Byeol üniversitesinin bir gözde danscisi vardi; Hwang Hyunjin. Fakat tek rabiki cok sevgili Lee Minho onun pesini birakmaya niyetli degildi.
Kimse ikinciligi sevmezdi degil mi?
•askida
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ama ne kadar inkar etse de kalp usanmazdı.
Have we met before - Sarah Barrios 🕯
✰
Jeongin pov:
Eskiden yaşadığım saçmalıkların ve mükemmel aile sıfatıyla tamınlanmış kulübeme doğru son sürat motorumla yola çıkmıştım.
Ya biri gözünü açacaktı ya da sonsuza kadar kör olacaktı.
Abim denen o şahsiyet yeterince birilerine gizlediği duygular yüzünden acı çektirmişken benim susmam için edilen tehdit ve söylemlerden artık bıkmıştım, birilerinin gözünü açma vakti geldi de geçiyordu.
Evin önüne geldiğimde kapıda ki küçüklüğümden beri değişmeyen güvenlikler geldiğimi görünce saygıyla eğilmiş, selam vermişlerdi. Ben de kafamı hafifçe eğerek karşılık vermiş ve bahçe kapısından içeri girmiştim.
"Minho..?"
Evin kapısından eski püsküllü anahtarımla giriş yaptığımda annem duymuş olacak ki abimin geldiğini sanmıştı.
"Benim."
"Ah Minho sanmıştım."
"Onu anladık." dedim mırıltıyla.
Annemin sesinin geldiği yöne yani salona doğru ilerledim, tek başına elinde yine bir şeyler karaladığı defteriyle su gibi tükettiği kahvesi karşılamıştı beni.
Geldiğime şaşırmış bir yüz ifadesi ve o yüzünden eksitemediği sahte gülüşüyle, "Seni beklemiyordum... Bir sorun mu var oğlum?" diye sordu.
"Bana oğlum deme." evet şu an takıldığım tek nokta bu.
"Ah pekala." dedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı.
"Minhoyu beklediğine göre burada değil sanırım...?"
"Bugün provası varmış biraz gecikeceğini söyledi." elindeki kağıta birkaç şey yazarken çok meşgul görünüyorum ayakları kesiyordu, alt tarafı şiir yazıyorsun ane.
Tabii provadır o, yine ne planladın acaba canım hyungum diye geçirmeden edememiştim içimden.
"İstersen odanda bekle gelince haber veririm yanına uğrar." dedi annem olacak şahışta, anlamıştı tabii yanında rahatsız olduğumu gönder sen gönder.
