Kulaklarım uğulduyordu.Karnımdaki eli yüzünden vücudum geriliyor, kulağımın dibindeki nefesi yüzünden nefesimi tutuyordum. Şu an bunu sonlandırmam gerekiyordu. Hatta onu itmem ve dediği şeylere cevap vermem gerekiyordu ama hiçbirini yapmıyordum.
Kulağıma değen nefes beni gıdıklarken bir anda duyduğum sesle transtan çıkarak karnımdaki elini iterek ondan ayrıldım.
"Eliza?"
Kate'in sesini arkalardan duyarken ona bakmadan hızla o tarafa doğru ilerledim. "Buradayım sizi arıyordum." Elini tutarak kalabalığın arasından sıyrılıp çıktığımızda kalbim hala hızlı atıyordu.
O pozisyonda yakalanma korkusundandı.
"Sen iyi misin? Yüzün kireç gibi olmuş?"
"İyiyim, hadi gidelim karnım acıktı." Kafasını sallayarak peşimden gelirken yolda Mira'yı da almıştık. Hızlıca otelin açık büfesine ilerlediğimizde tabağıma bir şeyler alarak masaya oturdum. Kızlar şokla tabağa bakarken omuz silkerek bir tabak dolusu yaprak sarmayı yemeye başladım.
Vücudumdaki gerginlik hala geçmezken karnım alev alev yanıyordu.
"Kızım dur elinden almayacaklar boğulacaksın şimdi. Ha bu arada Zehra ile konuştuk akşam dondurma yemeye gidiyoruz." Sarma boğazımda kalırken öksürmeye başladım. Kate bana su uzatırken Mira ben demiştim dercesine bakıyordu.
"Ben dedim ama. İç suyu iç."
Suyu kafama diktiğimde peçeteyle ağzımı temizleyerek geriye yaslandım. Az önceki andan sonra onunla nasıl aynı ortamda bulunacağımı bilemezken dediği şeyler kulağımda çınlıyordu.
Lanet olsun ki dokunuşundan etkilenmiştim.
Üstelik ben bana dokunulmasından hoşlanmazdım.
Ama o dokunduğunda bunu hissetmemiştim.
"Dünyadan Eliza'ya. İyi misin kızım ne oldu sana yarım saatte."
"İyiyim sadece fazla uyumadım. Biraz odaya çıkıp uyusam iyi olacak. Gideceğimiz zaman uyandırırsınız." Onları masada bırakarak asansöre yönelecekken asansör bekleyen kişileri gördüğümde anında durdum.
Fakat çok geçti.
Beni görmüşlerdi.
"Aa Eliza sen de mi yukarı çıkıyorsun?" Ebrar bana bakarak konuştuğunda kafamı geçiştiricesine salladım. Fakat asansöre binmeyecektim. Merdivenlere hızla yönelirken arkamdan şaşkınca bakıyorlardı.
Bu duruma şaşırmayan tek bir kişi vardı.
Odaya girdiğimde sıcakladığım için gömleğimi çıkardım. Bikinimi de çıkardıktan sonra buz gibi suyun altına girerek adeta yanan bedenimi rahatlatmaya çalışıyordum.
Saçmalıyorsun Eliza.
O seni etkilemedi.
Hem daha yeni tanıştın onunla bu kadar kısa sürede bunların olması imkansız.
Yarım saat kadar suyun altında kaldıktan sonra bornozumla yatağa uzandım. Öylece karşımdaki duvara bakarken artık telefon almam gerektiğinin farkındaydım. Zira düşünmekten kafayı yiyecektim. Uyumak istiyordum ama gözümün önünden gitmeyen görüntü yüzünden gram uykum yoktu.
Bir anda açılan kapıyla hızlıca içeri giren Kate beni görmesiyle yanıma doğru ilerledi.
"Sakın inkar edeyim deme. Sizi gördüm, resmen flört ediyordunuz ayrıca aşağıda da fazla telaşlı görünüyordun. Çabuk bana neler döndüğünü anlat hemen."