Not; Karakter olarak Teen Titans'da ki Starfire kullanılmıştır. Hikayede ikinizde gençsiniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıldızlar karanlık gökyüzünü aydınlattığı bir gece, sen ve Kori deniz kenarında yürüyordunuz. Titan kulesinde sıkıldığınız için gece sahil kenarında yürüyüş yapmanın iyi olacağına karar vermiştiniz.
Sen ellerini üzerine giydiğin kalın ceketin ceplerine sokup yürümeye devam ederken, dalgalanan denizin kayalara vurarak çıkardığı huzur verici sesler kulaklarına doluyordu. O sırada Kori utangaç bir şekilde parmaklarıyla oynayıp, yanında yürümeye devam ediyordu.
Uzun zamandır sana karşı hisleri vardı ve bunu tüm Titan üyeleri biliyordu. Beast Boy, ne zaman Starfire ve senin yakın olduğu zamanlarda denk gelse "Sevgili misiniz?" diye sizinle alay ederdi. Starfire her seferinde utançtan şekilden şekle girerken, sen Beast Boy'un kafasına bir tane çakıp ona sadece 'arkadaş' olduğunuzu belirtirdiniz. Ve bu Star'ın özgüvenini biraz düşürürdü.
Raven sizin bu halinizi gördüğünde hep iç çeker ve sık sık Star'a "Ona ne zaman açıklamayı düşünüyorsun?" diye sorardı. Star, Raven olmasa ne yapardı düşünemiyordu. Titan kulesinde senden sonra en yakın olduğu kişiydi ve senin hakkında sürekli onunla konuşur, taktikler alırdı. Starfire özgüvenini kazanıp, "Ona açıklayacağım!" dediği zaman Raven sadece bunu umardı ama hiç bir zaman böyle olmazdı.
Ama bugün, o gündü! Starfire sonunda sana hislerini açıklayacaktı! Daha rahat konuşabilmek için sana deniz kenarına gitme fikrini ilk o öne sürmüştü. Senin de zaten canın sıkıldığı için bunu kabul etmiştin.
Star başını yerden kaldırıp sana baktığı sırada, hemen önünüzde olan beyaz kediyi görünce gözleri parladı.
"Bak Y/N, bir yavru kedi!"
Star'ın kedilere olan zaafını bildiğin için çok tepki vermemiştin. Star senin koluna girip sürüklemeye başladığı sırada, onun bu ani hareketi karşısında yanakların hafifçe kızarmıştı.
---
Sonunda kayalık bir yere oturmuş, ayın yansıdığı denizi izliyordunuz. Star kucağındaki kediyi okşarken, bunun tam zamanı olduğunu düşündü. Kucağındaki kediyi biraz daha okşayıp, sakinleşmeye çalıştı. Bu onu hep rahatlatırdı... Sonunda derin bir iç çekti ve bakışlarını sana çevirdi.
"Y/N, sana bir şey söylemem lazım..."
Sen bakışlarını denizden çevirip, hemen yanında oturan pembe saçlı olan kıza döndün ve onun karanlıkta bile belli olan parlak yeşil gözlerine baktın. "Tabii, sorun ne Star?"
Star utangaç bir şekilde sana bakıyor ve gerginlikten tırnaklarını ellerine geçiriyordu. Bir kez daha derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı;
"Artık bu duyguları ne kadar içeride tutabilirim bilmiyorum..."
Sakin ol.
Derin nefes al.
Güzel, devam edebilirsin.
"B-ben senden uzun zamandır hoşlanıyorum!"
Gözlerin şaşkınlıkla irileşirken, Star konuşmaya devam etti.
"Seni bir gün görmesem moralim çok bozuluyor. Görevlerde başına bir şey geldiğinde çok korkuyorum. Sana bir şey olmasından çok korkuyorum... Senin o gülümsemeni gördüğümde kalbim göğsümden çıkacakmış gibi oluyor. Ben... Seni çok seviyorum."
Star konuşmasını bitirdiğinde onun yeşil gözlerinden gözlerini bir kaç saniye alamadın. Sonunda dudaklarına bir gülümseme yayıldı.
"Robin'den hoşlandığını sanıyordum?"
"Aslında durum öyle değil. Biliyorsun ben uzaydan geldim ve dünya'ya ilk geldiğimde benimle ilk ilgilenen kişi o olmuştu. Ona daha yakın olduğumdan bu hislerin gerçek olduğunu sanmıştım, ama ilişkimizin arkadaşlıktan ibaret olduğunu anladım. Zaten ona bu durumu çok uzun zaman önce açıklamıştım. Yani, ben sadece sana karşı bunları hissediyorum Y/N."
Yüzündeki gülümseme sırıtışa dönüştüğünde, Star'ın çenesini tuttun ve kendine yaklaştırdın. Dudaklarınız birbirine değdiğinde, bu sefer şaşıran taraf Star olmuştu. İlk başta ne yapacağını bilemese de, sonra öpücüğüne karşılık verdi.
Sonunda birbirinizden ayrıldığınızda, alınlarınız birbirine değdi.
