyleyse."
Barlas, bitmek üzere olan dondurmasını eline alıp masadan kalktı. Girişin yakınlarına park edilmiş olan arabaya bindiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞANMAMIŞ SAY
ChickLitGenç bir kız, 7 yıl önce vefat eden abisinin eski bir okul arkadaşıyla tanışır ve saf sevgiyi ilk kez o an hisseder. Aşık olur, güvenir, her anını paylaştığı o kişinin her zaman yanında olacağını düşünür fakat ufacık bir hata her şeyi mahveder. Yıll...