8'

42 8 0
                                    

Yanımıza gelen kızla ve söyledikleriyle artık tamamen bakışlarım ondaydı.

Bu Yeji'ydi. Chanyeol ile tanışıyor muydu? Aklım o kadar karışıktı ki sadece öylece bakmakla yetinmiştim

Yeji ise Yeol'un yanına yanaşmış bana bir şeyler söyleyip duruyordu.

"Hyung, sana diyorum. Heeey."

Yeol'un da bana "Baek, iyi misin?" demesiyle önce Yeol'a bakmış ardından tekrar Yeji'ye dönmüştüm.

"Ha şey iyiyim. Kusura bakma Yeji seni burda göreceğimi düşünmezdim. Neden buradasın bir sorun mu var?"

"Hayıır. Sadece babamın restoranına bakmaya geldim. Kendisinin işleri varmış. Bir kaç rapor alıp döneceğim. Sen neden burdasın"

Yalandan bir tebessüm etmiş Yeol'u işaret ederek konuşmaya başlamıştım.

"Bay Yeol'un asistanıyım. Onunla beraber geldim. 10 gün sonra defilesi var. Bu kadar sırnaştığına göre duymuşsundur. Yanılıyor muyum?"

"Yoo, haklısın. Geçen akşam beraber yemek yedik. Babası Bay Lay'de Paris'e gideceğini söyledi. Ona eşlik etmemi falan istedi. Fransızcası pek iyi değilmiş öyle duydum."

"Yemek yediniz? Ne güzel. Açıkçası İngilizce de yeterli aslında ama bak ben varım. Eminim senden daha iyidir Fransızcam. Endişe etmene gerek yok yani."

Biz ikimiz konuşurken Yeol sadece olanları anlamaya çalışıyordu. Son dediğimden sonra Yeji bir şey dememiş Yeol konuşmaya başlamıştı.

"Siz birbirinizi nerden tanıyorsunuz?"

"Bay Yeol, Yeji Bay Sehun'un kardeşi. Ailenizle yemek yediğine göre biliyorsunuzdur diye düşünüyordum.
Bende işte evimi su basınca bir süre onlarda kalmıştım. Oradan tanıyorum."

"Anladımm. Yeji sana da demiştim. Çok peşimde dolaşma lütfen. Hem yorgunum da otele gideceğim iyi akşamlar."

"Ama Bay Chanyeol daha 5 dakika olmadı."

"Ne güzel işte. Ne kadar kısa o kadar iyi. Hadi Baek gidelim. Yarın çok işimiz var."

Yeol bana seslenince kafamı sallamış Onun peşinden gitmeye başlamıştım.

Yaklaşık 15 dakika yürüdükten sonra otele varmış odamıza giderek yatak odasına ilerlemiştik.

Yeol sanırım dediklerimi mantıklı bulmuş pek soru sormamıştı. Yatak odasına geldiğimizde yatağın üzerine oturmuş bana bakıyordu.

"Kusura bakma Yeji seni de rahatsız etti."

Hafifçe gülümsemiş bende yanına oturmuştum.

"Yeol sorun değil ben.. Ben sadece sana sırnaşık görünce kıskandım işte. Ben özür dilerim asıl."

Kıskandığımı söylediğimde yüzündeki gülümseme o kadar güzeldi ki dünyanın 7 harikasından 1.'si olabilirdi.

Yeol gülümseyen yüzüyle yatağa uzanmış bir kolunu açmış bana bakıyordu.

"Bugün benimle sarılarak yatar mısın? Hem bizi burada kimse göremez."

Yüzüm az öncekinden farklı bir hâl almıştı. Karasızdım. Korkuyordum kendimi kaptırırım diye.

Sonuçta Yeol istemediği kişilerle evlendirilmeye müsait biriydi. Ben ona kendimi kaptırıp ilerde hayâl kırıklığına uğramak istemiyordum.

Yeol doğrulup gözlerini yüzümde gezdirmiş beni incelerken az önceki gibi olmasa da yine de tebessüm ediyordu.

Romantic BossHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin