MAVİ

Giriş

Gökyüzü'ne bakınca bile mutlu olmayı başaranlara...

Hayal kurmaktan vazgeçmeyenlere...

Her yıldız kaydığında dilek tutmayı unutmayanlara...

Sevgisiz büyüyen herkese...

Ve mavi'yi sevenlere...

'İyi okumalar dilerim.

"Daldın gitin yine...", elini karşısında oturan kızın yüzünün önünde salladı.
"Ha? Yok ya öylesine...", rüzgardan önüne düşen saçlarını kulağının ardına itip, gülümsemeye çalışarak devam etti  "Tüm gece nöbetteydim, sen de biliyorsun."

Ona meraklı gözlerle bakan sarışın kızınsa kolay-kolay pes etmeyeceğini biliyordu. "Evet, biliyorum... Ama başka bir şey olduğunun da farkındayım."

Onu gerçekten iyi tanıyordu.

"Anlatırsan rahatlarsın, ve ben seni dinlemek için her zaman hazırım," elini kızın yanağına uzatarak gülümsedi, " benim biricik t...."

"Hocam!"

Bahçeye koşarak çıkan hemşire'nin bağırmasıyla ikisi de o'na taraf döndü. Hemşire kızların oturduğu masaya vardığında önce nefesini kontrol etmeye çalıştı. Anlaşılan beklenmedik bir şey olmuştu.

"2 numaralı oda'daki hastanın durumu iyi değil...Acil gelmeniz lazım."

Genç doktor kahvesini masaya bırakarak hemen ayağa kalktı. "Gidelim, Buket. Yolda anlatırsın."
Bu kez ikisi de telaşla hastane'ye doğru koşuyordu.

"Yeni gelen temizlikçi, Seher abla hastanın odasına birinin girdiyini görmüş. Kadı..."
"Kaç dakika önce?"
"Yirmi." Asansörün düymesini çalıştırdı.
"Tamam, sonra?"
"Giren bir kadınmış. Sanırım altmışlı yaşlarında olduğunu iddia etti. Çıktığını kimse görmemiş. Zaten Pelin yemek vermek için odaya girdiğinde kimse yokmuş. Hastanın değerlerinin düştüyünü görünce bağırdı, ben de koşarak sizi çağırmaya geldim."

Asansör'den çıktıklarında hızlı adımlarla 2 numaralı odaya doğru gidiyorlardı. 

"Sen gelme. Hemen hastane'nin güvenlik kameralarına bakılması gerektiğini söyle."
Buket hemşire 'tamam' dercesine başını sallayarak uzaklaştı.

"Bu kat çok sessiz... Umarım geç kalmamışızdır..." diye içinden geçirdi doktor.
Odanın kapısına varmadan tahmininde doğru olduğunu anladı. Onunla beraber, haftalardır yaşaması için mücadele verdiği hastasının yüzünü örtmüşlerdi ve odadan çıkartıyorlardı.

O an farkına vardığı bir gerçekle gözlerini etrafta gezdirdi.
Bu katta sadece bir hasta odası vardı... O da 2 numaralıydı. Peki ama neden? Bu hastane'ye daha bir aydır geldiği için belki de bunu daha önce anlamaması normaldi. Ama bunun adamın ölümüyle bir alakası olabilir miydi? Yoksa korkunç bir tesadüf müydü...

Son 3 gündü durumu qayet iyiydi halbuki. Ne olmuştu da birden hayatını kaybetmişti?

Hastane'ye geldiği ilk gün yangın'dan dolayı buraya getirilen hastası'nı daha yanmış derisinden dolayı yüzünü bile görmeden kaybetmesi, kahverengi gözlerinin dolmasına sebep olmuştu...

Yanına giren kadınla bir ilgisi olduğundan emindi doktor. Ve ne olursa olsun işin aslını bulacaktı, bulmalıydı. Çünkü o  yaşlı adam kimsesizdi ve belki de ölümünü kimse merak etmiyordu...

Buraya kadar okuyan herkese çok ama çok teşekkür ederim <3 Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmazsanız çok sevinirim :'
Ve son olarak..Emin olun bahsi geçen 'genç doktor'la çok vakit geçireceksiniz :) Ama tabi öncesinde tüm bu olayların altında neler yattığını bulmak istiyorsak yıllar yıllar önceye gitmemiz lazım... Bu da küçük bir spoiler olsun ;

Kendinize çok iyi bakın, gelecek bölümlerde görüşürüz, sizi seviyorum. <3