Güzel okumalaaar
---
Parti alanına geldiğimizde şoförün kapıyı açmasıyla ceketimi düzeltip arabadan inmiştim.
Yüzüme yerleştirdiğim yalancı bir gülümsemeyle partinin olduğu eve ilerlemeye başlamıştım.
Kai ise çoktan Soo'ya kavuşmuş kolyesini gösteriyordu.
Onu böyle mutlu ve huzurlu görmek beni fazlasıyla mutlu ediyordu. En azından benim gibi değildi..
Ben eve girmiş öylesine etrafa bakınırken yanıma doğru gelip bir yandan da bana selam veren Sua'ya elimle karşılık vermiş bende ona doğru ilerlemiştim.
Fazlasıyla güzel görünüyordu, gerçi bu Sua'ydı her yere mükemmel gitme takıntısı vardı bu kızın.
Sua yanıma geldiğinde boynuma sarılmıştı, bende gülümsemiş ona karşılık vermiştim.
Sua ile sarılma anımız bittiğinde tekrar ona dönmüştüm.
"Bugün fazla mı güzelsin sen, ha?"
"Abartma Yeol bu benim en kötü olduğum halim, giyeceğim elbiseye şarap dökülünce değiştirmek zorunda kaldım. İçime sinmedi işte."
Kafamı anlamsızca sağa sola sallamış saçlarını okşamıştım.
"Dert etme ben sana yenisini alırım hem bu parti Sehun'un sevinç partisi değil."
"Nasıl ya? Yeol sende iyice kafayı yedin. Ne oldu yine rüyanda Baek'ten öpücük alamadın da saçmalama moduna mı geçtin?"
Kafamı olumsuzca sallamış göz önündeki koltuğu işaret etmiştim.
"Şuraya geçelim anlatacağım."
Sua dediğimi onaylamış benimle beraber koltuğa geçtiğinde yanımıza gelen garsondan 2 tane şarap almış birini Sua'ya uzatmıştım.
"Eeee, neden öyle dedin anlatsana? Yoksa, Sehun manita falan yaptı da onu mu açıklayacak?"
Arkama yaslanmış ayak ayak üstüne attıktan sonra şarabımdan yudumlamış Sua'ya dönmüştüm.
"Biliyorsun bugün Baek'in doğum günü hatta ona özel bir şeyler bile hazırladım. İçkileri de sen ayarladın hatta."
"Evet ama bunun Sehunla ne alakası var?"
"Ya bak şimdi, bu Baek'in evini şu basmıştı o da o günden beri Sehun ile kalıyor sanırım. Ya da Sehun ona yardım etmiş. Bugün de doğum gününü kutlamak istemiş. Ama Baek bana söz vermişti, biz her yıl beraber kutlayacaktık. Ne olursa olsun demişti bana. Söz vermişti."
Sua şarabını önümüzdeki sehpahaya bırakmış omzumu sıvazlamıştı.
"Ya böyle düşünme, bak illa bir sebebi vardır. Belki de kabul etmek zorunda kalmıştır. Onunla konuşmayı dene ama kendine hakim ol. Ona sinirle yaklaşmak sana bir şey kazandırmaz. Önce onunla aranı düzelt sonra sebebini araştırırsın"
Derin bir nefes alıp vermiş, Sua'ya teşekkür ederek şarabımı tekrar yudumlamaya başlamıştım.
Ben kendi halimde takılırken Sua'da fırsattan istifade kendine müşteri çekiyordu.
Sua'yı ilk kez barda görmüştüm. Üniversiteden arkadaşlarımla geldiğim klasik sahil barlarından biriydi.
İlk önce müşteri sanmıştım ama sonra öğrendim ki barın sahibiymiş.
Şu an ise ülkenin en büyük 3 barına sahip. Zaten babasının şarap fabrikaları vardı. Güzel kazanıyorlar. Ona hayran olmamak elde değil.
Ben kendi halimde yanıma gelenleri selamlarken sonunda o önemli an gelmişti sanırım.