0.2

83 8 9
                                    

bölüm düzenlenmiştir

Nasılsınız??? yeni bölüm atayım bakalım nasıl olacak 

Medya: kızımızın taktığı bileklik


Araf'tan

   Son yaşananlardan sonra yeni evimize taşınmıştık. Yeni bir ev, yeni bir okul, yeni arkadaşlar, yeni komşular...Yaşananlar peki? Onca şeyden sonra babam nasıl bu kadar sakin ve öfkesiz anlayamıyorum. Sanki hiç bir şey olmamış, hiç bir şey yaşanmamış gibi buraya taşındık. Bu saçmalığa daha ne kadar dayanırım bilmiyorum.

   Şimdi de sebepsiz yere beni markete gönderdi, cidden...Ne kadar yürürsem o kadar geç gider ve o kadar az katlanırım babama. Bundan dolayı yolu uzattım. Marketin önüne geldiğimde ayakkabımın ucunda bir şey değmişti eğilip yerden aldım. Kırmızı deniz fenerli bir bileklik, çok hoş duruyordu. Cebime attım ve markete girdim. Bilerek fazlaca uzattım ki eğer bilekliğin sahibi gelirse veririm diye. Ama gelen giden olmadı bende eve doğru yürüdüm. Umarım bilekliğin sahibi çok endişelenmemiştir. Amacım kendime almak değildi ama öyle gibi olmuştu


   Dalgındım son zamanlarda, gelirken az kalsın elektrik direğine çarpıyordum doğrusu. Son olanlar akıl alır değildi. Benim daha ona sözüm vardı beraber yapacağımız onca şey vardı. Hepsi bir günde puf olup gitmişti onunla beraber...

   Eve geldiğimde hizmetlilere verdim aldıklarımı. Benim yerime gidecek onca koruma var ama ben gidiyorum. 

   Merdivenleri çıkarken babam adımı seslendi

''Araf, gel sana bir kaç bir şey söyleyeceğim.'' yanına vardığımda koltukta oturuyordu. Beni görünce yana kaydı eliyle oturmamı işaret etti. Bense karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Bu canını sıkıyordu, ama bana tamamen gerçekleri anlatmadıkça ona hiçbir şekilde müsamaha göstermiyecektim.

'' 1 hafta sonra yeni okuluna gideceksin devlet okulu ama başarılı bir okul, bir sorun olursa söyle evlat'' dedi ve odasına doğru adımladı. 

Bense arkasından boş boş bakınıyordum. Bu dediğini tabiki de yapmayacaktım. Bebek gibi gelip şikayet etmem kimseyi. Odama çıktığımda kulaklığımı takıp en sevdiğimiz şarkıyı açıp dinlemeye başladım.

Aklımda değil, söylediklerin 

Yorgunluk kahvesi, kimsesizlerin

 Sevebilseydim gözlerindeki

 Çiçekler gibi Ekrem Bey'deki


   Bu şarkıyı dinlemek ne kadar acı verici bir hale gelmişti. O da yanımdayken çok tatlı gelen şarkı -ki hiç de öyle değil- artık tamamen acı veriyordu sanki bilerek hissetmiş ve bilerek bu şarkıyı sevmişti...

   Saatler hızla akıp geçerken tek hissettiğim boşluktu onun neşeli cıvıltısı yanımda değilken çok hissizdim. Şuan yanımda olmasını o kadar isterdim ki bunları düşünürken saatin 01.00 olduğunu gördüm. Yatmam gerekiyordu, ışığı kapattıktan sonra yatağa girdim. Kulağıma dolan şarkıyla gözlerimdeki damlaları yastığa akıttım.

Gece'den

Annemin hastaneden çıkmasının üstünden 6 gün geçti. Neyse ki iş yeri 1 haftalık dinlenmeye
izin vermişti. Bu süreçte olabildiğince anneme yardım ettim. Yemekleri yaptım, evi temizledim,
dersime de çalıştım. Tabi hala TYT fiziği halledemiyordum sanırsam en zorlandığım dersti. Neyse
ki eşit ağırlıkçıydım. 11. sınıfta Fen dersi görmeyecektik.Doğru seçimi yaptığımı düşünüyordum. Sanırım.

AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin