Ne zaman aksi, doluşsa göletin üzerinde, Bir adam baksa ışıl ışıl gözleriyle, Süreyya'nin Yusuf sureti içimdeki tüm putları devirir.
~Gülru
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Isparta, gündüzünde cehennem gibi yaktığı sokakların tenhalaşmasının ardından serinlemiş biz de kız kardeşlerimle birlikte çatıya çıkmış yıldızları seyrediyorduk. Gülperi en küçüğümüz, şen şakrak, bazen dili bir yılanı aratmayacak kadar zehirli bir o kadar da şımarık ama kendini sevdiren bir kızdı. Uzun sarı saçları beline dek iner bana tezat bembeyaz teni giydiği her elbisenin içinde ay gibi parıldardı. Ondan için Büyük Hanım'ın gençliğine benzediğini söylerlerdi. Öyle de alımlı yürür şehrin en hovardasını da beyfendisini de kendine hayran bırakırdı. Tek kusuru gözünün altındaki koyu, siyah bir lekeydi. Bu leke gözaltından başlar yanak çevresine dek inerdi ama böylesi bir leke onu özgüvenin ardına atmaz tersine her şeyinin kusursuzluğuyla övünür zaman zaman bu kendini bilmez halleri şükretmiyorsun nidalarıyla karşılık bulurdu.
Bugünde onca yıldızın altında hayran hayran bir yandan onlara bakarken bir yandan da ortancamız Gülbeyaz ile Gülperi'nin sağdan soldan duyduğu dedikodularını dinler gibi yapıyorduk. Gülbeyaz ve Gülperi aynı annedenlerdi. Gülbeyaz kendi halinde, sessiz sakin, genç bir aşıktı. Onun için tüm her şeyin sonu, şehrin kibar mı kibar erkeği, boylu poslu Mehmet Akif'ti. İlla her sohbetin sonuna Mehmet Akif'i sıkıştırır dakikalarca onu anlatır Gülperi'de zaman zaman ona dalaşır en son çatıdan kavga dövüş inerlerdi.
-Gülrü abla, gül hasatında ne giyeceksin. Büyük Hanım seninkini şimdiden ayarladığını söylüyor.
-Büyük Hanım neden ayarlıyormuş? Gülrü ablam kendisi seçerdi."Gülbeyaz yine sinirlenmiş benim yerime Gülperi'ye laf yetiştirir olmuştu.
-O seçince usturuplu seçmiyor diyor-
-Ne bakıyorsun onun demesine!
-Ben demiyorum ki o diyor! Sende hep bana kızıyorsun.
-Susunca kızmıyorum Gülperi. Sus da kızmayayım!
Gülperi sinirle yandan yandan izledi Gülbeyaz'ı.
-Abla-
Gülperi ile birbirimize bakıp kıkırdadık. Gülbeyaz yine Mehmet Akif'in konusunu açacak, belliydi.
