Güzel okumalaar
---
Baek ile beraber oturup konuşuyor bir yandan da yemeğimizi bekliyorduk.
Daha önce çok kez yemeğe gelmiştik. Ama bu onlardan farklıydı. Daha samimiydi. Hem bir özür hemde bir hediye yemeğiydi bu.
Biz yemekleri beklerken garsonun önden getirdiği Udon kaselerini masaya koymasıyla teşekkür etmiş Baek yemeği yemeye başlayınca bende aynı şekilde yemeği yemeye başlamıştım.
Yemeklerimizi yerken Baekhyun'un çıkardığı hoşnut sözlerle gülümsemiş garsonun sonradan getirdiği Çin mantısı ve karides tabağına sevinçle bakıyordum.
Sanırım benim gibi Baekhyun'da sevinmiş olacak ki, garson gittiğinde hemen mantılardan tabağına almaya başlamıştı.
Bende karides tabağını önüme çekip karideslerden birini almış, onun için ayıklamaya başlamıştım.
"Baek, deniz ürünleri temizlemenin ne anlama geldiğini biliyor musun?"
Ağzında yemeği yutmuş, dudaklarını önce bilmez bir şekilde bükmüş ardından kenara doğru kıvırmıştı.
"Hayır, bilmiyorum. Ama tatları çok güzel."
Hafif tebessüm etmiş temizlediğim karidesi yosun kağıdına sarıp ona uzatmıştım.
"Eski bir inanışa göre birinin başka birine deniz ürünleri temizlemesi ona olan sevgisini simgelermiş. Çünki deniz ürünleri temizlemek zordur. Mesela bir balık temizlediğini düşün, o kılçığı temizleyip eti tertemiz bırakmak uğraş ister. Ya da bir karides temizlediğini düşün kabuklarını çıkarırken elin zarar görebilir. İşte eskiden insanlarda sevdiklerine aşklarını itiraf edemezse deniz ürünü yemeye davet edermiş. Onlar için harcadıkları emeği, sevgiyi bir uğraşı simgelermiş bu küçük olay."
Baek uzattığım karidesi alıp çoktan yemişti. Ama ne ses veriyordu ne de tepki donmuş gibi bakıyordu yüzüme. Yine de tebessüm etmiş bozmadan konuşmaya devam etmiştim.
"Baek ben seni seviyorum. Biliyorum bunu daha önce kaç kez söyledim. Beni geri çevirdin bunu da biliyorum. Ama kalbimin önüne geçemiyorum."
"Yeol biz seninle aynı konumda değiliz. İlerde belki bir mantık evliliği yapman gerekecek ya da başka bir şey. O zaman ne yapacağım? Şirketini de düşünmen gerekiyor. Şu an zaten şirketin durumları eskisi kadar iyi değil. Sadece şu ana odaklanıyorsun Yeol, lütfen beni de anla."
Baekhyun'un ellerini tutmuş sakin ve yumşak bir tonda konuşmaya başlamıştım.
"Ama güzelim sana kaç kez dedim medya da hangi durumda gözüktüğüm umrumda değil. Ne olmuş yani asistanımla sevgili olduysam bu kimi ilgilendirir? İnan şu an elimde olsa işi bırakır seninle beraber olabilmek için elimden gelen her şeyi yapardım. Mantık evliliği falan da yapmayacağım, bunları aklına kim sokuyor? Ben hayatımda sadece bir kişinin yanında gerçek huzuru hissettim o da sensin. Lütfen sende beni anla olur mu? Bana bir cevap ver ya da başka bir şey demiyorum. Sadece aklındaki saçma düşüncelerden kurtul istiyorum."
Baekhyun tebessüm edip kafa salladığında ellerine küçük bir öpücük bırakmış ardından yemeğimi yemeye devam etmiştim.
Yaklaşık yarım saatlik suskunluktan sonra hesabı ödeyip dükkandan çıkmış yine sahilde yürümeye başlamıştık.
İlk geldiğimizden farklı şekilde kollarımdan biri Baek'e sarılı bir şekilde duruyordu.
Baek'in bana karşı boş olmadığını biliyordum. Ama onun içini karıncalayan bir şeyler vardı. Ama bu şey herneyse öğrenmeye hazırdım.
