Jimin'den
Yoongi telefonunu yanına bırakıp aynı şekilde, oda beni yanağımdan öptü. Off bu çok huzur vericiii.
Yoongi: Kucağıma gelsene.
Bir şey demeden arkasından çekildim ve kucağına oturdum.
Off çok çekiciydi be! Sanırım ondan gerçekten hoşlanmaya başlıyordum. Hatta başlamıştım bile.
Jimin: Çok çekicisin.
NEEE! Az önce aklımdan söylediğim şeyi dışımdanda söylemiştim! Offf!
Hızla ellerimi yüzüme kapatıp sakinleşmeye çalıştım.
Yoongi: Sende bir o kadar tatlı ve komiksin. Habshav.
Yoongi ellerimi yüzümden çekmiş bana şaşkınca bakıyordu.
Kesin utanmaktan domatese benziyordum, kesin!
Yoongi: Tanrım... Yüzün kıpkırmızı.
Biliyordum işte.
Yoongi: Hadi ama. Bu kadar utanma. Ee ne yapalım? Canım sıkıldı benim.
Birazda olsa gevşemiş, rahatlamıştım.
Jimin: Bilmem? Aklıma bir şey gelmiyor.
Yoongi: Buldum. Tatile çıkalım.
Jimin: Çok güzel bir fikir. Kaç günlüğüne?
Yoongi: Nasıl yapalım ki bilemedim.
Jimin: 3 günlüğüne olur mu? Veya 5?
Yoongi: 3 olsun mu?
Jimin: Olur.
-
Yoongi ile çok güzel, çok büyük ve 5 yıldızın üzerinde olduğu bir otele kaydımızı yaptırmıştık.
Yoongi: Gel valizimizi hazırlayalım.
Yukarı, yani Yoonginin odasına çıktık.
Yoongi yerleştirceklerini yerleştirmişti. Ben ise onu yatakta oturmuş izliyordum.
Jimin: Benim kıyafetlerimi ve valizimi almaya gerek var mı?
Yoongi: Gerek yok benden giyersin.
Jimin: Yanlış anlama ama sürekli senden giyinince bi değişik hissediyorum. Yani sen rahatsız olmuyorsun bu durumdan değil mi?
Yoongi: Jimin-ah saçmalama. Dünden beri benim kıyafetlerimi giyiyorsun. Eğer rahatsız olsaydım çoktan söylerdim.
Jimin: Doğru. (Hafiften gülümseyerek) Teşekkürler yinede.
Yoongi: (Hafiften gülümseyerek) Bir şey değil.
Yoongi: Hazırsan çıkalım mı?Jimin: Evet, çıkabiliriz.
El ele tutuşarak evden çıktık ve Yoonginin arabasına bindik. Şoför valizimizi bagaja koyup arabaya geçti.
Yoongi: ******* hoteline.
Şoför: Tamam efendim.
Beni hep araba tutardı. Küçük bir yolculukta bile. Bence bunun tek bir çözümü vardı. Hiç hareket etmemek.
Kafamı Yoonginin göğsüne yasladım.
Jimin: Beni hep araba tutar. Böyle durmamın senin için bir sakıncası var mı?
Yoongi: Sence? Sormana bile gerek yok.
Jimin: Doğru, ahvsjsbs.
Yoongide dayanamayıp bir kıkırtı kaçırmıştı ağzının arasından.
Ardından sağ elini saçıma atarak okşamaya başladı. Çok hoşuma gidiyordu bu. Bende yavaşça gözlerimi kapatttım.
-
Gelmiş miydik diye bakmak için uyanmıştım. Hala yoldaydık off.
Yoongi: Otel biraz uzak. 5 dakikaya ulaşırız.
'Tamam' dercesine salladım kafamı.
Bu sefer Yoonginin göğsüne yatmamıştım. Aksine ona sarılmıştım. O da karşılık vermişti hemen. Sarmaş-dolaştık resmen.
-
5 dakika sonra;
Araba geleceğimiz otelin önünde durmuştu.
Şoför: Geldik efendim.
Yoongi: Sen bizi burda bırak. Diğer tüm çalışanlar ve sen izinlisin 3 gün boyunca.
Şoför: Tamam efendim.
Yoonginin elini tutarak indim arabadan.
Şoförde bize valizimizi verip gitti. Otele girdik.
Yetkili masa: Merhabalar. Hoşgeldiniz.
Yoongi: Hoşbulduk. Biz internetten başvuru yapmıştık zaten.
-
Yetkili masa: Buyrun anahtarınız. Odanız 3. katta 27 numaralı oda. İyi tatiller.
Yoongi bir şey demeden anahtarı alıp elimi tutmuştu.
-
Diğer bölüm 💗💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kaçıran Bir Mafya | Yoonmin Fic
FanfictionJimin: Ben... Seni seviyorum. Yoongi: Bende seni seviyorum. Benimle çıkar mısın bebeğim? ...