Kördüğüm

5.Bölüm"2/2Yangın"

Multimedyada Mısra Atahan iyi okumalar

İki şok üst üste gelince vücudum ne yapacağını,nasıl hareket edeceğini şaşırmıştı.Elim ayağım birbirine dolanırken Savaşta Kaan'ı dövmeyi bırakmış,şokey biçimde havadaki yumruğunu sanki dahada sıkabiliyormuş gibi sıkıyordu.Herkes niye bu kadar şaşırmıştıki yaa?Hadi benim nedenim beli ,bugün gereğinden fazla şaşırmıştım ama onlar...Herkes susarken sesizliği bozan benim meraklı sorum oldu
"Önceden ne oldu?"
dememle tüm bakışlar bana dönmüştü.Bu sorum havada asılı kalmasına sebebiyet veren bir çocuk olmuştu.Söverek Savaşla Kaan kavga ederkenki ortada oluşan boşluğa gelmişti.Sövmeyi bitirdiğinde gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı
"Beni..."
demiştiki Hakan ortadaki boşluğa gelirken konuştu.
"Ona dokunma yoksa doğduna pişman ederim seni ."
dedi.Bu çocukda kimdi böyle?Acaba Gizem'in şu bahsetiği kazan dairesi 'psikopat' çocuklardan mıydı?Bu düşüncenin vücuduma tepkisi sağ ayağıma yüklenerek ona tek kaşımı kaldırarak baştan aşağı süzmek oldu.Siyah saçları,kahverengi gözleri ve sporcu olduğu vücudundan beli olan bir çocuktu.Üstünde siyah bir takım,siyah bir gömlek,hepsini aksine rengiyle boynunda beyaz pabyonu vardı.Saçları kalkık ve dik duruşuyla kendine fazlasıyla güvendiği her halinden beli oluyordu.Aslında tehlikeli bir karizması olmasına rağmen şirin bir tatlılığı vardı.Onu incelememi bitirdiğimi fark etmiş gibi Hakan'a aldırmadan yarıda kalan cümlesini tamamlamak içi ağzını açtı.Sesini erkeksi bir tonu vardı ve bu vücut yapısını desteklediği için o şirin tatlılığı ezecekle ezmişti.
"Beni bir çoğunuz tanır.Ama tanımayanlar için tanıtim.Ben Ejder Vural.Savaş Vural'ın diğer abisi."
dedi.Bunları ben kendim beynimdenmi uyduruyorum.yoksa gerçekmi? Bunun verdiği kararsızlıkla etrafıma baktım.Herzamanki gibi yine herkes bize bakıyordu.Vallaha bıktım yaa!Niye sürekli odak noktasıyımki!?Şimdi konuya odaklanıyorum.Bir hala havada yumruğunu daha çok sıkan Savaş'a birde Ejder'e baktım.Kendimce kıyaslamaya başladım;
Savaş'ın grimsi buz mavisi gözleri vardı,Ejder'in ise kestane kahvesi gözleri,Savaş'ın kumral saçları vardı ,Ejder'in ise simsiyah saçları vardı.Hadi ama Allahın aşkına ikisinin bir alakası yoktu!Alakaya maydonoz hesabılar.Bu benzetmeme karşılık yanıma ne zaman geldiğini bilmediğim Gizem'in omuzuna elimi atıp gülmeye başladım.Cidden kafayı yiyordum.Bir süre daha kahkaha atıktan sonra elimle gözümü sildim.Cidden şakaları iyidi.Herkesin bana 'Niye gülüyor bu mal?'bakışlarına karşılık omuz silktim.
"Şakanız çok güzeldi ama niye böyle bir şakayı şu anda yaptığınızı anlamış değilim?"
dedim soru şeklinde.Ejder ise sert bakışlarını hiç değiştirmeden bakmaya devam ederken onun ciddi olduğunu kavramış oldum.Bir süre onların kardeş olduğu gerçeğini idrak etmeye çalışarak geçirdikten sonra Ejder'e bu süre uzun gelmiş olmalıki Denize dönerek konuşmaya başladı
"Esas konumuza dönelim.Deniz sorun nedir?"dedi.
"Demir kolaji ..." demiştiki Ejder'in bir
anda parlamasıyla cümlesi yarıda kalmıştı.
"Demir kolejinin özel okul günümüze ne hakla geliyolar lan!Onların dertleri umrumda bile değil!Bugün gelmeyeceklerdi!"deyip hiddetle kapıya yöneldi.Çok dengesiz bir tipe benziyordu.Onu durduransa ölümcül sakinliğiyle ,sakinliğinide ses tonuna yansıtan Hakan idi.Tüm bakışlar ona dönerken o ise sadece ölümcül bakışlarla Ejder'e bakıyordu.Ölümcül sakinliğini sesine yansıtırken irkildim.
"Senin çocuksu nedenlerin yüzünden Demir kolejiyle düşmanız ve ben bu düşmanlığın bir an önce bitmesini istiyorum.Bıktım kavgalardan ve şu saaten sonrada kavga olmayacakta." diye bize bir nutuk çekerken Ejder'in ise buna tepkisi küçük bir çocuk edasıyla ellerini iki yanında sıkmak olmuştu.Sonraysa dudaklarından şu sözcükler döküldü
"Sen bu okulun müdürü falan değilsin Hakan! Ne yapacağımızı,kiminle kavga edeceğimizi sana sorcak değiliz!"diye hiddetle bağırdı.Ejder anlaşılan çabuk sinirlenen biriydi.Hakan'ın cevabıysa hazırdı
"Senin çocuksu nedenlerin yüzünden kimse düşmanlık istemez Ejder. Biz gidip şimdi konuşmaya gideriz hallederiz."dedi.Anlaşılan kimse Deniz'e neden geldiklerini sormayacaktı.Hakan kapıya yönelirken Deniz, Selin, Buket, Uygar,Savaş ve bende arkasından yürümeye başladık.Ben yürümeden önce etrafa şöyle  bir baktım.Etrafta uğultular çoktan başlamıştı.Ejderse tanımadığım insanlarla konuşuyordu.Dijeyin açtığı yeni parça gerginliği biraz dağıtırken bazıları sahnede dansetmeye başlamıştı bile.Anlaşılan bu olaylar çok sık oluyorki herkes artık doğal karşılıyordu.Bende Hakanların gözden yeni kaybolduğu kapıya yöneldim.Kapıyı açacağım sırada arkadan yumruklanınca yerimden sıçrayarak geri adım attım.Ardından bağırma sesleri gelmeye başladı.Gizem'in tiz çığlığı kulaklarıma dolar iken tüm herkesin bakışlarının buraya döndüğünü bana doğru gelen iki ayrı ayak sesinden anlamıştım.Dijey şarkıyı durduğunda yumruklamalar artmış,Gizem'den bir yardım nidası duyulmuştu.