He forgot everything : Yoonmin ✔️

"Ben çok hastaydım, biliyor musun?"

MERHABALAR evet neler oluyor yazariniz cok hizli bolum atiyor (pkullar acilmadan cogunu halletmek istiyorum)

İyi okumalar^~^

..

..
flashback.
..

YAZAR

Yoongi, küçük bir çocuk gibi etrafta koştururken, Jimin ise onun peşinde koşmaktan biraz yorulmuştu. Yine de bunu Yoongi'ye göstermeden onu takip etmeye devam ediyordu. Yoongi, gördüğü başka bir aletle Jimin'in bileğini tutarak bu sefer oraya koşmaya başlarken, Jimin çocuğun enerjikliğine şaşırıyordu.

Yoongi, hasta olmasına rağmen oldukça enerjik duruyordu.

Jimin ise onun enerjisine aynı şekilde karşılık veriyor ve ilgisini ondan hiç esirgemiyordu. Yoongi, bulduğu trene giderken Jimin de onun peşinden gidiyordu. Yoongi mutlulukla sıraya girerken bu ikisinin ikinci randevusuydu. İkisinin birbirine ilgileri oldukça belliydi ama Yoongi, biraz nazlıydı. Yoongi'nin bu nazlı halleri de Jimin'e oldukça şirin geliyor ve hiç sesini çıkarmadan miniğinin istediklerini yapıyordu.

Sıra onlara geldiğinde ikisi en öne ve yan yana oturmuşlardı. Yoongi, sıkıca önündeki kemere tutunurken, heyecanla aletin çalışmasını bekliyordu. Jimin ise biraz gergindi. Pek böyle yerlere gelmezdi, ilgisini çekmezdi fakat yine de heyecanlıydı. Oyuncak, ilerlemeye başlarken gittikçe hızlanmış, yukarı tırmanmıştı. Yoongi, mutlulukla ve heyecanla bağırırken. Jimin, korkup küfreden taraftı. Hangi akılla buraya gelmişti hiç bilmiyordu. Yine de sırf Yoongi'nin mutluluğu için üç beş dakikalık bu işkenceye dayanmıştı.

En sonunda alet durduğunda Yoongi, Jimin'le dalga geçiyordu. Jimin ise bıkmış bir yüz ifadesi ile küçüğün onunla dalga geçmesini dinliyordu. Daha önce böyle bir şeye binmediği için korkması oldukça normaldi. Yoongi'ye göre de öyleydi ama o sadece Jimin'le eğleniyordu.

"Çok komiktin! Sana gülmekten doğru düzgün odaklanamadım bile."

"Biraz daha böyle konuşursan öperim seni. Sonra dalga geçen ben olurum."

"Denesene."

Yoongi, bunu söylemesinden sonra koşarak Jimin'den uzaklaşmaya başlamıştı. Jimin ise gülerek ve koşarak Yoongi'yi takip etmeye başlamıştı. İki tane olgun adam Lotte World'da birbirlerini kovalıyorlardı. İnsanların bakışlarına aldırmadan koşmuşlardı. Ta ki Jimin, Yoongi'yi kolları arasına alana kadar.

Sonra ise dediğini yapmış ve Yoongi'yi şoka sokacak bir şekilde onu öpmüştü. Yoongi, şaşırsa da kollarını Jimin'in boynuna dolayarak onun öpüşüne karşılık vermişti. Uzun zamandır öpmek istediği dolgun dudakları reddetseydi, büyük bir kayıp yaşardı.

Park Jimin ise, bu anıyı hatırlamıştı. Her ne kadar sondaki öpüşme kısmını hatırlamasa da.

..

YOONGI

Duyduklarım ile gözlerim şokla açılırken, bulunduğumuz ortamı bir sessizlik kaplamıştı. Jimin'in hatırladığı anının devamını sadece ben biliyordum. Sadece, hatırladıklarının Jimin'in kafasını fazlaca karıştırıp, kendini iyice düşünmeye vermesini istemiyordum. Yine de anılarımızı yavaş yavaş hatırlaması içimde kocaman umutlar doğuruyordu.

Seni öperim kısmını hatırlaması iyiyken, devamını hatırlamaması bir tık üzücüydü. Gerçi, hatırlasaydı devamında ne yapacağımı ya da ona ne cevap vereceğimi tam olarak bilmiyordum. Gerçekten, bir gün Jimin bana, "Biz sevgili miydik?" diye sorarsa, ne söyleyebilirdim hiçbir fikrim yoktu ve bunu düşünmemiştim.