Aradan baya bir süre gecti.
Birrr, ikii ya da üç hafta? Hayır, 2 ay...
Ve neler mi oldu?
Jeon ile birbirimize bir sarki yazdik, grubun üyeleri belirlendi ve cheongsan ile namra sevgili oldular... Oh, aslında size Jeon ile birbirimize yazdığımız sarkıyı okumak istiyorum...
Jeon bana bir sarkı yazdı ama bunu öğrenme hikayemi anlatacağım size...4 gün önce...
Yine sıradan bir gündü ancak kalktığımda jeon yoktu. Şirketin bizi yerlestirdiği yurtta kalıyorduk cunku henüz belirli bir ücret almıyorduk ve sirketin bu teklifini kabul ettiğimiz icin buradaydık. Diğerleri ise diğer odalarda kalıyorlardı. Yanyana yatmak zorunda olsakta cok sorun yasamıyorduk cünkü yatak gayet büyüktü. Herneyse, kalktığımda jeon yoktu ve onu aramay cıktım. Biz en üst kattaydık, bu yüzden de teraslı yer bizimdi. Jeon'u terasta, masada bir seyler yazıyordu bir kağıda. Ona bakmak icin ilerlediğimde ise kağıdın üzerine kapandı ve cıkmamı söyledi.J:gider misin jen?
Jn:ne oldu?
J:jennie lütfen cıkar mısın?
Jn:sana da günaydın jeon.
J:...Terastan cıkıp mutfağa ilerledim. Telefonumu masaya bırakıp yüzümü yıkamaya gittim ancak döndüğümde telefonum yoktu. Evin her yerinde aradım ve en sonunda da bulduğum yer jeon'un olduğu masaydı...
Jeon'un anlatımıyla...
Telefonunu hızlıca gidip aldım ordan. İcindeki uygulamalardan spotify'daki listesine girdim ve gezindim. En sevdiği sarkıları ayırdığı bir albüm vardı. Onun icindeki sarkılara baktım ancak hayır, hicbirisi bana hitap etmiyordu ve bende jennie'nin adımlarını duyduğum anda kapattım ve koydum telefonunu. Sonra yine kağıdı sakladım ve tripli tripli gitti. O gidince derince ofladım cünkü aslında onu kovmak istememistim. Yanlızca ona bir sarkı yazmak istemistim cünkü... Bilmiyorum, istedim iste.
Sadece bence biraz kötü olmustu ve bilmesini istemedim o anlık. Tıpkı diğer yırtıp attığım 6 sayfa gibi. Eğer bunu da atarsam 7 olacaktı ancak bunun sözlerine daha cok özenmistim ve kıymak istemiyordum. Hem ben sarkı yazma yeteneğimi iyilestirecek, hem de jen'i mutlu edecektim.Jennie'nin anlatımıyla...
O gün boyunca Jeon hep sakladı bir seyleri, hic gülmedi, yanıma hic gelmedi. Artık o kağıdı bırakmıs telefonuyla bir seyler yapıyordu ancak duyamıyordum cunku kulaklığı vardı. Onu hic böyle görmemistim ve ayrıca sorduğum seylere de cevap vermemisti. Biraz daha bekleyip, ertesi gün yine durumuna bakmak istedim ve öyle de yaptım.
Ertesi gün uyandım ve jeon bu kez yanımda değildi ancak bir not vardı;~istediğini giy ve mutfağa gel, bekliyor olacağım-Jeon~
Heyecanlandım ve hemen üstümü giydim ve yüzümü yıkadım.
Üzerime siyah bir crop ceket ve bir crop, altıma da sıradan bir kot giydim. Aynanın karsısına gectiğimde ise bir düsündüm kendime bakıp;Jn:acaba abartı mı oldu?
Jn:yoksa cok mu sade?
Jn:muhtemelen sıradan bir kahvaltı.
Jn:belki de daha farklı bir planı vardır emin değilim.Bu sekilde düsünceler kafamı didiklerken en sonunda bunda karar kıldım ve asağı indim.
Jeon ise hala dün giydiği seylerle duruyordu.
Birden masaya koyduğu peceteyi yerine bırakıp saskınca bana baktı.
J:ow- eheheh... Tamam, bu kadar erken uyanmanı ya da gelmeni hesaba katmadım yani ama olsun.
Saskın bir gülümseme icinde ona doğru ilerledim ve masaya baktım.
Jn:jeon hayır, bunlar bir harikalar... Hepsini kendin mi yaptın cidden?
J:eheheh denedik biseyler yani.
Jn:ama cok erken uyanmıs olman lazım bunları yapman icin...
J:bugün az daha erken uyurum canım ne olcak sanki.
Jn:ya salak sey.Ona sarıldığımda büyük beden sweati ve koca kolları arasında kaybolmustum ama kaybolmaktan tek korkmadığım yer orasıydı sanırım. Bir süre sonra bende ona yardım ettim ve hayır, o üstünü giymedi. Onun yerine ben daha rahat bir seyler giydim cünkü bugün ikimiz de dısarı cıkmak istemedik. Aslında ben insanları hic sevmem ve jeon da her ne kadar sıcak kanlı olsa da o da bir tık asosyal sayılır. Malum, maskeli adam...
Herneyse, yemeğimizi yerken birden durdu jeon ve eline telefonunu aldı.J:oh dur, en önemlisini unuttum.
Jn:neyi?Hava en basından beri günesli değildi ve kapanmaya basladı iyice. Jeon'un telefonda uğrastığı bir seyler ters gitmisti anlasılan. Yüzü dustu ve bana baktı üzgün yüzüyle.
J:oh jen, üzgünüm ama su anlık acılmıyor, bunu sonraya saklasak?
Jn:tabii ki jeon, hic sorun değil.Jeon ic ses:
Aslında ona gösterecektim fakat ya beğenmezse diye düsündüm ve vazgectim. O beni asla yargılamazdı fakat benim dün bütün bir gün boyunca ona yüz vermememin sebebinin o beğenmediği sey olmasını istemiyordum.
.
.
.
Su an...
Yemeği topladık ve bu esnada da biraz dans ettik. Ama eğlencesine ettiğimiz icin daha guzeldi bence. Ardından jeon'un bizim icin balkona kurduğu ufak masaya gectik ve hazırladığı kahvelerimizi yudumladık. Yağmur zaten yağmaya baslamıstı ve jeon bir anda telefonunu cıkarttı ve bana döndü. Telaslı sesiyle konustu...J:jennie bu senin icin ve beğenmeyeceğinden korktum ama umarım ki beğenirsin. Ayrıca sarkının isminden tam emin değilim, senin koyman daha iyi olur.
Jn:t-tamam?Bana o yağmur esliğinde kendi melodilerini dinletti ve o sarkının adını benim koymamı istedi benden...
Sarkıyı dinlemis ve sözlerini de melodisini de tüm dikkatimle dinlemistim. Adını mırıldadım...Jn:still with you...
J:ne?
Jn:sarkının adı, "still with you" olsun...Bana gemisce gülümsedi.
J:tamam, bu sarkının adı artık still with you.
Jn:ahahah tamam.
J:ve ayrıca da bu sarkı, benim idol olunca cıkartacağım ilk sarkı, haberin olsun yani hsbcchsbxbd
Jn:OHA SHXBSHXBHFNEo gün boyunca güzel yağmurlu günün tadını cıkarttık. Hayatımın en güzel günlerinden birisiydi. Birincisi ise Jeon ile tanıstığım gün... Sonrasında bizim sarkımız olmasına karar verdiğimiz bu sarkı, tüm gün bizimleydi, kulaklarımızda yankılandı, zihnimizde yankılandı...