Dick Grayson - Oneshot
Wayne ailesinin bir üyesisin. Dick devriyede olduğu bir gece, bir binanın çatısında Gotham'ı izlediği sırada intahar etmeye kalkışan kız kardeşini görür...
Telefonumun birkaç kez titremesiyle başımı sarıldığım yastığımdan yavaşça kaldırdım. Ekranın ışığı az da olsa karanlık oda da içeriyi görmeyi sağlıyordu. Saatlerdir ağladığım için ekranı bulanık görüyordum. Gözlerimi biraz ovuşturdum ve zar zor araladığım gözlerimle ekrana baktım.
*Batfamily Acil Durum Hattı'ndan 2 yeni mesaj*
Stephanie; Y/N, iyi misin? Birkaç gündür durgun görünüyorsun. Senin için endişeleniyorum.
Tim; Evet, bugün yemekte de seni göremedim. Yemeğini yedin mi?
Mesajları okuduktan sonra, birkaç saniye ekrana boş boş baktın. Aç değildim, zaten bu aralar pek iştahım da yoktu. Ama onları endişelendirmemek için yazmaya başladım.
Y/N; Şimdi fark ettim, hiçbir şey yemedim. Unutmuş olmalıyım. Dışarıya çıkacaktım zaten, biraz yemek alırım.
Stephanie; Ciddi olamazsın? Dışarıda fırtına var.
Cassandra; Ayrıca saat şu an çok geç. Alfred senin için bir şeyler hazırlar.
Y/N; Sorun değil. Hemen alıp gelirim. Hem çıkıp temiz hava almış olurum.
Stephanie; Seninle gelmemizi ister misin?
Y/N; Gerek yok. Benim için endişelenmeyin.
Stephanie; Tamam, o zaman kendine dikkat et.
Cassandra; Ve bizi bilgilendirmeyi unutma.
Y/N; Tamam.
(23.56)---
Dizlerimin üzerine çökmüş, yerdeki yağmur birikintisinden kendi yansımama bakıyordum. Az önce caddelerde yürürken, şimdi nasıl bu haldeydim?
Birikintideki kendi yansımama baktım.
O an kendimi tanıyamadım.
'Bu ben miyim?' diye düşündüm.
Her zaman etrafına ışık saçan ben, şimdi nasıl bu haldeydim?
Nasıl bu duruma gelmiştim?
Neden kimse bunu fark etmemişti?
Bunu çok düşünmüştüm. Ama artık düşünmek istemiyordum.
---
Önümdeki kör eden beyaz ışıklara baktım, yani araba farlarına. Üstünde olduğum üst geçidin demirliklerinden atlamak için öne doğru biraz eğildim. Yüzüme soğuk rüzgarın estiğini ve ayaklarımın boşluğa dediğini hissettim...
Tam o sırada, bir çift güçlü kolun beni geri çektiğini hissettim. Olayın şokuyla birkaç saniye öylece kaldıktan sonra ağlayarak haykırmaya başladım.
"Hayır, bırak beni! Ölmek istiyorum!-"
"Sakin ol! Benim."
Duyduğum sesle kaskatı kesildim. Bu ses...
Göz ucuyla beni kollarıyla tutan adama baktım. Göğsündeki mavi kuş logosunu görmem sakinleşmeme yetmişti.
O Dick'ti, beni anlayabilen tek kişi...
---
"Neden sorunlarının olduğunu bize söylemedin?!"
Karşımdaki Dick bana yarı kızgın yarı endişeli bir şekilde bağırdı. Bense hıçkırarak ağlamaktan başka bir şey yapamıyordum.
Pişman olmuştum.
Ve çok utanmıştım.
Dick benim bu hâlimi görünce derin bir iç çekti. Bana yavaş adımlarla yaklaştı ve kollarıyla tekrar beni sarmaladı. Ama bu sefer güvende olduğunu hissettim.
"Şşş, özür dilerim... Sadece senin için çok korktum."
Burnumu çektim ve hıçkırıklarımı kontrol etmeye çalıştım. Sonunda sakinleştikten sonra Dick'e baktım.
"Beni nasıl buldun?"
Dick bir kolunu benden çekti ama ama diğer kolu omuzunda kalacak şekilde yukarıya doğru kaldırdı.
"Stephanie ve Cassandra, senin uzun süredir olmadığını fark ettikleri ve sana ulaşamadıkları için beni aradılar. Ben de seni aramaya çıktım."
Başımı mahçup bir ifadeyle eğdim.
"Çok utanıyorum... Özür dilerim, size en başından anlatmam gerekirdi."
"Hey hey, sorun değil. Bunu birlikte atlatacağız, tamam mı?"
Yüzümde küçük bir tebessüm oluşmuştu. Başımı 'Tamam' anlamında salladım.
"Pekâlâ, artık eve dönmeliyiz. Bruce'da yokluğunu fark etmiş, daha fazla endişelenmesinler."
Dick bu sözünden sonra ayağa kalktı ve benim de kalkmam için elini uzattı. Tam elini tutacağım sırada, aklıma gelen şeyle durdum.
"Şey, Dick..." Dediğim de, bana meraklı gözlerle baktı. "Bunu Bruce'a ya da bir başkasına anlatma. İkimizin arasında kalsın lütfen."
Dick birkaç saniye suratıma boş boş baktı, sonra anlayışla kafasını salladı. Beni anlayışla karşıladığı için çok şanslı hissediyordum. Ona borçluydum, bir sorunumuz olduğu zaman ilk yardımımıza koşan kişi Dick oluyordu. Çok iyi bir abi olmasına rağmen, bunun için daha çok uğraşıyordu. Böyle bir abim olduğu için çok şanslı hissediyorum. Kıymetini bilmeliyiz.
Sonuçta bu dünya'ya kaç tane Dick Grayson gibi biri geliyordu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DC Oneshot & Headcanon
FanfictionDC evreninde ki karakterler ile ilişkilerin ve yaptığınız bazı şeyler.