Patroniçe

Yol ayrılıkları

Sahra Ayazın gözlerinin içine baktı. Onun bu işi reddedeceğini biliyordu. Ama yine de şansını denemek istiyordu. Onu ikna etmek için elinden geleni yapmaya hazırdı.
- Bak. Tamam biliyorum kabullenmen biraz zaman alacak ama iyi düşün. Şimdi bırakıp gidersen hiç bir anlamı kalmaz. Babamızın mücadelesini devam etmeliyiz.
- Sahra sen ne istersen yapa bilirsin ama ben gidiyorum. Hatta bavulumu hazırladım bile.
- Güldürme beni Ayaz. Her şeyi bırakıp bir köy kasabasına yerleşmemi bekleme benden. Ben bu değilim.
- Sen istediğini yapmakta özgürsün. Bu saçma mafyacılık dünyanda takıla bilirsin. Ama ben de bu değilim.
- Sen benim tek ailemsin. Lütfen beni burda yalnız bırakma. Tamam karışmak istemezsen karışma ama beni burda yalnız bırakma. Lütfen
-Bak Sahra sen benim kardeşimsin. Biz ikiziz istesek de ayrılamayız. Ama ben burda mutlu değilim. Bu saçma sapan hayat benim değil. Bunlar babamın hayali. Ben sadece mutlu olmak istiyorum. İstediğin zaman gelirsin ve görüşürüz. Ben de gelirim. Ama lütfen beni zorlama.

Ayaz son sözlerini söyledikten sonra odadan çıkıp gitti. Sahra kafasının içinde dolaşan tilkilerle konuşup Ayazın gitmesini engellemek için yollar arıyordu. Bir anda sinir krizi geçirip her yeri dağıtmak fikri geçti aklından. Ama bu yeterli olmayacaktı. Telefonunu eline alıp babasının sağ kolunu aradı. "Tahir amca lütfen odama gel" diyip telefonu kapattı. Sabırsız bekleyişler içerisinde odanın bir tarafından diğer tarafına gidip duruyordu. Yapacakları ve gelecekte olacaklar hakkında hiç bir fikri yoktu. Belki de olsaydı şu an burda kalmak yerine Ayazla gitmeyi tercih ederdi. Kim bilir?!

Tahir bey heyecanlı bir şekilde Sahranın odasına girdi. Kendisi uzun boylu, heybetli, 56 yaşında, yaşına göre iyi ve genç görünen biriydi. Çocukluktan beri Ayaz ve Sahranın yanında olan Tahir onları kendi evlatları gibi seviyordu. Hiç evlenmemiş Avcı ailesini kendi ailesi gibi sahiplenmişti. Sahra Tahiri görür görmez sarılıp
-Tahir amca lütfen Ayazın gitmesine engel ol. Onun burda benimle kalmasını istiyorum. O herseyi bırakmak istiyor.
-Sahra hanım. Geçmişi bırakmak istesek de geçmiş bizi bırakmaz. Ayaz bey şimdi gitse de emin olun geri dönecektir.
-Nasıl yani şimdi öylece gitmesine izin mi vereyim?
-Bana güvenin. Hersey daha çok yeni. Ayaz bey sizin gibi değil. O daha narin bir insan. Ikiz olsanız bile çok farklısınız. Lütfen ona her şeyi sindirmesi için zaman verin. O sizi bırakamaz.