7 | AY IŞIĞI ✦

94 42 144
                                    

Yepyeni bir bölümden selamlarr!

Destek olmak için lütfen yıldızlarımızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayalım.

Arkadaşlar rica ediyorum hayalet okuyucu olmayın. Güzel oylarınız ve yorumlarınız için şimdiden teşekkürlerr<3

İyi okumalar...


Bazı şeyler ruhumuzda hiç kapanmayacak yaralar açardı.

Hayat geri döndürülemeyecek kadar acımasız sonlar hazırlardı bizim için. Bu son ölüm değil adeta yeniden doğuştu. Çocukluktan veya yakın zamanda çok sevdiğimiz birisini kaybettiğimizde hayata uyanmak istemezdiniz. Onunla olan anılarınızdan korkardınız.

 Hayatımızdan giden insanların kapladığı boşluğu yüreğimiz her defasında inkar ederdi. O insanın gidişini kabullenmek istemezdi. Ve bir gün kabullenmek zorunda kaldığında hayatla savaşı tekrar başlardı. O insanın yerini doldurmaya çalışırdı fakat her defasında yenilirdi.

Hiç uyanmak istemedim zihnim Boris'in sesiyle ismimi çağırdığında bile ona inanmadım fakat onun sesi olmasını tekrar bana seslenişini duymayı her şeyden çok istiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiç uyanmak istemedim zihnim Boris'in sesiyle ismimi çağırdığında bile ona inanmadım fakat onun sesi olmasını tekrar bana seslenişini duymayı her şeyden çok istiyordum. 

Boris'in adımı tekrarlamasıyla yavaş yavaş gözlerimi açtım. Karşımda endişelenmiş suratıyla Boris'i gördüğümde olduğum yerden hızla doğruldum. Hayal mi görüyordum? Evet... Cesedine sarılmıştım. Artık imkansızdık. 

Bir müddet sadece gözlerinin içine o okyanus gözlerine baktım. Gözlerinde tatlı ve sevgi dolu duygular kendini belli ediyor gülümsediği için yanağındaki o tatlı oyuk gün yüzüne çıkıyordu. 

Ve dayanamayıp yüzünü ellerimin arasına aldım ardından sıkı sıkı sarıldım. "Ne olur ölme Boris. Lütfen beni bırakma," dedim hıçkırıklarımın arasından zar zor anlaşılan sesimle. Başımı boynuna gömdüğüm için kokusu hiç olmadığından daha ferahlatıcı geliyordu ve bu onunla geçirdiğim belki son anı olduğu için derin derin kokusunu içime çektim. 

Hayat şuan bana iyilik mi yapıyordu son kez Boris'le konuşturduğu için? Öyleyse artık nefret etmeyecektim ondan. 

Kalbim bu anın sonsuzluğuyla çarpmak isterken şuan zamanın durmasını istedim. Boris'im ile sonsuzluğumuzda kaybolalım istedim. 

"Adela'm," dedi Boris fısıldarken. Bağdaş kurmuş otururken kucağına oturttu beni ve göğsüne bastırdı, saçlarımı okşadı. "Seni hiç bir zaman bırakmayacağım. Korkma." 

Hafifçe kaldırdım başımı göz yaşlarımın arasından yüzünü görmeye çalıştım. "Öyleyse beni de yanında götür," dedim gözlerimden bir kaç damla yanağıma doğru yol alırken. 

SEÇİLENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin