5. BÖLÜM

114 25 75
                                    

Jeongin'in planı işe yarıyordu. Birkaç gün geçmişti, ki hepsi aynı gündü, kolları ve bacaklardan birini bulmuştuk. Onun dışında leğen kemiği ve göğüs kısmını da bulmuştuk. Tabii bu süreçte defalarca kez katledilmiştik ama sorun değildi, sona yaklaşıyorduk.

Şimdi kütüphanede okulun aradığımız yerlerini işaretliyorduk ve annemin fazlaca yaptığı yemekleri ilk defa paylaşıyordum. Bir gün bunu yapacağım aklıma gelmezdi ama gerçekten de arkadaş edinmiştim.

Jeongin yine hararetle bir şeyler anlatırken rutin hâline gelmiş gibi Bay Bang yine dibimizde bitmişti, "Kütüphanedeyiz, sessiz olun."

"Özür dileriz efendim."

Biraz ilerleyip tekrar bize döndü, "Grup ödevi mi yapıyorsunuz?"

Changbin'in canı sıkılmış olacak ki saçmalamaya başlamıştı. "Hayır ceset araması yapıyoruz." Seungmin yandan onu dürtüp susmasını söylüyordu.

Bay Bang umursamayıp gittiğinde herkes kafasını çevirip Changbin'e bakıyordu.

"Ne, söylemek yasak mı?"

"Evet!"

"Niye ki? Nasıl olsa unutacak."

Jeongin canımı alsalar da kurtulsam bakışlarını atıyordu.

•••

(Minho'nun ağzından)

Gece yarısı olduğunda yine herkes dağılmıştı. Sanki bir işe yarayacakmışım gibi bana da bir telsiz vermişlerdi.

Okulun çatısına gitmeye karar verdim. Merdivenleri yavaş yavaş çıktım, acelem yoktu. Yere uzanıp yıldızları izliyordum, telsizi de yanıma koydum.

"Hey bacağı buldum!" Telsizden gelen sesleri dinlemeye başladım, daha iyi bir işim yoktu.

"Kız burada! Jeongin spor salonundayım gel camdan bacağı sana vereceğim."

Neden seçildiğimi gerçekten merak ediyordum. Buradaki en gereksiz insandım, bensiz de başarabilirlerdi.

"Tamamdır!" Telsiz hışırdamaya başladıktan kısa bir süre sonra çığlık sesi geldi. Çığlığı duymak için telsize gerek bile yoktu.

"Felix! İyi misin?"

"Felix?"

"Felix öldü. Bacağı aldım." Jeongin bacağı almayı başarmıştı. Tahmin ettiğimden uzun dayanmışlardı bu gece.

"Changbin'in sesi gelmiyor?"

"Evet, o öldü."

"Seungmin?"

"O ilk öldü." Jeongin ölüm haberlerini sıralarken Hyunjin iç çekti.

"Siktir, siktir!"

"Jeongin ne oldu?"

"Nerdesin yanına geliyorum. Çok korkunç bir gülüşü var lanet olsun."

Sanırım bu gece de olmayacaktı. Bir an yardım etmek aklımdan ucundan geçmemiş değildi ama bu saatten sonra yardım etsem ne olurdu sanki.

"İkinci kattayım. Sol tarafta kalan koridorun başındayım."

"Geliyorum bir yere gitme."

Çatıda kalmak da mantıklıydı, beni hep ilk buluyordu normalde. Bir süre ikisinden de ses gelmeyince merak etmiştim.

Telsizde yine bir hışırtı oluştu. Birinin nefes alışverişlerini duyuyordum.

Hyunjin'in çaresiz sesini duydum, fısıldayarak kendi kendine konuşuyordu. Muhtemelen Jeongin de ölmüştü.

Re/Member | Hyunlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin