Film bitmiş ve rüya gibi geçen iki saat sonlanmıştı.Bu hayattaki en büyük zevki film izlemek olan ben, bu filmin bir saniyesini bile hatırlamıyordum.Her şey o kadar hayal gibiydi ki, kendimi her gün kurduğum hayallerden birinde olmadığıma inandırmaya çalışıyordum.Bu heyecanım tabi ki bünyemi de etkilemişti.Ellerim buz gibi olmasına rağmen, içimde muhteşem bir sıcaklık hissediyordum.Hissettiğim bu sıcaklığın, kendini yanaklarıma kızarıklık olarak belli ettiğinden emindim. Kalp atışlarım Demir'le karşılaştığımdan beri aynı hızla ve şevkle atıyordu.Bu yüzden hala ölmediğime de şaşırmıyor değildim.Ama bunca duyguya birde şaşkınlık eklemek istememiştim.
Kendi içsel dünyama o kadar dalmıştım ki Demir'in bana soru sorduğunu bile yeni fark etmiştim.
"Efendim?" dedim dalgın bir tavırla.
"Filmi diyorum, beğendin mi?"
Filmin sadece konusunu ve oyuncularını biliyordum.Bu durumda yalana başvurmam gerekti.
"Evet, evet çok beğendim.Sen?"
"Bende öyle.Fragmanından belliydi zaten."
Demir'in yüzünden, filmle ilgili konuşmak istediği belliydi.Nitekim sorusu da gecikmedi.
"Başrol sence de çok iyi bir seçim değil miydi?"
"Başkası düşünülemezdi." dedim sanki başrolün kim olduğunu hatırlıyormuş gibi.
Bu durumdan hiç hoşnut değildim.Biriyle -ki bu biri Demir- film sohbeti etmek, filmi izlemekten daha keyifliydi.Bunu kısa cümlelerle kaçırmış olmak biraz can sıkıcıydı tabi.Ama yine de şuan yanımda Demir vardı.Bu her şeyden güzeldi.
Neyse ki Demir benim kısa cevaplarımdan sıkılıp, konuyu değiştirmişti.Bu sırada, alışveriş merkezinin çıkışına doğru ilerliyorduk.
"Burdan eve mi geçeceksin?" diye bir soru yöneltti.
Benimle ilgili bir şeyler merak etmesi ne kadar güzeldi.Keşke saçmalamasam.Çocuk alt tarafı nereye gideceğimi sordu.'Nelerden hoşlanırsın?' diye sormadı.Sakin ol.
"Muhtemelen evet.Dışarda bir işim yok."
"İstersen bir şeyler içmeye gidelim bir yere.Film yüzünden sohbet edemedik."
Şuan da içimden çığlık atıyordum, koşuyordum, zıplıyordum.Bu sevincimi dışarı yansıtmamak için de ayrı bir çaba sarfediyordum.Allah'ım bu gerçek miydi, Demir miydi bunları söyleyen?!!
Peki ne diyecektim ben şimdi?! Hemen 'tamam' desem, dünden razı mı olurum? Diğer seçeneği düşünmek bile istemiyorum.Tabiki de 'hayır' diyemezdim.Derin derin nefes al Irmak, sakin ol Irmak, Demir senden bir cevap bekliyor Irmak!!!
"Olabilir aslında." bunu söylemeseydim, gece uyuyamazdım.
"İşin yoksa tabi."
Tabiki işim yok.Benim zaten hiç işim olmadı.Bundan sonra da olmayacak.Ben sonsuza kadar boş bir insanım.
"Yoo, bir işim yok."
Alışveriş merkezinden çıkmıştık.Hava kararmıştı.Biraz da soğumuştu.Kollarımla kendimi ısıtmaya çalışıyordum.Demir de bunu farketmişti.
"Bu kadar çabuk üşüme bence." dedi hiç beklemediğim bir şekilde.
Ne sanıyordun ki Irmak! 'Al canım, ceketimi vereyim.Üşümene dayanamam' falan mı yani.Yanlış kişiye naz yapıyorsun hayatım.Saf olma!
Şaşkın ve biraz da hayal kırıklığına uğramış bir ifadeyle "Efendim?" diyebildim.
"Üşümen için diyorum, daha erken.Birazdan daha çok üşüyeceksin."
Bu kinayeli tavrından, bir şeyler anlamam gerekiyordu belki ama ben, saf saf onun yüzüne bakmaya devam ediyordum.
"Demir, gerçekten anlamıyorum." dedim mahcup bir ifadeyle.
Bu halim ona komik gelmiş olacak ki kahkaha attı.
"Peki tamam, fazla zorlamayayım seni."
Her cümlesinde bir kinaye gizliydi sanki.Şimdi de bana, 'senin aklın ermez, fazla zorlama' mı demeye çalışıyordu.Of! Şuan kesin rezil oluyordum.
"Buraya arabamla gelmedim.O yüzden motosikletime binip gideceğiz."
Artık gözlerimi nasıl büyütüp Demir'e baktıysam, konuşmadan korktuğumu anlamıştı.
"Korkuyor musun yoksa sen?"
Bu cümleyi adeta beş yaşındaki bir çocuğa söylüyormuş gibi söylemişti.
Ve yüzünde küçümseyen bir tebessümle.
"Tabiki hayır." dedim ama boşunaydı.Yüzümdeki korkudan her şeyi anlamıştı.
"O zaman sorun yok." şuan baya eğleniyordu.
Bense bu durumdan nasıl kurtulacağımı düşünmeye başlamıştım.
"Şeey...Aslında benim evde işim vardı heralde ya, şimdi hatırladım."
Bu cümleme, kocaman bir kahkaha atmıştı.
"Sen baya korkuyorsun." dedi gülmesinin arasından.
Pes etmiştim.
"Ya tamam dalga geçme!"
"Dalga geçmiyorum."
Evet, bunu gülerek söylemişti.
"Hayatımda hiç denemedim.Korkmam çok doğal değil mi?"
Gülmesini zorla durdurmuştu.
"Tabiki doğal, şaka yapıyorum ben.Yanlış anlama."
Dalga geçme kısmını atlattığımıza göre, artık yalvarma kısmına geçebilirdim.
"Demir, ben şurdan taksiye biniyim.Sen motorunla gelirsin.Nasıl fikir? Bence çok güzel."
"Merak etme, bu deneyimi ilk benimle yaşayacağın için çok şanslısın."
Bu muzip hali, onu gözümde çok daha çekici kılsa da, korkumun önüne geçememişti.
Motorunu parkettiği yere gelmiştik.Artık kaçabileceğim bütün seçenekleri denemiştim.
Aslında açık olmak gerekirse, Demir'le vakit geçirme isteğim, korkumun önüne geçmiyor olsaydı, şuan çoktan bir bahane bulup, bir şekilde bu durumdan sıyrılabilirdim.En olmadı Demir'le gitmezdim.Ama o an anladım ki Demir' e olan hislerim, sıradan bir korkuyla karşılaştırılamıyordu.Sanki ne olursa olsun, onunla her yere gidebilirdim.Onunlayken safım, aptalım.Gözüme inen perdeler yüzünden ondan başka hiç bir şeyi, hiç kimseyi göremiyorum.Sadece onunlayken değil, her an, her saniye.O, benim artık hayatım olmuştu ve ben bunun önüne geçememiştim.
Bana kaskların birini uzattı.Buz gibi olan ellerimle, kaskı alıp taktım.O, motora bindi.Bense hala bekliyordum.
"Hadi, atla!" diyene kadar korkuyla motora baktığı farkettim.
Başka çaremin olmadığını idrak ederek, onun arkasına oturdum.
"Bana sıkıca tutunmayı unutma."
Bu uyarısıyla, kollarımı beline doladım.
O an, içimdeki bütün korku, yerini güçlü hislere bıraktı.
Demir, motoru çalıştırdı ve gaza bastı.Motor, hareket eder etmez, ona daha sıkı sarıldım.
Sesini bana duyurmaya çalışarak, "İyi misin?" diye sordu.
Ben de, "Evet!" diye bağırdım.
Anayola girdiğimizde, biraz daha hızlanmıştı.Daha önce bir arabanın, hiç bu kadar hızlı sollandığı bir araçta bulunmamıştım.Demir'e sarılıyor olmamın verdiği müthiş güven duygusuyla, içimde zerre kadar korku kalmamıştı.Bu deneyimi ilk Demir'le yaşamasaydım, bu korkumu muhtemelen aşamazdım.Çünkü anladım ki aşk, korkudan daha güçlü bir duyguymuş.
Şuan kendimi sadece bu mükemmel anı yaşamaya bırakmıştım.Hayatımın en güzel günüydü.Artık o güçlü hislerimden kesinlikle emindim.Aşkımdan kesinlikle emindim.Umutsuz aşkımdan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALPEREST
RomanceHayaller... Hayallerimin beni daha ne kadar hayattan soyutlayacağını merakla bekliyordum.İşin garip yanı değiştirmek için bir şey yapmamamdı. Aslında bu iyi sayılabilirdi.Çünkü hayallerime ulaşmak için geldiğim nokta gerçekten başarılıydı.Tek isteği...