Merhaba sizinle pek hoşuma gitmeyen birşey paylaşmak istiyorum ben normalde Ankara'da yaşıyorum ama maalesef Kayseri'ye taşınacağız o yüzden canım biraz sıkkın sonuçta burada arkadaşlarım falan vardı,zaten benim babam subay olduğu için sürekli şehir değiştiriyoruz ama Ankara'yı çok sevmiştim, sadece paylaşmak istedim hadi hikayeye geçelim.
Okula yavaş yavaş alışıyordum Burak ve Laren ile baya samimileşmiştik Ezgi bana gıcık bir kız gibi geliyordu ve sürekli bana Arda ile alakalı şeyler soruyordu, bu arada Arda ve Ezgi'de baya yakınlaştı ve bu benim çok sinirimi bozuyor. Aslında itiraf etmek gerekirse ben düpedüz Arda Güler'den hoşlanıyorum. Bunu kendime itiraf etmem gerçekten çok uzun zaman aldı sonuçta ben kendime aşk meşk yok demişken böyle bir olayın ortaya çıkması beni baya zorlamıştı.
Yine her zaman ki gibi okuldan çıktım ve metroya bindim ardından eve geldim ve bazamın altından tarif defterini ve günlüğü çıkarttım geçen tam günlüğü okuyacağım sırada eve Eren abim ve arkadaşı Kerim abi gelmişti.
Tarif defterini elime aldım ve bakmaya başladım. "Derin'in Üç Çikolatalı Kurabiyesi". Tarifi okudum ve mutfağa gittim malzemeleri çıkarttım. Kurabiyeyi yapıyor ve bir yandan da şarkı söylüyordum.
"Sen aşkımızdan şüphe ederken,
Ben inandım küçük bir mutlu ana
Sen aşkımızdan şüphe ederken
Sen hiçbir zaman düşünmezken
Ben uğraştım bir çare bulmaya
Sorunları birlikte aşmaya."
Kurabiyeler pişmişti bende bir tabağa koyup İsak'ların binasına gittim asansörel 6. kata çıktım ve zili çaldım.
BEKLEDİM
BEKLEDİM
BEKLEDİM
Ama açan yok İsak'ı aradım.
D:Alo İsak zili çalıyorum çalıyorum açmıyosun.
İ:Ya Dero sorma ya biz memlekete gidiyoruz.
D:Neden ki?
İ:Babaannemi hastaneye kaldırmışlar.
D:Geçmiş olsun ama sen canını sıkma hiçbirşeycik olmaz.
İ:İnşallah.
D:Bende kurabiye yapmıştım sanada getirmiştim ama sana ayırırım merak etme.
İ:Tamam Dero öptüm bay.
D:Bayyyy.
Telefonu kapattım ve eve gittim kurabiyeleri bir kaba koydum ve Galata kulesinin oralarda balık tutulan bir yere geldim deniz kenarındaydı (ne diyosun ciddi misin yani balık tutulan yerde deniz olması garip) ve oraya oturdum etraf nedensizce bomboştu büyük ihtimalle balık tutan adamlar öğle yemeği için lokantaya gitmişlerdi. Adım sesleri duydum birisi geldi ve yanıma oturdu bu kişi Arda'ydı.
A:Eee burada tek başına ne yapıyorsun.
D:Hiç öylesine oturuyorum.
Kurabiye uzattım.
D:İster misin?
Arda kurabiyeyi aldı.
A:Teşekkürler.
Kurabiyeden bir ısırık aldı ve bana baktı.
A:Güzelmiş.
D:Annemin tarifi, eee sen neden buradasın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Zamanlar Deli Gönlüm-Arda Güler ile Hayal Et
FanfictionDeğişmişsin -Nasıl değişmişim?