"Sensiz yapamıyorum yaşayamıyorum..."
"Neden benden uzaktasın?" cevap gelmedi bekledim bekledim sadece öylece bekledik ikimizde ama ne o konuştu nede ben
Askeriyeye geldik bizim timin olduğu yere gittik görüşmek yapmak için tabi ben yine yakışıklı arıyordum bu görevde sıkılmak istemiyordum.
"Ohaaa kızz şu çocuğa bak ama çaktırma sankın" ervanın söylemesi ile direk kafamı cevirdim ve evet göz göze geldik bunlar tahminime göre bizim timin komutanları "Gercekten de one lan boya posa bakk" erva söylenerek bana döndü "Salak iyiki caktırmadan bak dedim"
kısa bir gülüş atıp yürümeye devam ettik
"Hoş geldiniz hanımlar buyurun burada konuşacağız " bizi karşılayan başka bir komutanın gösterdiği yere doğru gittik ama aklım oradakı komutanlarda kaldı onlar gelmeyecekler mi acaba "Hoş bulduk" diyen ilk erva oldu sonra onun arkasına bende dedim.
"bir şeyler içermisiniz" diye sordu komutan nazik bir adamdı yani şöyle bakıldığında 50 yaşlarında tecrübeli birine benziyordu.
"bir su alabilirmiyiz biz" dedim bu sıçakta başka bir şey isteyemezdim ervaya baktığımda oda bana uyar gibi kafasını salladı
o sırada bizim timden komutanlar geldiğini görünce ayağa kalktim ama yakışıklı olan benim dedim komutanım "Oturun kalkmanıza gerek yok" deyip yanımıza geldiler.
"Merhaba ben Halil Taş komutan kıdemli üsteğmeninizim"
"Merhaba bende Timur şahin üsteğmeninizim"
ay nede güzel tanıttılar maşallaaahhhh
"Erva çetin izmir yaş 21 " memnun oldumuşcasina kafasini salladiklarinda bana döndüklerini fark ettim.
"Esil Çetin izmir yaş 21 " ikisinde şaşırmış gibi yüzümüze baktılar "Siz kardeş mısınız?" diye sordu Timur komutan hafif bir tebessüm ederek "hayır kuzeniz" dedi erva
"Tamam bizi takip edin malzemelerinizi verelim" halil komutanın söylemesiyle kafalarimizi sallayıp takip ettik.
malzeme deposuna geldiğimizde bize giyeceğimiz ve kullanacağımız silah ve malzemelerimizi bize verdiler ardından kimliklerimizi verdiler artik assubaydik.
"O kadar açık şey giydin herkes bize bakıyor işte" Ervanın söylemenmesiyle ona doğru dönüp gözel bir bakış attim. o sırada komutan halil beyin de bana baktığını fark ettim.
"ya ne var mış üstümde ne güzel işte onlarda önüne bakıversin ben napiyim" dememle beraber erva ters bir bakış atıp konuya halil komutan dahil oldu. "bence kuzenin haklı" bunlarida mi duyacaktim Allah'ım "sorunda bu zaten hiç bir şey olmaması üzerinde" Ervaya tatlı bir bakış atsamda beni kesecekmiş gibi bakıyordu.
Timur komutan bize doğru dönüp "artık gidebilirsiniz yarım saat 7de burada olursunuz ani bir operasyon çıkarsa ararız bilginize" erva benim yerimede onaylayıp Yola çıktık bu sefer arabayı kullanan ben oldum gelirken erva sürmüştü.
Eve geldiğimizde hemen üzerimizi değiştirip pijamalarimizi giydik. ben yine öküz gibi yatağa kendimi attığımda erva yemek yapmak için mutfağa gitti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ERVANIN GİYDİĞİ PİJAMA
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ESİLİN GİYDİĞİ PİJAMA
Su içmek için kıçımı sonunda kaldırıp mutfağa gittiğimde ervayı gördüm gene yemek yapıyordu gönlümün boklusu.
"Evde bari çember takma kizim hiç mi bunalmadın" dediğimde erva gayet halinden memnun Bir şekilde kafasını kaldırdı "Bende seni çağıracaktim aldığın tuz nerde" e şey neyden bahsediyor ben tuz mu almıştım "Hangi tuzdan bahsediyorsun canimcim" tatli tatlı bakmaya devam ederken mal mi bu kız bakışı atti bana.
"Unuttum deme sakın" Aha şimdi sıçtım "Canım kuzenim ,canım benim unuttum" erva ayağa kalktığını gördüğümde bi anlık korksamda dolabı açıp bana bir bardak uzattığı da "Napcam ben bunu" dedim hemen oda bana bir yerlerine sok der gibi baksada " Karşı taraftan git tuz iste" dedi.
Ah ulan hep mi ben be oflayarak aldım ve gittim kapıyı açıp dışarıya çıktığımda karşı evde olduklarını dışarıya koydukları ayakkabılardan anladım.
Kapıyı iki defa tıkladım ve beklemeye başladım kapı açıldığında bir beş saniye mal gibi baktım öylece sonra anında arkamı döndüm çünkü üstü çıplak bir Halil komutan beklemiyordum.
"Bir şey mi oldu esil" seslenmesiyle beraber önüme döndüm. komutanın bir an beni baştan aşağıya süzdüğünde fark ettim anında pandalı pijamalarimla karşısına çıktığımı o an anladım. "Komutanım tuz alacaktım" diyip elimdeki bardağı uzattım.
Elimden bardağı alıp eve girdiğinde "kim geldi" diye seslenerek gelen Timur komutan çıktı karşıma onu da aynı vaziyette görünce arkamı yine döndüm o sırada güldüğünü duydum ve bingo "Esil bir tuz isteyemedin sen salak mısın kızım ya" Erva kapıya çıktığında bir anda kahkahalarimi koyu verdim.
ellerinde hamur üstünde inekli pijamasinin üzerindeki mutfak önlüğü ile karşımızdaydi.
"Merhaba komutanım" diyip utanır gibi kafasını eğdi "Merhaba erva" tebbesum ettiğini gördüm ama salak kuzenim kafasını eğdiği için göremedi yazık.
Halil komutan elinde tuz ile gelince "Buyur al bakalım" tatlışliğımı fulleyip güldüm "teşekkür ederim " dedim ve Ervaya tuzu uzattım elimden tuzu aldığında tekrar komutana döndüm.
"Komutanım pizza yer misiniz" Timur komutan direk lafa atladı "Kim yapıyor" yaaaa ben desem mi ki ervada yokken ama kuzenimi satmam. "Erva yapıyor komutanım" dedim
Halil komutan ve Timur komutan kafalarını salladiklarindan. "Fırından çıkartıp getiriyorum" dedim gülümseyerek içeriye girdin kapıyı kapattim...
