"Öpeyim de geçsin."

653 69 195
                                    

bu ficte de yavas yavas sona gidiyoruz fark ettiniz mi:"

cok az bolumu kaldi son 8 bolum falan..

İyi okumalar^~^

..

YOONGI

Tüm gerginliğim ile uzun zamandır yüz yüze gelmediğim arkadaşlarımla karşı karşıya oturuyordum. Onlara küs falan değildim ama haliyle oldukça kırılmıştım ve kırgın olduğum kişilerle pek konuşmak istememiştim. Şimdi ise, bir kafede toplanmıştık. Jimin, yanımda destek verircesine elimi tutuyordu ama buna ihtiyacım yoktu.

Çoğunun başı yere eğikti. Ben her zaman ki gibi dik tutuyordum ve onlara bakıyordum. İçim kan ağlarken, başımı dik tutmayı öğrenmiştim sonuçta. Bu yüzden pek zorlanmıyordum. Benden bir özür dilemelerini bekliyordum. Tek bir özür ile eskisi gibi olabilirdik, basitti.

"Sizi dinliyorum..? Çağırdınız beni."

Onları dinlediğimi belirtir bir şekilde gözlerinin içine bakmıştım. Bana ne söyleyeceklerini merak ediyordum.

"Üzgünüm Yoongi. Bütün durumu mesajla açıkladık ama haksız taraf biziz. Affedebilir misin?"

Hoseok, kısık sesi ve oldukça üzgün olan sesiyle konuştuğunda, yumuşadığımı hissetmiştim. Belki bu kadar kolay olmamalıydı ama bilirsiniz, onlar benim uzun zamandır arkadaşlarım ve onlara küs kalmak istemiyordum. Herkes iyiye giderken bu saçma mevzuyu daha fazla uzatıp herkesin keyfini kaçırmak da istemiyordum.

"Hoseok'a katılıyorum. Özür dileriz biz bu kereviz kafalıları affedebilir misin?"

Duyduğum hakaret ile kıkırdadım. Hadi ama zaten yeterince üzgün görünüyorlardı, daha fazla uzatmama gerek yoktu. Ve dürüst olmak gerekirse, oldukça uzun süren bu kötü, karamsar havadan sıkılmıştım. Uzun zamandır doğru düzgün mutluluk yaşayamamıştık ve her şey iyileşirken böyle durumları abartmayacaktım.

"Şapşal mısınız? Tabii ki de hepinizi affederim. Uzun zamandır hepimiz sıkıntıdayız zaten. Yeter bu kadar hüzün."

Kıkırdayarak konuşmam ile diğerleri de beni onaylamışlardı. Konunun kapanmasını ve artık bunun daha fazla uzamamasını istiyordum. Ortamın da keyfini sürekli kaçırıp durmamıza gerek olduğunu düşünmüyordum.

Benim dediklerim ile de hepsinin yüzüne bir parlama gelmişti. Hepsi mutlu gözüküyorlardı. Hepimizin iyi olması, benim de gülümsememi sağlamıştı. Bu şekilde oturmaya devam ederken, Hoseok'un sorusu ile duraksamıştık.

"Ee şimdi sizin aranız tam olarak nasıl?"

Duraksadım. Sevgili değildik, evet. O zaman ne oluyorduk? Kaşlarımı çatarken, Park Jimin bana verebilecek en güzel cevabı vermişti.

"Flört? Yani her şeyi tam anlamıyla yerine oturtana kadar, flörtüz."

"Nasıl yani şimdi altı ayın ardından, yavşak Jimin geri mi geliyor?"

Jimin, kahkahasını serbest bırakmıştı. Kahkahalarını kontrol edebildiği zaman ise, oturuşunu dikleştirerek Jungkook'a cevap vermişti.

"Yavşak olsam bile bu Yoongi'ye özel."

Beklediğim cevabı almamın mutluluğu ile diğerleri de, kendi aralarında sevinç konuşmaları yapmaya başlamışlardı. Kim olursa olsun, Jimin'in bana olan tavrı yüzünden, Jimin'e yavşak derlerse, Jimin tam anlamıyla bu şekilde cevap verirdi çünkü. Herkesin aklına da bu zamanlar gelmiş olmalıydı.

He forgot everything : Yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin