10. Bölüm

261 13 5
                                    

Asansöre doğru ilerliyorduk.

Jimin: Olmaz.

Yoongi: Ne olmaz?

Asansörü işaret ettim.

Jimin: Asansör...

Yoongi: Klastrofobin mi var?

Jimin: Evet.

Yoongi: Merak etme. Ben varken benim civcivime asla bir şey olmaz.

Gülümsemiştim hemen. Yoongi ise sanki bu anı bekliyormuş gibi dudağıma yapışmıştı. Hemen yittim onu.

Jimin: Yoongi napıyorsun? Etrafımızda insanlar var.

Yoongi: Banane.

Jimin: Biz bi odaya geçelim görürsün bananeyi.

Yoongi sanki fesatça anlamıştı bu dediğimi,
ki anlamıştıda. Pis bir gülümseme ve bakış atmıştı.

Asansöre binmiştik.

Yoongi düğmeye bastı. Hemen ardındanda kapı kapandı.

Ellerimle yüzümü kapatıp asansörün duvarına yaslandım. Hemen çıkmak istiyordum burdan!

Yoongi'den

Jimin daha asansöre biner binmez elleriyle yüzünü kapatmış öylece bekliyordu. Onu rahatlatmak için sarıldım ona. Aynı zamanda saçınıda okşuyordum.

Yoongi: Şiit... Sakin ol. İyisin. Ben varım yanında. Bir şey olmayacak.

Rahatlamış olcaktı ki ellerini yüzünden çekip bana baktı.

Jimin: Çok teşekkür ederim gerçekten. Beni her zaman çok mutlu ediyorsun.

Ayy ne diyeceğim ben şimdi.

Yoongi: Her zaman Jimin. Her zaman. Sende beni çok ama çok mutlu ediyorsun diyip burnuna küçük bir öpücük kondurdum.

Ve o sırada asansörün kapısı açıldı.

Birbirimize gülümsedik ve geri çekildik.

Jimin: Elimi tut.

Elini tuttum ve odamıza doğru ilerledim.

Jimin'den

Yoonginin elinde valiz olduğu için kapıyı ben açmak istedim.

Jimin: Senin ellerin dolu. Ver ben açarım.

Anahtarı vermişti. Kapıyı açıp içeri girdim.

Jimin: Waayy. İçerisi çok güzel.

Yoongi: Evet. Çok iyi.
Yoongi: Ben eşyaları yerleştiriyorum.

Jimin: Tamam.

-

Yoongi'den

Eşyaları yerleştirmem bitmişti. Odadan çıkarken arkamdan Jimin girmişti. Mutfakta su içerken Jiminin bağırış sesini duydum.

Jimin: Yoongi!

Yanına gittim.

Yoongi: Noldu Jimin?

Jimin'den

Jimin: Niye bir yatak var sorabilir miyim?

Yoongi: Birlikte yatarız diye demiştim.

Jimin: İki yatak daha iyi olmaz mıydı sence?

Yoongi: Ne güzel birlikte yatacağız işte.

Jimin: Yoongi biz sadece... arkadaşız.

Yoongi: O zaman neden öpüşüyoruz Jimin? Arkadaşlar birbirlerini öperdi değil mi? Ah çok pardon, unutmuşum.

Jimin: Yoongi lütfen yapma böyle. Artık tartışmak istemiyorum.

Cevap vermemişti.

Jimin: (Ağlamaklı bir sesle) Yoongi...

Yoongi odadan çıkıp kapıyı sertçe kapatmıştı. Ben ise yere yığılmış, ağlıyordum.

-

Aradan yarım saat geçmesine rağmen hala ağlıyordum. Yoongi, bu zaman aralığında odaya uğramamıştı bile. Acaba artık sevmiyor mu beni? Bu düşünceyi aklıma getirip daha fazla ağlamaya başladım.

Ve sonunda artık ağlamayı kesmiştim. Aslında çok sesli ağlamamıştım çünkü sevmezdim öyle bağırarak ağlamayı. Yalnızca içimden...

Kapıyı açtım ve karşımda Yoongi vardı. Aynı anda kapıyı açmıştık. Onu gram umursamadan yanından geçtim. Giderken beni bileğimden tuttu.

Yoongi: Konuşabilir miyiz?

Jimin: Bırak beni. Benim senle konuşacak hiç bir şeyim yok.

Konuşurken yüzüne bakmıyordum. Hala arkam dönüktü.

Yoongi: Jimin bana bak lütfen.

Sesi pişmanmış gibi çıkıyordu sanki.

Elimi çok ama çok sert bir şekilde çekmiştim Yoongi'den. Hatta bileğimden ses bile gelmişti.

Elim ne kadar çok acısada belli etmeden koltuğa yattım ve tekrardan ağlamaya başladım...

-

Diğer bölüm 💗💞

Seni Kaçıran Bir Mafya | Yoonmin FicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin