Keyifli okumalar diliyorum. Umarım bölümü beğenirsiniz❤❤
💔
"Ateş, koşma dedim."
Sanki ben hiçbir şey dememişim gibi, hatta daha hızlı koş oğlum, demişim gibi Ateş yanımdan uçarcasına geçti.
"Düşeceksin!"
Son tabağı da koyup bulaşık makinesini kapattım. Ellerimi yıkarken çalan zille ellerimi hızlıca kurulayıp kapıyı açmaya gittim.
"Anne, kim gelmiş?"
"Bilmiyorum oğlum, bakacağız şimdi."
Kapının dürbününden baktığımda bizim kızları görmemle rahat bir nefes aldım. Çünkü dünkü konuşmamızdan sonra annemden de bir ev baskını bekliyordum yalan yok. Şimdiye kadar gelmemiş olması bile bir mucizeydi.
Zil bir kez daha çalınca Ateş meraklı meraklı "Anne, kim gelmişşş?" diye yeniden sordu.
"Bak bakalım kim gelmiş," deyip kapıyı açtım. Ateş "Ceyda, Zeynep!" diye sevinçle bağırıp kızların bacaklarına sarıldı. Onlar da aynı onun gibi "Ateş!" diye bağırıp oğlumu kapı önünde paylaşamamaya başladıklarında "Sizin ne işiniz var burada? Geleceğiz falan da demediniz?" diye sordum.
Zeynep ayıplarcasına cık cıklarken "Bir oğlunun karşılamasına bak bi de anasının karşılamasına! Azıcık şu çocuktan feyz al, misafir bu şekilde karşılanır." dedi.
"Misafir öyle karşılanır canım. Siz misafir misiniz?"
"O da doğru ama olsun ya yine de bir sevinmiş gibi yapabilirsin."
Ceyda'nın sözleriyle "Hadi hadi geçin içeriye." Dedim ve kapının önünden çekildim. "Sonunda eve davet edebildin, bir an tamam çocuğu sevdiniz artık gidebilirsiniz diyeceksin sandım."
"Gitmeyin gitmeyin. Ceyda oyun oynayalım mı?"
Ateş Ceyda'nıın cümlesini tamamen yanlış anladığını belirticesine hızlıca konuştuğunda Ceyda gülüp Ateş'i bir kez daha öptü. "Oynayalım aşkım! Annen git dese bile seni mıncırmadan gitmem ki ben." Dedi ve ayakkabılarını çıkararak içeri girdi. Zeynep de onların arkasından girdiğinde kapıyı kapatıp salona geçtim.
"Ne içersiniz?"
"Boş ver sen şimdi ne içeceğimizi. Otur bakayım şöyle." Zeynep elimden tutup beni yanına çekerken Ceyda da yere, halının üzerine oturmuş ve Ateş'in gösterdiği oyuncaklara bakıyormuş gibi bakıp bizi izliyordu.
"İyiyim, sen nasılsın Zeynep?"
Zeynep gözlerini devirdiğinde "Asya, gerçekten merak ettiğim için soruyorum sakın yanlış anlama. Salak mısın acaba? Ben hal hatır sormak için mi nasılsın dedim? Kızım dün boşanmış birine göre nasılsın? Nasıl hissediyorsun? Yalın'la ne oldu? Bunları soruyorum ben sana! İyiyim sen nasılsın, diyor bir de!" dediğinde Ceyda da hak verircesine kafasını salladı.
Of'layarak koltukta bağdaş kurdum. Krem, kendi ördüğüm yastığı kucağıma alarak ipleriyle oynamaya başladım. "Bilmiyorum." dedikten sonra kızlarda gözlerimi gezdirdim. "Eksik hissediyorum."
"Çok normal değil mi Asya? Dile kolay beş yıldan fazladır hayatında Yalın. Birlikte büyüdünüz resmen."
Kafamı onaylarcasına salladım. "Öyle gerçekten. Bu kararı verirken çok kararlıydım ama şimdi acaba yanlış mı yaptım diye düşünmekten kendimi alamıyorum."
Dünden beri içimde büyüyen hissi en yakın arkadaşlarıma açmaktan çekinmedim. Beni onlardan daha iyi anlayacak birileri olduğunu düşünmüyordum. İkimizi de, ilişkimizi de gayet yakından ve iyi biliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boşansak da Beraberiz! (Tamamlandı)
General FictionAdliyenin bahçesinde Yalın'la birbirimize sudan çıkmış balık misali baktık. Bitmişti. Resmen boşanmıştık. "Bitti." Yalın gerçeği benden önce dile getirirken kafamı onaylarcasına salladım. Hâlâ gerçekmiş gibi gelmiyordu. "Evet. Garip hissediyorum."...