"Hiç beklemediğin an konar kalbine. Bir bakmışsın âşık olmuşsun, anlamazsın bile."
Bölüm müziği: Öyle kolay âşık olamam
İnsan yaşadığı sürece herşeyin imkânı var derler. Ben yaşamıyordum o zaman. Benim için imkânı yoktu, olmazdı zaten. Ben alışmıştım imkânsız olan şeylere. Hiç gülmedi yüzüme şu hayat. Kalbim buz parçasıydı. Ortaya atılmış bir çocuktum, sahip çıkanım yoktu benim.
Bütün çocukluğum elimden alındı. Ben erken büyümek zorunda kaldım, başka çarem yoktu. Ruhen eziyet gördüm. Umutsuzlukla dolu bir günümde, o çıktı karşıma. Buz gibi olan kalbimi eritip, ısıttı. Hayatımda ilk defa sevmiştim birini. İlk defa biri beni sevip, değer vermişti.
Korktum. Hayatımda ilk defa kaybetmekten bu kadar korktum. Ama ondan da uzaklaşamadım. O mavi gözleri, bütün geleceğimi almıştı ellerine. Beraber düzelttik parçalarımı birleştirdik. Ve bir mucize geldi gökten bize.
Küçük bir nokta olup, bizi daha sıkı bağlamıştı birbirimize. Bedenen kopmuştuk evet, ruhen hâlâ bağlıydık sıkı sıkıya birbirimize. Ben Liya Kaya, veda etmiştim artık Demir'e
~21 yıl sonra~
"Sen, nasıl?" Kelimeler dudaklarımdan dökültükten hemen sonra, bilincim beni terk etti. Koskoca 20 küsür yıl sonra çıkmıştı karşıma. Neredeydi bunca yıldır, neden gelmemişti? O kadar çok sorum vardı ki ona. Ama bünyem kaldıramamıştı bu şoku.
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum fakat gözlerim yavaş yavaş açıldı. Etraf karanlıktı. Yanımda birinin içli içli ağladığını duydum. Arkamı döndüğümde, Deniz'i gördüm. Aydan yansıyan ışık, yüzüne vurmuştu. Uyandığımı farkedince, gözlerinden akan yaşları hızlıca sildi.
"Neden yaptın bana bunu Kahramanım?" Bir elimi, avcunun içine aldı ve uzunca öptü. "İnatçı keçim, biliyorsun seni ne kadar çok sevdiğimi. Canımdan bile vazgeçerim." Tuttuğu elimi nazikçe çektim. "Ben artık hiçbir şey bilmiyorum Deniz Kaya." Şaşkın gözlerle bana baktı.
"Hayır hayır Liya'm hayır. Seni canımdan çok seviyorum. Sana herşeyi anlatacağım. Lütfen benden vazgeçme, bizden vazgeçme." Yatağıma girip, beni kendine çekti. Kafamı göğsüne yaslayıp, kollarımı sardım. "Bu kalp senin için atarken, senden nasıl vazgeçebilir ki?" Kafamı kaldırdım. Bana bakarak gülümsüyordu.
"Bu laf bir yerden tanıdık geliyor ama." Elini yanağımda gezdirdi. "Seni ne kadar özledim bir bilsen inatçı keçim." Bende elimi, yeni çıkmış sakallarına koyup okşadım. "Sana ne kadar kırgın ve kızgın olsam da, bende seni özledim kahramanım." Ve birleşti özlemle dudaklarımız. Kalbimizde o ilk gün ki heyecan, yılları aşan aşkımızla.
~21 yıl önce~
(Liya'nın ağzından)
Sıcak çikolata ile dolu olan kupamı elimde tutarken, bir yandan da Zümrüt Hanım'ın tuhaf sorularını yanıtlıyordum. "Merih hamile olduğunu söylemişti. Evlisin sanırım?" Kupayı sıkabildiğim kadar sıkıyordum.
"Hayır, evli değilim Zümrüt Hanım." İğrendiğini gösteren yüz ifadesini gizlemeye çalıştı. Sabrımı taşırıyordu bu kadın. "Bakın Zümrüt Hanım, bu benim hayatım ve benim kararlarım. Benim ne yaptığım sizi hiç ilgilendirmiyor. Ben size diyor muyum, önceden durumunuz iyi değilmiş belki de Serkan amcayla parası için evlendiniz?"
Açıkça yüzü mosmor kesilmişti. Ayağı kalktım. "Bir daha bana karşı tavırlarınıza dikkat edin. Aksi hâlde bende dikkat etmem ve bu hiç hoşunuza gitmez." Merih'te benimle birlikte ayağı kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGIÇ 2: SON
FanfictionKitap tasarımı: @siyah_yazar Deniz'i bulma umuduyla yanıp tutuşan Liya, Rıza'yı öldürme suçundan polisleri peşine takar. Merih'in ona olan büyük aşkı ile savaşırken, bir yandan da polisleri oyalamak ve delilleri yok etmek zorundadır. Bir bebeğini dü...