RUH ÖKÜZÜM

18. BÖLÜM

Ertesi gün kahvaltı yaptıktan sonra Cenk işinin olduğunu söyleyip yanımdan ayrıldı. Ne işi varsa artık. Bende sahile inerek yürürken arkamdan gelen sesle arkama döndüğümde Emreyi gördüm. Offf ya şimdi bunun burda ne işi var. Yanıma gelerek konuşmaya başladı.

"Ada konuşabilir miyiz?"

"Konuşacak birşey yok"

"Var. Sadece beş dakika lütfen"

"Ama sadece beş dakika"

"Tamam. Şurdan bi kafeye gidelim"

"Kafeye gerek yok." İlerideki boş şezlongları göstererek "Şezlonglara otursak da olur"

"Tamam"

Şezlonglara gidip oturduğumuzda Emre konuşmaya başladı.

"Konuya hemen giriyorum. Ben seni gerçekten birakmak istemedim. Mecburdum."

"Ama bıraktın Emre. Üstelik beni aldattıģını söyledin"

"Ben seni aldatmadım. Sadece beni unutman icin yaptım"

"Ben senden sonra neler çektim haberin varmı?"

"Ada ben çok özür dilerim. Yurt dışına taşınacaktık ve ben senin üzülmeni istemedigim icin bunu yaptım"

"Bu neyi değiştirecek?"

"Ben seni seviyorum Ada. Lütfen bana bir şans daha ver"

"Sen delirdin galiba. Benim bir sevgilim var"

"Senin Cenki sevmedigini beni sevdiğini biliyorum. Bunu saklamana gerek yok"

"Ne???!!! Ben Cenki canımdan çok seviyorum duydun mu beni? Senden nefret ediyorum" dedim ve ayağa kalktım.

"Bir daha sakın benim karşıma çıkma. Yoksa iyi şeyler olmaz" dedim ve konuşmasına izin vermeden yanından ayrıldım.

...

Kendimi çok kötü hissediyorum. Ben Emrenin eski sevgilim olduğunu Cenke nasıl söylicem. Birde Emre karşıma çıkmış bana bir şans daha ver diyor. Birde Cenki sevmiyormuşum. Ben Cenki çok seviyorum bir kere tamam mı? Offf ya ben ne yapıcam. Ama ne olursa olsun herşeyi Cenke anlatmak zorundayım. Eğer bunu benden öğrenmezse çok kötü şeyler olabilir. Tamam şimdi Cenk odaya girsin ona her şeyi anlatıcam. Ben tam bunlari düşünürken odaya Cenk girdi.

"Merhaba aşkım"

"Merhaba. Senin bugün ne işin vardı"

"O kadar önemli değil boşver. Sen ne yapıyorsun bu saatte yatakta"

"Kendimi pek iyi hissetmiyorum"

"Neden? Hasta mısın yoksa"

"Sadece biraz başım ağrıyor. Şimdi geçer"

"Emin misin? İstersen bi hastaneye gidebiliriz."

"Gerek yok."

"Peki tamam"

"Hadi biz aşağı inelim"

"Olmaz"

"Neden?"

"Senin başın ağrıyor. Uyuman gerek"

"Abartma Cenk"

"Abartmıyorum. Hadi birlikte uyuyalım"

"Bu saatte mi?"

"Neyi varmış saatin?"

"Saat daha 4"

"Olsun. Hem benim uykum geldi" dedi ve yanıma yatarak bana sarıldı ve gözlerini kapattı. Ben de yanağından öperek gözlerimi kapattım.

***

Gözlerimi açtığımda Cenkin de gözleri açık bir şekilde beni izlediğini gördüm.

"Günaydın prenses"

"Günaydın. Gerçi akşam oldu ama... Sen ne zaman uyandın?"

"Yaklaşık yarım saattir seni izliyorum"

"Saat kaç?"

"8"

"Biz dört saattir uyuyor muyuz?"

"Evet"

"Hadi kalkalım. Ben kurt gibi acıktım"

"Tamam."

Hemen kalkarak eşyalarımı aldıktan sonra banyoya girdim ve üstümü değiştirdikten sonra banyodan çıktım. Çıktığımda Cenk de hazırlanmış beni bekliyordu.

...

Akşam yemeğini yedikten sonra sahildeyken Emre yanımıza geldi.

"Selam"

Cenk: "Selam"

Onlar konuşurken yanlarından uzaklaşarak yürümeye başladım. Onlardan biraz uzaklaştığımda sesleri çok az geliyordu. En son ise Cenkin telefonunun çaldığını duydum. Onlardan daha fazla uzaklaştığımda yanıma Emre geldi. Bi sen eksiktin zaten!

"Ada"

"Ne var?"

"Ada lütfen böyle yapma. Ben seni çok seviyorum"

"Ama ben seni sevmiyorum emre. Ben seni çoktan unuttum."

"Tamam belki tekrar sevgili olamayız. Ama en azından arkadaş olarak kalalım"

"Bilmiyorum. Bak kesinlikle senin benim eski sevgilim olduğunu Cenke söylemiceksin"

"Ne??!!!"

Cenkin sesini duymamla arkama baktığımda sinirli bir şekilde bize bakıyordu. Yanımıza gelerek konuşmaya başladı.

"Ada, Emre senin eski sevgilin mi?!"

"Evet"

"Bana teknede anlattığın sevgilin?"

"Evet"

"Peki bunu neden ben şimdi öğreniyorum. Eğer ben duymasaydım ne zaman öğrenicektim acaba"

"Cenk...."

"Neden benden sakladın?"

"Söylicektim"

"Bu yüzden mi Emreye Cenke söyleme diyordun?"

"Ben kendim söylemek icin öyle demiştim"

"Kesin öyledir"

"Cenk neden bu kadar abartıyorsun. Sonuçta geçmişte olan birşey"

"Ben mi abartıyorum."

"Evet"

"Peki benden neden sakladın?"

"Dedim ya iste. Geçmiste kalmış birşey"

"Belki de geçmişte kalmış birşey değildir"

"Ne demeye çalışıyorsun sen??!!"

"Belki de Emre gelince beni değilde onu sevdiğini anlamışsındır"

"Ne???!!! Sen...sen böyle birşeyin olabileceğini nasıl düşünürsün ya?!! Sana gerçekten inanamıyorum. Sen beni çok yanlış tanımışsın."

Dedim ve koşarak yanlarından uzaklaştım. Gözyaşlarımı daha fazla tutamayarak serbest bıraktım.