Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözyaşların yanaklarından aşağıya doğru aktığı sırada, bebeğinin beşiğine yaslanmış oturuyordun.
Dick'le evleneli 3 yıl olmuştu ve bu süre zarfında çok şey yaşanmıştı. Senin hamile kalman ve bir bebeğinizin olması. Babasına çekmiş olacak ki, geceleri hiç uyumuyordu.
Dick odaya girerken, yavaşça kafanı kaldırıp ona baktın.
Dick kaşlarını şaşırmış gibi havaya kaldırdı. "Güzelim, neden ağlıyorsun?"
"Saat üç oldu. Uyumuyor..." Dick bunun üzerine içten bir gülümsemeyle sana baktı.
"Neden gülüyorsun?" Diye sordun, gözyaşları içerisinde.
"Yıllardır neler yaşıyoruz ve sen her şeye rağmen karşımda dimdik durdun. Bunlar yüzünden bir kez bile ağladığını görmedim. Şimdi oturmuş, bebeğimiz uyumuyor diye ağlıyorsun..."
Haklıydı. Yıllardır başınıza gelmeyen kalmamıştı ve sen şimdi böyle basit bir sebepten dolayı ağlıyordun.
Dick sana doğru yaklaştı, omuzlarından seni tutarak kaldırdı ve kapıya doğru sürükledi.
"Hadi, sen artık uyu. Ben bebeğimizi uyuturum."
"A-ama..."
"Aması yok. Devriyeler yüzünden kızımı doğru düzgün göremiyorum. Ve senin, tek başına çocuğa bakarken nasıl yorulduğunu biliyorum. Hadi güzelim, lütfen beni yorma ve şimdi gidip uyu."
Gözlerin beşiğinde sizi izleyen kızınıza kaydı. Babasından aldığı elektrik mavisi gözleriyle, kapıdaki sizi izliyordu. Sonra pes etmiş gibi Dick'e baktın.
"Tamam..."
Dick cevap olarak gülümsedi. Sen odadan çıkınca, kapıyı arkandan yavaşça kapattı. Bir süre kapıda öylece dikildin. Sonra Dick'in dediği şeyler aklına gelince, yatak odanıza doğru yürümeye başladın yavaş adımlarla. Yatak odanıza geldiğinde, yatağa çıktın ve dizlerini kendine çekerek öylece karanlık duvara diktin gözlerini.
Zaman ne kadar hızlı geçiyordu... Daha dün Dick'leçocuktunuz. Beraber suçlularla dalga geçip, eğlenirdiniz. Ama şimdi, evliydiniz ve bir bebeğiniz olmuştu. Zamanın bu kadar hızlı geçmesi cidden garipti...
Yarım saat sonunda, Dick bebeğinizi uyutmuş ve yatak odanıza gelmişti. Senin hâlâ uyumadığını görünce derin bir iç çekti ve yanına uzandı.
"Sanırım onun zayıf bir yönünü buldum. Uzun süre gözlerine bakarsan, yorulup dalmaya başlıyor."
Dick bebeğinin o hâlini aklına getirince gülmeden edememişti. Senden hâlâ bir ses çıkmayınca, kafasını çevirip sana baktı. Sen duvara gözlerini dikmiş, öylece düşünüyordun. Dick uzanıp elini tutunca kendine geldin.
"Güzelim, neyin var? Dalgın gibisin..."
Dick'e birkaç saniye boş boş baktın, sonra önüne geri döndün.
"Sadece zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğini düşünüyorum."
Dick bunun üzerine gülümsedi ve eski pozisyonuna tekrar girip, tavanı izlemeye başladı.
"Değil mi? Seninle tanıştığım günü hatırlıyorum, bir saniyesini bile unutmuyorum. Daha çok küçüktük..."
Senin de dudaklarına bir gülümseme takındı.
"Evet, senin o şortsuz kostümü giydiğin zamanları unutamıyorum." Dedin, alayla.
"Zevk meselesi."
Dick sanki ciddi bir konuşma yapıyormuş gibi kaşlarını biraz çattı. Bunun üzerine sessiz bir şekilde güldün. Dick bu konuşmayı sürdürmek istemediği için, kollarını beline sardı ve sana baktı.
"Artık uyuyabilir miyiz?"
Sen başını onaylar anlamında salladın. Sonra, Dick'in yanına uzandın. Dick kollarını sana sardı ve kafasını göğüslerinin üzerine koydu.
Saatler geçmişti ve sen hâlâ uyumayıp, camdan ışıkları yanan Gotham'ıizliyordun.
Dick o an uyku sersemliğiyle sana sessizce mırıldandı. "Y/N..."
"Efendim, Dick?"
"Sana çok aşığım..."
Bunun üzerine dudağının kenarı yukarıya doğru kıvrıldı. Elini Dick'in siyah saçlarına geçirdin ve kafasını öptün.
