Yazardan kısa bir not;
Gittikçe artıyoruz!Bu gerçekten güzel bir duygu!Kitabımı okuyan herkese çok teşşekürler .Son birşey daha yorum yaparsanız hatlarımı düzeltirim .Yorumlarınızı ve voltelerinizi bekliyorum.Multimedyeda Hakan'nın arabası.Okuduğunuz teşekürler._Yazardan_
Evden gitmek zor gelmişti Lale hanıma.Sonuçta kızı uykusunda ağlıyor ve bağrıyordu.Hiçbir anne yüreği dayanmazdı elbette.Zor olsada kocası Atalay sayesinde uçağa binmişti.Oysa o kızının yanında kalıp
" Hepsi geçti kızım, ağlama artık" demek istiyordu.Onun saçlarını anne şevkatiyle okşamak istiyordu .Atalay'a da hak veriyordu elbete.Sonuçta kızı Mısra'nın bilmediği şeyler yüzünden,suçu olmadığı halde bedelini kızları ödüyordu.İşte bu gerçek Lale hanımı en derinden vuran şeydi.
Atalay bey ise ondan biraz farklı düşünüyordu.Uzun zamandır Lale'yle yalnız tatile çıkmak için fırsat koluyordu.Ama işlerden bir türlü başını kaldıramıyordu.Oğlu Hakan ise daha gençti işleri şimdi devretmek hiç doğru gelmediği için kendisi yapıyordu.Mısra'nın tacize uğramış olması biraz mazeret gibi olsada kızının biraz kendini toplamasını istiyordu çünkü onun neden tacize uğradığını Hakan ve karısı Lale gibi oda biliyordu.Karısı Lale gibi oda üzülüyordu bu duruma.O aralarındaki en masumuydu.Ama günahlarına o da bulaşmıştı şimdi.Kızlarını bunun gibi birçok gerçeği bilmemesi dokunuyordu Atalay beye .Elbetteki ikiside gelecekte bu sırlar yüzünden başlarına neler gelceğini az çok tahmin edebiliyordu.Ama kötü olanı hiç düşünmüyorlardı.Ama ikiside bilmiyorduki bu sırlar birçok dostluğu ve aileyi parçalayacaktı...
_Mısra'dan_
Sabah elbeteki filmlerdeki gibi gözüme güneş ışınlarının vurmasıyla falan uyanmadım.Zate sonbharın ortasındayız .Böyle birşey olsa baya saçma olurdu.Aklımdaki saçma düşünceleri bir an önce atmak adına bonyoya doğru adımladım.Yüzüme soğuk suyun vurmasıyla dünyaya iniş yapmam bir oldu.Aklıma hemen dün akşamki olaylar geldi.Hakan'a elbete trip atacaktım.Ama bu onunla ve lanet olası o güzel siyahdan beyaza dönüşebilen yeni çıkmış olan o güzel Audi A9 arabasına binmeyeceğim anlamına gelmez.Arabalara karşı nedenini bilmediğim bir zafım vardı.Ah o arabayı parasını biriktirip ölsede alamazdı.Babam ona artık araba parası vermiyordu.Çünkü yazlık evimizde ve burda olmak üzere iki adet araba koleksiyonu vardı.Burdakilerden ensonu buydu.Babamın hediyesi. Şimdi şöyle bir bakıyorumda onun araba sürmeye yaşı bile tutmuyordu .Beyfendi gitti Almanyada ehliyet aldı.Hileci!Almanyada 16 yaşından sonra reşit olnuyor.İçimden bir 'Neyse 'deyip omuz silktim.Yatağımı toplayıp dolabımın karşısın geçtim.Okulmuzun lanet bir forması vardı.Abi krem nedir ya!Şimdi bide onun sitresi olucaktı.Off ya! Mızmızlanmayı bırakıp formayı giydim .Allahdan altına istediğimizi giyebiliyorduk.Altına birde siyah kot giyip botlarımı ayaklarıma geçirdim.Çantama iki üç defter atım.Elimin sargısı çıkartım.Biraz kötü gözüküyordu bunun için deri eldivenleri elime geçirdim.Montumuda alıp aşağı indim.Sanırım biraz erken indim çünkü Aysel abla hala kahvaltıyı hazırlıyordu.Umursamadım.Masada bir sandelyeye otururken
"Günaydın Aysel abla .Hakan uyanmadı mı?"
"Sana günaydın yavrum .Hakan uyandı.Heeh.O da geldi bak"
Dediğinde karşımdaki sandelye çekilme sesi salonda yankılandı.Şimdi beyaz masanın bir ucunda Hakan diğer ucundaysa ben oturuyordum.Su yeşili koyulaşmış gözlerimle ona kötü olduğunu düşündüğüm bakışlar attım.(arkadaşlar seçtiğim mankenin göz rengi su yeşili gibi bunun için uyumlu olsun diye.İdil'in göz rengide mavi olmuştur haberiniz olsun.)
Oysa o bana masum bakışlar atıyordu.Ağzıma bir parça omlet atım.O da eline çatalını ve bıçağını alarak yemeyini yemeye başladı.Erik hoşafımda içerken bile onu pür dikkat izliyordum.Çatalını ve bıçağını bırakarak ellerini önünde bileştirdi.Hala onu pür dikkat izliyordum.Konuşmaya başladı;
"Bana şöyle bakamayı keser misin?"
Kısa ve öz bir cevap verdim
"Hayır."
"Neden öyle bakıyorsun?"
Sorusuna soruyla karşılıkık verdim
"Neden bana herşeyi anlatmıyorsun?"dedim.
Bir anda sandelyesini geri itti ve bana doğru yürümeye başladı.Yürümesini burnumun dibinde bitirirken bana doğru eyilerek konuşmaya başladı.
"Çünkü bunu annemlerin anlatması gerek.Ben yeterince boş boğazlık ettim.Neyse- bu arada ensesini kaşıdı- hadi okula gidelim"
Yemek yiyemesemde dert etmedim.Pek sık kahvaltı yapmam zaten.Sabah aç olmuyor,zorla yiyordum.Bunun için peşine takıldım.İşte yeni okul maceram başlıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kördüğüm
Novela JuvenilAksiyon Serisi 1 Onlar dört yakın arkadaşlar... Ama birbirlerine aşıklar... Aileleri yüzünden ortaya çıkan kargaşa... Bu zamana kadar saklanan büyük sırlar... Bunları hayatları kördüğüm olana dek fark etmediler... Peki hayatlarındaki kargaşa bitip...