Ten

1K 80 10
                                    

"Isınma hareketleriniz bittiğinde sıraya girin."

Santarelli konuşarak kenara geçtiğinde kızlar ısınıyordu.  Ben yanımdaki Andrea ile kızları gözlemliyordum. Çalan telefonumla ayağa kalktığımda Andrea'ya kısaca gülümseyerek arka tarafa ilerledim.

Arayan kişiye baktığımda yüzümde bariz biz şaşkınlık ifadesinin olduğuna emindim.

"Baba?"

"Eliza kızım nasılsın?" Nasıl olduğumu sorması bile şaşırmama yetse de diğerlerinden biraz daha uzaklaştım. "İyiyim sen?" Babam öksürerek iyi olduğunu söylerken ben hala beni neden aradığını düşünüyordum. "Yeni işini haber sitelerinden öğrenmek istemezdim." İmasıyla gözlerimi devirirken nefes verdim. "Yoğun bir iş söyleme fırsatım olmadı."

"Her neyse Carolina seninle yemeğe çıkmak istiyor. Yarın akşam."

Sabırla gözlerimi yukarı kaldırdım.

Yılan kadın.

"Baba Polonya'dayım yarın döneceğiz ama gece müsait değilim." Babam mırıldansa da ne dediğini anlamamıştım. "Tamam o zaman Carolina ve Alexia ile çıkarız biz restorantı çoktan rezerve etti." Alexia babamon üvey ama benden daha çok sevdiğine emin olduğum kızıydı.

"İyi eğlenceler baba."

Suratına kapattığımda duvara yaslandım.

İçimdeki şey kıskançlık ya da imrenme değildi aslında. Sadece zamanında zaten öz bir kızı varken onu görmezden gelip yalnız bırakarak üvey kızına gitmesiydi. Ben de onun kızıydım ama o bunun yıllardır farkında değildi.

Doğum günlerimi bile hatırlamıyordu.

Ama Alexia için büyük partiler veriyordu.

Uzun süredir görmemem bana iyi gelse de bazı zamanlar yalnızlık yüzüme sert bir tokat gibi vuruyordu. Buna alışmıştım. Annemin o yokken beni büyütmesi ve bazen sinir olsam da Pedro'nun ondan daha ilgili olduğunu inkar edemezdim.

Doğum günlerimi unutuyordu.

Bana sevdiğim orman meyveli pastalardan alıyordu.

Sadece ona alışmam çok uzun sürmüştü.

"Eliza biraz eğlenelim diyoruz gel hadi." Andrea'nın seslenmesiyle telefonumu cebime atarak düşen yüzümü sabit tuttum. Onların yanına ilerlediğimde Santa ve ekibi bir yerde kızlar bir yerdeydi.

"Karşılıklı voleybol oynayacağız eğlencesine."

"Ben hakem olabilirim?" Hepsi birden gülerek itiraz ederken gözlerim Melissa'yla kesişti. Oyna diyerek dudaklarını kıpırdattığında derin bir nefesi bırakarak kafamı salladım. "Adaletsizlik olmasın diye karma oynayacağız." Sonunda takımlar belirlendiğinde ben, Danielle, Kaptan Eda, Melissa, Zehra, Hande ve libero olarak Ayça bir takımdayken karşımızda da Ebrar, Pelin, Andrea, Aslı, Kübra, İlkin ve Cansu vardı.

"Eliza pasörlük yapabilir misin?"

Pekala bunu yapabilirdim.

"Olur." Takım dizildiğinde sağımda Melissa solumda Zehra vardı. O gün Zehra'ya basılmamızdan sonra Melissa benim odama geliyordu. Utanmamıştım ama yine de birine öyle görülmek gerilmeme neden olmuştu.

Ebrar topu yolladığında Danielle topu karşıladı. Ben topu  ortadan Hande'ye atarken güzel bir hücum sayısıyla Hande topu sayıya çevirmişti. "Helal kız sana Eliza güzel pastı." Zehra'ya gülerek kafa salladığımda filenin önünde durdum.

Obsession' Melissa Vargas Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin