"Break my heart, yes you did."

741 85 181
                                    

BUGUN BENIM DOGUM GUNUMM🥳🥳
(28 temmuzdu bir gun gec kaldi)

evet bu kadardi apcjskcmfo

İyi okumalar^~^

..

YOONGI

"İlk olmayacak sonuçta."

Bakışlarım, Jimin'den bir şey bekliyormuşçasına yüzünde dolaşmıştı. Bunu beklemediğini biliyordum. Yüzünde oluşan ifade de bunu kanıtlar nitelikteydi. Kaşları ilk önce çatılmış, ardından da birkaç saniye durmuştu. Her şey sonradan yüklenmiş gibi, çatılı kaşları düzelmiş ve yüzü şaşkın bir ifadeye bürünmüştü.

"Şey- Ne? Daha önce yaptım mı sana?"

Şaşkın sesini duymak benim kıkırdamamı sağlamıştı. Onu onaylamak için başımı sallamış ve utangaç bakışlarımı yüzü ile buluşturmuştum.

"Evet. Birçok kez. Bu yüzden eğer istersen ve vaktimiz varsa yapabilirsin."

Jimin'in yüzünde küçük bir tebessüm oluşurken, az önce bıraktıklarını eline almış ve far paletini açmıştı. Ne yapacağını bildiğine inanıyordum bu yüzden sesimi çıkarmadan onu izledim.

Far paletini açmış ve ten rengimle uyumlu olan beyaz rengi alıp, yavaşça göz kapağıma sürmüştü. Gözüme iyice sürebilmek için bana iyice yaklaşmış ve bu hareketi nefesimi tutmama sebep olmuştu. Siktir, neden bu kadar yakındı? Alıp verdiği nefesleri yüzüme hissedebiliyordum. Kalbim hızlansa da bunu takmamaya çalışarak ellerimi yumruk yapmış ve Jimin'in işini bitirmesini beklemiştim.

Beyaz farı sürdükten sonra gözleri, başka bir renge takılmış ve bu seferde aplikatörü o renge sürtmüştü. Şeftali rengine benziyordu. Gözlerimi tekrardan kapatmış ve Jimin'in yavaş dokunuşları ile tekrar gözüme sürmesini beklemiştim. Ellerim çoktan terlemiş ve nefeslerim hızlanmıştı. Hayır, hızlanmamış, tabiri caizse götüme kaçmıştı.

Yüzümden biraz uzaklaştığında ben de gözlerimi açmıştım. Jimin, yaptığına bakarken gözleri masama çevrilmiş ve gri simler ile eyeliner'ı eline almıştı. Tamam, ben oldukça basit bir şey yapmayı planlıyordum ama şimdi o eline sim ve eyeliner almıştı. Bunu ona söylemeli miydim?

"Şey- Ben daha basit bir şey yapacaktım ama..."

Lafımı tamamlamama izin vermeden Jimin, eyeliner'ın kapağını açmıştı bile.

"Kendini bana bırak. Halledeceğim."

Bunu dedikten sonra benim konuşmama izin vermeden eyeliner ile çok büyük olmayan bir çizgi çizdiğini hissetmiştim. Aynısını tekrardan diğer gözüme de yapmış ve beni şaşırtacak bir şekilde iki kısmı da tekte çekmişti. Eline, gümüş simi aldığında gözümün altına doğru işaret parmağı ile yavaşça sürmüştü. Sanki aklına bir şey gelmiş gibi kahverengi bir jel kalemim ile gözümün altını belirginleştirmişti.

"Gözlerin bitti."

Gözlerimi açmış ve bakışlarımı aynama çevirmiştim. Klasik kore tarzı bir makyajıydı ama bende duruşu gerçekten hoşuma gitmişti. Bu yüzden küçük bir kıkırdama bırakmış ve mutlulukla başımı sallamıştım.

"Güzel olmuş. Bayıldım. "

"Basit şeyler."

Jimin, omzunu silkerek elini rujlarımın üzerinde gezdirmiş ve açık pembe, sürmeyi düşündüğüm rujumu eline almış ve kapağını açarak üzerime eğilmisti.

Bu hareketi tekrardan nefeskmi tutmama sebep olmuştu. Bir dakika, o ruju benim dudaklarıma mı sürecekti? Benim kalbim buna hazır değildi! Gerçekten değildi, her an özlediğim dudaklarına yapışıp onu öpebilirdim ve bunu eminim ki hiçbirimiz istemezdik.
Yani ben isterdim ama Jimin istemezdi. Benden daha fazla soğuyabilirdi. Bunu istemediğim için rujumu kendim sürebilirdim bence.

He forgot everything : Yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin