Konser bitmişti.Kıvanç bana "Üşüdün mü? diyene kadar onun yanımda olduğunu dahi unutmuştum.Konser boyunca onu sahnede izlerken rüyada gibiydim.Sadece onun ve benim olduğu bir rüya.
"Evet, biraz." diye cevapladım Kıvanç'ı.Üşüdüğümü bile yeni farketmiştim.
Kıvanç hiç düşünmeden ceketini çıkarıp benim üzerime doğru sardı.Evet şuan aklım tamamıyle başka yerdeydi ama onun bu hareketi de hoşuma gitmişti.Ona sadece "Teşekkürler." diyebildim soğuk bir tebessümle.
"Nasıldı, beğendin mi?" diye sordu merakla.
"Evet, çok iyilerdi.Çok eğlendim." dedim konserin sadece gitariste baktığım kısımlarını hayal ederek.
Bu sırada etraftakiler de dağılmaya başlamıştı.Sahnede sadece bir kaç görevli kalmıştı.
Kıvanç bana dönerek, "Gel, yanlarına gidelim seni tanıştırayım.Ben de görüşmüş olurum." dedi.
Bir anda içimi bir heyecan kapladı.Kıvanç'a sessizce, "Tamam." dedim.Kalbim adeta göğüs kafesime meydan okuyordu.Onun yanına gidecek olma düşüncesi bile heyecanlanmama yettiyse, yanındayken napacağımı düşünmek beni iki kat heyecanlandırdı.
Sahnenin arkasına geldiğimizde grup toparlanıyordu.Kıvanç birine doğru elini kaldırarak güldü.
Bu grubun solistiydi." Oo Kıvanç bey de burdalarmış." dedi Kıvanç' a kocaman bir gülümsemeyle.
"Burdayım tabi, bu konser kaçar mı?" diyerek tokalaştı Kıvanç.
Sonra da bana döndü ve "Bu Hakan." dedi.
Ben de Hakan'a elimi uzattım."Merhaba, ben de Irmak."
O da bana uzattı ve tokalaştık."Memnun oldum." dedi gülerek.
Benim gözüm etrafta gezinirken ona sadece tebessüm ettim.Onlar da aralarında konuşmaya başladılar.Gözlerimle sadece onu bulmak istercesine her tarafı süzüyordum.Ta ki o ilerdeki arabanın içinden çıkana kadar.O an içimden gelen bir sıcaklıkla yüzümün yandığını hissediyordum. O ve biri daha müzik aletlerini arabaya yerleştiriyolardı.
Sonra bi anda gözümü dikmiş o nereye gidiyorsa ona baktığımı farkettim ve bunu kimsenin farketmemiş olması için dua ettim.Kıvanç ve Hakan'a döndüm.Sohbetlerine devam ediyorlardı.
Kıvanç, "Demir nerede? Onu da görelim de öyle gidelim" dedi.
"Arabaya müzik aletlerini yerleştiriyorlardı." dediği an ondan bahsettiklerini düşündüm.
"Gelin gidelim yanına."
Kıvanç da bana doğru dönerek, "Hadi gel." dedi.
Evet şuan ona doğru yürüyorduk.Adı Demir'di yani.
Demir...
Bu isim bile onu havalı bulmama yeterdi.Bana neler oluyordu böyle!?
Ona daha çok yaklaşmıştık.Kalbim sanırım artık benimle değildi.
Demir Kıvanç'ı görünce Hakan'ın verdiği tepki gibi, "Kimleri görüyoruz.Hoşgeldin" dedi yarım bir gülümsemeyle.
Kıvanç ona da aynı şekilde elini uzatarak, "Naber dostum." dedi ve güldü.Kıvanç'ın yüzünde biraz mahcup bir ifade gördüm.Sanırım uzun zamandır onlarla görüşmüyordu.Tabi bu Demir'den gözümü ayırdığım iki saniye içerisinde falan gördüğüm bir şeydi.
"İyidir.Senden naber? Sana verdiğimiz biletlerle mi doldu burası doğru söyle." dedi muzip bir gülümsemeyle.
"Valla ben elimden geleni yaptım kardeşim." diyerek karşılık verdi Kıvanç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALPEREST
RomanceHayaller... Hayallerimin beni daha ne kadar hayattan soyutlayacağını merakla bekliyordum.İşin garip yanı değiştirmek için bir şey yapmamamdı. Aslında bu iyi sayılabilirdi.Çünkü hayallerime ulaşmak için geldiğim nokta gerçekten başarılıydı.Tek isteği...